Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi İçsular Biyolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Musa Sarı, yağışların azlığı nedeniyle kuraklık tehdidinin oluştuğunu, sucul yaşamın tehlike altında olduğunu söyledi. Sarı, bu yıl yağış miktarında hissedilir derecedeki azalmanın kuraklık tehdidi oluşturduğunu, bunun özellikle kapalı su havzalarında sucul yaşamın ciddi tehdit altına aldığını savundu.
Su miktarlarının düşmesi ve su havzalarına temiz su girişinin olmaması nedeniyle suyun kalitesinde bozulma meydana geldiğini, suya bağlı yaşamın bundan olumsuz etkilendiğini ileri süren Prof. Dr. Hasan Musa Sarı, kuraklığın özellikle balıkların üremeleri üzerinde ciddi etkisinin bulunduğunu belirtti.
NE YAPMALI?
Bazı kapalı su havzalarında su seviyesinin dip yaptığı duyumlarını aldıklarını ifade eden Sarı, "Dayanabilen canlılar dayanacak, dayanamayanlar yok olacak" dedi.
Aşırı sıcak, sudaki oksijen miktarlarındaki düşüş, kirlilik gibi ekenlerin balıkların üreme sistemlerini doğrudan etkilediğini belirten Sarı, şöyle konuştu:
"Ciddi bir tehditle karşı karşıyayız diyebiliriz. Ancak bunun için yapabileceğimiz şeyler sınırlı. Kapalı su havzalarına temiz su girişi olmazsa suyun kalitesi doğrudan bozulmaya başlar. Bu nedenle balık ölümleri meydana gelebilir. Biz özellikle kuraklık dönemlerinde su kalitesinin korunması için önlemler alınması gerektiğini düşünüyoruz. İlk olarak da bu bölgelerde aşırı su tüketiminin önüne geçilmesi gerekiyor. Ardından su havzasının temiz tutulması gerekli. Temiz su girişi olmayan göle ilave kirlilik yüklerseniz oradaki canlı yaşamını yok edersiniz. Yani suyun üzerindeki baskıyı azaltmanız gerekli. Şimdilik göllerde tehdit var. İlerleyen dönemlerde nehirlerde en önemlisi yer altı sularında sıkıntı yaşanabilir."
Olta Balıkçılığı Federasyonu Başkanı (OBAF) İsmail Atalay ise kuraklığın etkilerinin sürekli gözlenmesi gerektiğini belirterek, federasyon olarak özellikle göllerdeki su seviyeleri ile ilgili bilgi akışı sağladıklarını ifade etti. Üyelerinin Türkiye genelindeki kuraklığın etkili olduğu kapalı su havzalarında haftalık raporlar hazırlayarak kendilerine ilettiğini kaydeden Atalay, "Hep beraber göllerimizi ve sucul yaşamı korumak zorundayız. Biz federasyon olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Su olmazsa hayat da olmaz. Bu mantıkla kuraklıkla mücadele etmeliyiz" dedi.
virahaber.com