“Korsan birincil odak noktamız”

IMO yetkilileri ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide sizlerle; kurumun denizcilik sektörünün küresel anlamda en büyük sorunu olan korsanlık hakkındaki düşüncelerini, bu alanda yürüttüğü çalışmaları ve 2011 hedeflerini paylaşıyoruz.

Sadece denizcilik konularıyla ilgilenen ilk uluslararası kuruluştur, IMO (International Maritime Organisation). Hem sahip olduğu yapı, hem uluslararası arenadaki prestiji hem de farklı bakış açılarıyla sektöre öncülük etmesi, IMO’yu, denizciliğin gelişimindeki en önemli halkalardan bir tanesi yapmakta. Özel sayımızın özel konuklarından bir tanesi olan IMO yetkilileri ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide sizlerle; kurumun denizcilik sektörünün küresel anlamda en büyük sorunu olan korsanlık hakkındaki düşüncelerini, bu alanda yürüttüğü çalışmaları ve 2011 hedeflerini paylaşıyoruz.

IMO nasıl bir organizasyon yapısına sahip? Kurumların IMO’dan danışmanlık statüsü talebinde bulunmaları için ne yapmaları gerekmektedir?
IMO üyeleri ulusal devletlerdir. IMO’nun organizasyon yapısında bugün 169 üye devlet, üç ortak üye bulunmakta. (Faroe Adaları, Danimarka, Hong Kong, Çin ve Macau, Çin) Genel kurulun onayı ile konsey tarafından IMO’nun çalışmalarına temel katkıda bulunma becerisine sahip uluslararası sivil toplum kuruluşlarına danışmanlık statüsü tanınabilir. Danışmanlık statüsü talebinde bulunan herhangi bir kurumun hem makul bir deneyime hem de uzmanlık alanında IMO’nun çalışmalarına katkıda bulunabilme becerisine sahip olması gerekmektedir. Aynı zamanda, IMO çalışmalarına halen danışmanlık statüsünde bulunan diğer kuruluşlar aracılığıyla hiçbir şekilde erişimi olmadığını ve üyelik statüsünün tamamen uluslararası olduğunu, farklı bir ifadeyle de bir bölgeden daha fazla ve geniş bir coğrafya kapsamında üyeleri olduğunu göstermelidir. Başvuru işlemi, STK’nın başkanı tarafından (Ya da yetkili görevlisi tarafından) IMO Genel Sekreterliği’ne, STK’nın IMO’da bir danışmanlık statüsü talebinde bulunduğunu belirten resmi bir mektup gönderilmesi ile başlatılır.

IMO olarak 2011 hedefleriniz nelerdir?
2011 hedeflerimizde korsan birincil odak noktamız olacaktır. Korsanlık, uzun zamandan beri IMO ve tüm denizcilik topluluğu için sıkıntılı bir konudur. İşin en zor kısmını da denizciler yaşamaktadır. Denizcileri düşünerek, modern çağların korsanlığı olan felakete etkili ve kararlı bir yanıtı teşvik etmek amacıyla, IMO Konseyi 2011 Dünya Denizcilik Günü’nün temasının “Korsanlık: Yanıtı Yönetmek” olarak belirlemiştir. Ayrıca 2011 yılında, IMO’nun uluslararası taşımacılık sebebiyle meydana gelen sera gazlarının emisyonunu sınırlandırmak ya da azaltmak konusunda önlemler geliştirmek için gerçekleştirilen çalışmalarda da yoğunlaşma görülecektir. Kısa süre önce Cancun’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP16), bizim bu konudaki çabalarımızdan kaynaklanan gelişmeleri ortaya koymuştur.

Her ne kadar Cancun’da uluslararası taşıma sektöründe belirli bir karar verilmemişse de, uluslararası taşımacılıktan oluşan GHG emisyonunu sınırlandırma ya da azaltma çabaları ile ilgili Kyoto Protokolü’nün statükosunun IMO aracılığıyla sürdürülmesi konusunda göstergeler bulunmaktadır. Aynı zamanda, COP16 kapsamında yapılan piyasa bazlı önlemler üzerinde daha fazla çalışmanın IMO’da ileriye taşınması önerisi de, kurumun hassas olan bir konudaki çalışmasının göstergesidir. 2011 boyunca, IMO’nun öncelikli konusunun denizdeki yaşamın güvenliğini artırmak için koruyucu ve proaktif önlemlerin alınması yönünde olacağını tekrarlamak bizim için önemlidir.

2010 yılını değerlendirdiğinizde, IMO tarafından gerçekleştirilen hangi çalışmanın en önemli iş olduğunu söyleyebilirsiniz?
2010, IMO için “Denizciler Yılı” oldu. IMO’nun “Denizciler Yılı”nda başarmayı umduğu konuların çoğu, denizcilerin ve onların vermiş olduğu vazgeçilmez hizmetin farkındalığını artırmak ve onlara verdikleri hizmetin farkında olduğumuzu, bu nedenle de müteşekkir olduğumuzu, onlara önem verdiğimiz, onları korumak ve onlara bakmak için elimizden geleni yaptığımız mesajlarını aktarmayı içermektedir. Geçen yıl yaratılan birçok fırsat (konferanslar, seminerler, ödül programları ve yıl boyunca düzenlenen benzeri etkinlikler), bu çabaların işe yaradığını göstermiştir. Bazı denizcilerin içinde yaşamaya ve çalışmaya zorlandığı kötü koşullardan sorumlu olanlar, “Denizciler Yılı”nın temasının üzerlerine yansıttığı ışığın etkisinden kurtulamayacaklardır.

Mevzuat açısından, ise 2010’da, Manila’da, STCW Konvansiyonu ve Yasası’nda etkili bir takım değişiklikler yapılmıştır. Manila Değişiklikleri olarak bilinen bu değişiklikler, denizcilerin eğitimi ve öğretimi için uluslararası standartları yıllar boyunca belirleyecektir. Daha sembolik olarak, Manila Konferansı, aynı zamanda, değişikliklerin kabul edildiği 25 Haziran’ı, bu yıldan itibaren, Uluslararası Denizciler Günü olarak kabul etmiştir. Manila Değişiklikleri, sadece eğitim ve belgelendirilmeleri açısından değil, aynı zamanda da, öngörülen gelecekte, hem denizde hem de limanlarda geniş çaplı mesleki görevleri nasıl üstlenecekleri hakkında etkilere sahip olması açısından, denizcilerle yakından ilgilidir.

Denizcilik Gününde IMO olarak ne tür çalışmalar yapıldı?
IMO, 2010 yılında, Denizcilik Yılı ile ilgili birçok çalışma gerçekleştirdi. Bunlar haricinde Denizcilik Günü’nde IMO merkezinde bir resepsiyon verildi.

Peki, IMO korsanlık sorunu ile ilgili neler yapıyor?
IMO eylem planını 3 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğe koymuştur. IMO’nun eylem planının altı temel amacı bulunmaktadır. Bunları aşağıda şu şekilde sıralayabiliriz:

• Korsanlar tarafından tutulmakta olan tüm rehinelerin serbest kalmalarını siyasal düzeyde sağlamak.
• Gemilerin takip etmesi gereken önerilen önleyici, kaçış ve savunma önlemleri, sanayi ile uyumlu en iyi yönetim uygulamalarını geliştirmek ve denizciler ve yöneticiler için hazırlanmış IMO rehberini gözden geçirip geliştirmek.
• Deniz kuvvetlerinden daha yüksek düzeyde destek sağlamak ve işbirliği içinde olmak;
• Devletler, bölgeler, kurumlar ve sanayi arasında, korsanlık karşıtı işbirliği ve koordinasyon sağlamak.
• Devletlere, korsanlık yapanları ve gemilere silahlı soygun saldırısında bulunanları engellemek, menetmek ve onları yargıya teslim etmek için korsanlarca istila edilmiş bölgelerde bir kuvvet oluşturmada yardımcı olmak.
• Korsanlar tarafından saldırılmış ya da kaçırılmış olanlar ile bunların ailelerine yardım sağlamak.

2011 yılında, bu ve diğer konuların yanı sıra, IMO, bilgi paylaşımı da dâhil olmak üzere, çeşitli mekanizmalar aracılığıyla, gemilere yapılan saldırı riskini azaltma konusunda, devletler, bölgeler ve kurumlar içinde ve arasında daha fazla işbirliği sağlamayı geliştirmeye yönlenecek. Askeri ve sivil güçlerle işbirliği yapma konusunda çalışmalara devam edilecek. IMO yönetimindeki Djibouti Davranış Kuralları gibi bölgesel inisiyatiflerin uygulanması ve geliştirilmesine odaklanacaktır. IMO eylem planı, bir süredir yürütülmekte olan problemle başa çıkma çabalarının üzerinde daha fazla çalışma yapacaktır. Örneğin, Djibouti Davranış Kuralları aracılığıyla, Yemen, Kenya ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti ile birlikte, Djibouti’deki bölgesel eğitim merkezinde bilgi paylaşım merkezleri kurulmaktadır. IMO, UNODC ile ortak olarak, korsanları yargılamak için gereken yasal çerçeveyi geliştirmeye yardımcı olmaktadır.

Vira Dergisi

RÖPORTAJ Haberleri

ESKO Marine Exposhipping’de Denizcilik Temasıyla Sanatı Buluşturdu