Korsanlara dur diyebilmek!

AYŞE OLCAY

Artık rutin haber haline geldi. Neredeyse her gün, hatta günde iki-üç kere korsanların kaçırdığı ya da saldırdığı gemilerin haberlerini yapıyoruz. Bu dertten nasibini almayan ülke neredeyse kalmadı. Hatırlayacaksınız Türkiye de Somalili korsanlardan nasibini almış, geminin ve mürettebatın serbest bırakılması için fidye ödemek zorunda kalmıştı. Somalili korsanlar 2008 yılında yaklaşık 80 gemiyi kaçırmıştı. 2009’un ilk aylarına bakınca, bu rakamın sene içinde çok daha yukarılara tırmanacağı anlaşılıyor. Tabii hal ve durum böyle giderse…

 

Düşünsenize eşinizi, oğlunuzu ya da kardeşinizi enginlere doğru uğurluyorsunuz, tez ve sağ salim gelmesi için dualar ederek. Savaşta değiliz, gittiği gemide savaş gemisi değil. Üstelik şimdiki gemiler birer teknoloji harikası. Gelin görün ki gelen bir haberle eliniz ayağınız buz kesiyor. Sevdiğinizin gemisi korsanlar tarafından kaçırılmış… Ardından uzun ve korkulu bir bekleyiş başlıyor. Buna kimin yüreği dayanır ki? Ne yazık ki şu anda birçok aile bu cehennemi yaşıyor.

 

İşin gerçeği ABD Başkanı Barack Obama’yı bile tehdit eden korsanların saldırılarının önüne geçilmezse, bütün dünya korsanlara para yetiştirmekte zorlanmaya başlayacak gibi görünüyor. Korsanların bu kadar parayı ne yaptığı da ayrı bir merak konusu(!) Tabii bütün bunlar birden bire başlamadı ve birden bire de bitmeyecek. Somali Bölgesi’nde yılda 20 binden fazla gemi geçiş yapıyor. Her gün bu sulardan Amerika ve Avrupa’ya varil varil petrol taşınıyor. Özellikle Somali açıklarından Süveyş Kanalı’na doğru seyreden gemilerin korkulu rüyası oldu korsanlar. İyi de, bu Somalili ahali aniden korsan olmaya karar vermedi herhalde. Gelin geçmişe doğru kısa bir yolculuk yapalım. Somali Afrika’nın doğusunda Hint Okyanusu kıyısında yer almaktadır. İngiltere ve İtalya’nın sömürgesinde geçirdiği yılların ardından 1960’da bağımsızlığını ilan eden Somali’de 1991’de diktatör Muhammet Barre’nin devrilmesinden sonra kaos ve karmaşa dinmemiştir. Açlık ve iç savaş Somali halkının adeta kaderi olmuştur. 2006’da Somali’de büyük bir iç savaş daha çıkmış ve ülke Etyopya tarafından işgal edilmiştir. Aslında bu savaş bugün de devam etmektedir. Somali petrol zengini bir ülke olmamasına rağmen, çok zengin doğalgaz kaynakları barındırdığı bir gerçek. Diğer taraftan Somali’de balıkçılıkla ilgili hakları koruyamayan hükümet, bu sularda bol bulunan ton balığının başka ülkelerden gelen gemiler tarafından yasadışı avlanmasının önüne geçemedi. Bunun üzerine silahlanan Somalili balıkçılar kendi haklarını kendileri aramaya başladılar. Bir süre sonra da herkese saldırmaya başladılar. İşte Somalili korsanlar böyle türedi. Zaten silah çöplüğü olan Somali’de korsanlar artık önlerine ne çıkarsa saldırıyorlar. Eh ortada da doğru dürüst bir hükümet olmadığı için denize de korsanlar hükmediyor.

 

Peki, dünya bu durumla nasıl baş etmeye çalışıyor. Öncelikle bölgede değişik ülkelerin savaş gemileri görev yapıyor. Türkiye de geçtiğimiz günlerde Giresun Fırkateyni’ni bölgeye gönderdi. Giresun Fırkateyni’nin Aden’deki görevi 25 Şubat tarihinde başladı. Aden Körfezi’ndeki görev gücünde Amerikan ve İngiliz gemilerinin yanı sıra Kanada, Suudi Arabistan, Güney Kore, Avustralya, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Pakistan da yer alıyor. Saldırılar savaş gemilerinin yardımıyla engellenmeye çalışılıyor. Açıkçası bir kısım saldırılar savaş gemileri yardımıyla püskürtüldü. Bazı saldırılar da gemi personeli ve gemide alınan önlemler sayesinde engellendi. Ne yazık ki, yine de bu önlemler yeterli olmadı. Gemiler kaçırılmaya devam ediyor. Demek ki, AB ve NATO güçleri bile korsanlığı engellemeye yetmiyor. Öyleyse bir an önce Somali’de güçlü bir hükümetin kurulması gerekiyor. Bunun için de bir an önce Somali’de barışın sağlanması, Somali halkına daha iyi yaşam koşulları sağlayacak bir hükümetin iş başına gelmesi şart.

 

Zor gibi görünüyor değil mi? Yine de belki bu kötü gidişat Somali’de yıllardır süren kaos ortamını sona erdirebilir. En önemlisi arkadaşlarımızı, gemi adamlarımızı, kaptanlarımızı, hepimiz, arkadaşlarımızın eşleri, kardeşleri, çocukları, bütün sevdikleri huzur içinde uğurlayabilir. Gözümüz yollarda kalmadan. Bütün denize açılanların yolu açık olsun. Allah selamet versin…