Yılın ilk yarısında Türkiye’de kruvaziyer yolcu trafiği, yüzde 58.7 daralarak 286 binden 118 bine geriledi. Kruvaziyer gemilerine turist başına 30 dolar destek sektör tarafından olumlu karşılanıyor ama asıl sorun Türkiye’nin sigorta kapsamından çıkarılmış olması.
Son iki yıldır turizmdeki krizden en fazla etkilenen kategori kruvaziyer turizminde düşüş devam ediyor. Birçok uluslararası kruvaziyer şirketi ve 800’den fazla gemi rotalarından Türkiye’yi çıkarmıştı. Türkiye 2018’de de rotalarda görünmüyor. Çünkü asıl darbeyi vuran şirketlerin Türkiye’yi sigorta kapsamından çıkarması oldu. Turizmciler, hükümetin dışişleri nezdinde girişimde bulunarak bu dezavantajı ortadan kaldırmasını talep ediyor.
Bu yılın ilk yarısında Türkiye’de kruvaziyer yolcu trafiği, yüzde 58.7 daralarak 286 binden 118 bine geriledi. Amerika ile yaşanan vize krizinin de en çok kruvaziyer turizmini vurması bekleniyor. Geçen haftalarda, hükümet tarafından açıklanan, Türkiye’ye kruvaziyer gemi ile 750 kişi ve üstü sayıda turist getiren A Grubu Seyahat Acentalarına 31 Aralık 2017’ye kadar kişi başına 30 dolar destek sağlanması kararı sektörde olumlu karşılandı. Ancak bu yeterli bulunmuyor. Kruvaziyer turistin ve gemilerin geri gelmesindeki kilit nokta sigorta.
İstanbul ve Efes’e iptal
Kruvaziyerde destek kararı olumlu olmakla birlikte aslında en büyük sorun sigorta şirketlerinin Türkiye’yi sigorta kapsamından çıkarmış olması olduğunu kaydeden Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, gelen yolcu ve gemilere sigorta yapılmadığını, dolayısıyla en popüler destinasyon Efes ve İstanbul programlarının 2018 yılında da iptal olduğunu belirtti. 2018 yılının da Türkiye’nin kruvaziyer turizmi için ölü bir yıl olması beklendiğini ifade eden Bayındır şöyle konuştu:
“Yüksek palamar ücretlerinin yanı sıra halen limanların inşaat halinde olması konuyu daha karmaşık hale getiriyor. Avrupalı turist ve lokomotif olan kruvaziyer gemiler gelmedikçe yine bu döngüde devam ederiz. Unutmamak gerekir ki İstanbul kruvaziyer programından çıkınca kruvaziyer gemi satışları da düştü. Hükümetin biran önce sigorta şirketleri ve Dışişleri nezdinde girişimlerde bulunması, Türkiye’ye yapılan bu algı baskısının kaldırılması için çalışmalar yapılması lazım.”
İstanbul, kruvaziyer turizmi açısından dibe vursa da destinasyon olarak cazibesi kaybetmedi. Bayındır’a göre, gemi turisti için bu cazibe sadece bir süreliğine ‘donduruldu.’ Bayındır, “Eninde sonunda kruvaziyer turisti İstanbul’a dönecektir” dedi.
“AB ile ilişkiler önemli”
Sigorta şirketleriyle birebir çözülemeyecek bir durum olduğunu belirten ETİK Başkanı Mehmet İşler, bunu dış işleri ve hükümet nezdinde diğer hükümetler görüşülerek çözüleceğini kayderek “Birçok ülke Türkiye’yi riskli bölge ilan ederek, uyarılar yayınladı vatandaşlarına. Bu uyarıların da bir negatif dönüşü olacaktı tabii. Sigorta şirketleri ülkelerin aldığı riskli ülke kararlarnı bahane ediyor ve bur riski almıyor. Önce ülkelerin aldığı kararlarının uyarılarının geri çekilmesini sağlamak gerek. Söz konusu ülkelerle uluslararası ilişkilerle gözetilmesi gereken bir durum bu. Avrupa Birliği ile ilişkilerin ve dış politaların düzeltilmesi gerek yoksa destekler hava kalır” diye konuştu.
“Destekler sürmeli”
Hükümet tarafından açıklanan tüm destek programlarının 2018 yılını da kapsaması gerektiğini kaydeden Timur Bayındır, “Aynı şekilde benzer desteğin otobüs ile Yunanistan, Bulgaristan, Romanya başta olmak üzere diğer ülkelerden turist getiren otobüs işletmelerine verilmesi 2018 yılı için önemli bir cazibe oluşturacak” görüşünü de yineledi. Kruvaziyer’de planların yıllar önceden yapıldığını hatırlatan TÜ- ROFED Başkanı Osman Ayık ise desteklerin işe yaraması için daha uzun ömürlü olması gerektiğini savunarak “Kruvaziyerde bugün destek verdim, yarın gemi gelir durumu yok. Neredeyse 2-3 yıl önceden planlar programlar yapılıyor. O nedenle desteklerin uzatılması ve hemen açıklanması gerekiyor” dedi.
Kruvaziyerde birçok etken olduğunu söyleyen Ayık, “Sigorta kilit nokta ama Doğu Akdeniz rotaları da cazibesini kaybetti. Beyrut ve İskenderun bölgedeki siyasi karışıklıktan dolayı rotadan çıktı. Akdeniz’deki tur ayakları devreden çıkınca, biz de çıkarılıyoruz. Bizim alternatif rotalar çıkarmamız, Karadeniz’i parlatmamız gerekiyor” dedi.
İlk yarıda yüzde 59 gerileme
Son 15 yılda çok önemli atak yapan kruvaziyer turizmi, 2016’da yaşanan siyasi krizler ve terör olayları nedeniyle büyük darbe gördü. Bu yılın ilkbahar aylarında kruvaziyer yolcu trafiği canlanma göstermiş, gerileme oranı yavaşlamıştı. Ancak haziran ayında yeniden güç kaybeden trafik yüzde 75 azalma gösterdi. 2017 yılının ilk yarısında Türkiye’de kruvaziyer yolcu trafiği, yüzde 58.7 daralarak 286 binden 118 bine geriledi.
İstanbul 600 binden 44 bine geriledi
Türkiye’de en çok uğranan limanlar İzmir, İstanbul ve Kuşadası. Bu limanlar arasında en çok etkilenen, İzmir ve İstanbul oldu. Ancak bu sektörde en büyük darbeyi en büyük potansiyeli olan İstanbul aldı. Kruvaziyerde en büyük darbeyi en büyük potansiyeli olan İstanbul aldı. Neredeyse artık İstanbul’a gemi gelmiyor. 2015 yılında uğrayan gemi sayısı 345 iken 2016 yılında 56’ya düştü. Gelen yolcu sayısı ise 600 binden 44 bine geriledi. Salı Pazarı’ndaki inşaatın limanı kapatmasının ve artan güvenlik kaygısı nedeniyle İstanbul kruvaziyer turizminden neredeyse tamamen çıktı. İstanbul’un bu sektördeki potansiyelini kullanabilmesi için acilen limana ihtiyacı bulunuyor.
Kaynak: Dünya
Vira Haber