Vira Haber/Selma Demir
Doğa konusunda farkındalık sahibi oldukları halde asgari konforlarından vazgeçemedikleri için kamp tatillerine çıkamayanlara yönelik yeni bir konsept yaratıldı. İngilizce kökenli “Glamping” sözcüğüyle tanımlanan bu konsept, sözcüğün kendisi gibi,“glamorous” (büyüleyici) ve kamp yapmak anlamına gelen “camping” sözcüklerini ve çağrışımlarını içeriyor.
Yani bir nevi lüks kampçılık. Diğer bir ifadeyle “Glamping”, tatilcilere modern konaklama lüksü ile özgür ve huzur dolu bir kamp yapma fırsatını birlikte sunan yeni bir tatil ve dinlenme anlayışı. Ayrıca bu konsept, “Glamping” ve “lüks kampçılık” terimlerinin dışında “butikkamp”, “rahat kamp”, “görkemli kamp” ve “posh kamp” gibi isimlerle de tanımlanıyor.
Glamping alanına giden tatilciler, lüksün ve konaklamanın bir arada sunulduğu bu yeni turizm trendi sayesinde, açık havaya doğrudan erişim, kamp ateşi, doğa ile iç içe olma, temiz hava gibi olanaklardan kolayca yararlanabiliyorlar.
Sosyal medyada ise Glamping ile ilgili aramaların ve taleplerin ilk olarak İrlanda ve İngiltere’de 2007 yılında başladığını görebiliyorsunuz. Bu ülkeleri ise Amerika Birleşik Devletleri’nin batı kıyıları başta olmak üzere, Colarado, New York, The Great Lakes bölgeleri ile doğu kıyısı izliyor.
Yalınayak Glamping Olimpos’taGelelim Türkiye’deki Glamping merkezlerine… Her ne kadar Türkiye’de Glamping çok bilinmese de, son zamanlarda ciddi anlamda ilgi çektiğini ve dolayısıyla Glamping alanlarının gitgide arttığını söyleyebiliriz.
Hatta Antalya Olimpos’ta bulunan Yalınayak, Glamping stilinin en iyi temsilcilerinden biri. İki vadi arasına kurulmuş bu muazzam güzellikteki kamp, portakal ve nar ağaçlarının eşsiz kokusuyla bütünleşmiş, sakin, huzurlu ve “keyfime diyecek yok” dedirtecek türden bir yer.
2018’in Haziran ayında faaliyete başlayan, projenin yaratıcısı Dilif Bozkurt'un mimarlığında, Ersin, Tuncel, Erdal ve Yüksel’in işbirliğiyle hayata geçirilen Yalınayak’ın çok keyifli, samimi ve neşeli bir ekibi var. Hatta ekibe Yalınayak’ın kedisi, kaplumbağası ve ne tarafa koşacağını bilemeyen tavuğu Vecihi de dahil.
Polat ve Erkan’ın kahkahalar eşliğinde sunduğu yemek şovları, Dersim şalvarına ayrı bir ahenk katan Sefa’nın muhteşem enerjisi, Tijda’nın enfes kahveleri, Tuncel ve Ersin’in içten, kibar ve sıcakkanlı sohbetleriyle daha da renklenen Yalınayak, konforlu tasarımı ile tam bir “büyüleyici kamp” örneği. Sahile yakın oluşu ise ekstra bir ayrıcalık.
İsteyen kendi çadırını kuruyor, isteyen tesisin konforlu çadırlarında konaklayabilir. Doğanın içinde yenen sabah kahvaltısı ve akşam yemeği, gökyüzünün altında alınan duş, keyifli müzik dinletileri, açık hava sineması, ateş başı sohbetleri ve olmazsa olmaz fotoğraf seremonisi de Yalınayak’ın diğer büyülerinden.
Kısacası sessiz sakin, güzel, bir o kadar da huzurlu, doğanın bütün nimetlerinden faydalanabilecekleri bir ortam isteyenler için biçilmiş kaftan. Yalnız tek bir şartla! Yalınayak’ta tüm bu ayrıcalıkları yaşamak istiyorsanız, yanınıza hiçbir yük almadan gitmelisiniz; yani “yalınayak yalınayak yalınayak”.
Vira Haber/Selma Demir