KKTC’li denizcilerin ambargo isyanı

Kıbrıs’ta denizcilik ile ilgili herhangi bir örgüt yapılanması olmazken, adadaki Türk denizciler prosedürler nedeniyle üye olamasalar da ambargo nedeniyle tüm dünyaya yasal posta adresi olarak Mersin’i deklare ediyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tek tersanesi Mağusa’da bulunan Shipyard Famagusta. Tersanenin Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Gündoğdu Mersin Deniz Ticareti Dergisi’ne önemli açıklamalarda bulundu. KKTC’ye uygulanan ambargolardan etkilendiklerini belirten Gündoğdu yine de bu sorunun arkasına gizlenmediklerini ve zorlansalar da çeşitli formüllerle uluslararası piyasalardan iş almaya gayret ettiklerini belirtti. Tersanenin Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Gündoğdu, “Yıllar önce üye olmayı da denedik ama uygun olmadığı söylenmişti. Umarım bu sorun çözülür de üye olma imkânı bulabiliriz” dedi.

“ULUSLARARASI PİYASALARDAN İŞ ALMA GAYRETİNDEYİZ”

Tersaneniz inşaya mı yoksa daha çok tamir bakıma yönelik mi hizmet vermektedir? Daha çok hangi tip gemilere hizmet vermektesiniz? Teknik kapasiteniz ve ekibiniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Tersanemizin öncelikli işi gemilerin tamir ve bakımlarıdır. Gerek bölgedeki gemiler ve gerekse uluslararası piyasalardan iş alma gayretleri içindeyiz. Gerek kuru yük ve gerekse Ro-Ro gemilerine hizmet yanında tankerler ve yolcu gemilerine de hizmet veriyoruz. Aslında denizde yüzen her tip deniz araçlarına hizmet veriyoruz. Teknik imkanlarımız ve maliyetlerimiz uygun olmadığından yeni inşa önceliklerimiz arasında değil ama yine de hazıra veya siparişe bağlı küçük sınıf gemiler inşa ediyoruz. Örneğin şu anda satışa çıkarmak üzere 2 tane römorkör inşa ediyoruz, römorkörler yaklaşık bir ay içinde satışa hazır hale gelecekler.

“GENÇ BİR ÜLKEDE EMEKLİ EDEBİLEN BİR ŞİRKETİZ”

Tersanemiz yaklaşık 20 bin tona kadar (DWT) her tip ve tonajda gemilere hizmet vermektedir. Sadece rıhtım tamiri olacak ise bu kapasitemiz 50 bin tona kadar çıkmaktadır. Açık deniz tamirlerinde ise sınırlama yoktur, örneğin geçen yıl 165 bin tonluk bir gemi tamiri yaptık ama bu pek sık olan bir tamir değildir. Tersanemiz deneyimli kadrolara sahip olup bizde işe başlayıp bizden emekli olan çalışanlarımızın olması en büyük mutluluğumuzdur ve bu mutluluk bizler için para kazanmaktan çok daha önemlidir. Çünkü Kuzey Kıbrıs gibi genç bir ülkede emekli verebilen bir şirket olabilmek ayrıca önemlidir. Şirketimizin 100’den fazla devamlı ve deneyimli çalışanı olup 14 kişilik orta ve üst düzey yöneticimiz ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

“EN BÜYÜK MÜŞTERİLERİMİZ SURİYELİLERDİ”

Daha çok hangi bayraklı gemilere hizmet vermektesiniz? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası statüsü ile Güney Kıbrıs Rum bayraklı gemilere Türk firmalarında uygulanan ambargonun iş kapasitenize yansıması nasıl olmaktadır?

Birkaç yıl öncesine kadar müşteri profilimizin yüzde 60’ı Suriyeli armatörlerden oluşuyordu ancak şimdi maalesef bu ülkenin armatörlerinin neredeyse tamamını kaybettik ve son üç yıldır ciddi bir işsizlik ile baş başayız. Tabiri caizse işsizlik ile boğuşuyor, deneyimli kadrolarımızı kaybetmemek için elimizden geleni yapıyoruz dersek bu doğru bir tanımlama olur.

AMBARGONUN ARKASINA SAKLANMIYORUZ

Ambargolar bizi etkiliyor ama yine de bu sorunun arkasına saklanmıyoruz. Çeşitli formüllerle uluslararası piyasalardan iş almaya gayret ediyoruz ama bu pek de kolay olmuyor. Ambargo bizi, eğer müşterimiz doğrudan Güney Kıbrıs’la iş yapan bir armatör firmasıysa veya geminin tamirini yaptıktan sonra o gemi Güney Kıbrıs Limanlarına uğrayacaksa etkiliyor. Son dönemlerde Mısır ve Kıbrıs açıklarındaki petrol destek gemilerine yönelmek istiyoruz ama henüz başarılı olamadık. Sorduğunuz soruya cevap verecek olursak Son 3-4 yıla göre; yüzde 30 KKTC, yüzde 25 Lübnan, yüzde 15 İsrail, yüzde 10 Türkiye, yüzde 20 ise diğer ülkeler diyebiliriz.

ÇEVRECİLER TERSANECİLİĞİ ENGELLİYOR

Türk gemi inşa sanayinin Kıbrıs tersanelerine bakışı nasıldır? Shipyard Famagusta olarak Türk gemi inşa sektöründen ve Türkiye Cumhuriyeti Denizcilik İdaresi’nden beklentileriniz nelerdir?

Bizim şirketlerimiz yavru vatanda olmasına rağmen Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) üyesidir. Bir başka ifade ile aramızda bir ayrılık yoktur. Biliyorsunuz ki gemi inşa ve tamir sektörleri Türkiye’nin kuzey bölgelerinde konuşlanmışlardır. Gerek Kıbrıs’ta ve gerekse Türkiye’nin güney bölgelerinde ihtiyaç kadar tersanecilik yapılabilir, ancak turizm önceliği olan bu bölgelerde güçlü bir tersanecilik yapmak maalesef pek mümkün değil. Siz yapmak isteseniz de çevre örgütleri engel olmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

AVRUPA’YA YAKINLIK CİDDİ BİR AVANTAJ

Shipyard Famagusta olarak yürütmekte olduğunuz projeler nelerdir?

Halen iki tane hazıra satmak amacıyla yeni römorkör inşa ediyoruz, onun dışında tamir işlerimiz maalesef son 3-4 yıldır çok durgun. Bazı aylar 2 ay boşuz 15-20 gün doluyuz. Adeta mehter takımı gibiyiz, deneyimli kadrolarımızı kaybetmemeye gayret ediyoruz.

Genel olarak gemi inşa sektörünü değerlendirebilir misiniz? Türk gemi inşa sanayinin avantajları neler?

Türk gemi inşa sanayi 2000 sonrasında ciddi bir ivme kazandı ve küçük tonaj gemi inşaatında ciddi mesafeler aldı. 2000’den önceki yıllarda ortaya çıkan ilk gemi ihracatçıları bu yolu açmış ve bu sektörün önemini ortaya koymuş olmalarına rağmen kalite ve adam saat maliyetlerindeki hatalar yüzünden maalesef neredeyse tamamı batmışlardır. Ancak bu dönemde işi öğrenen ve aldığı siparişi para da kazanarak ihraç eden firmalarımız her geçen gün artmaktadır. Avrupa’ya yakınlık ciddi bir avantaj iken, dizayn büroları ve yeni inşalardaki otomasyon geriliği öne çıkmaktadır.

LİMASOL İLE GAZİMAĞUSA LİMANLARI ARASINDA GEMİ TRAFİĞİ AÇILSIN

Shipyard Famagusta, Limasol’daki Rum “FAMA Group LTD” işbirliği anlaşması imzaladı. Bu anlaşma nasıl gerçekleşti? Bu işbirliğinden beklentileriniz nelerdir?

Limasol’daki Fama Grubu ile uzun yıllardır iş yapmaya istekliyiz. Çünkü iki grupta Limasol Limanı ile Gazimağusa Limanları arasında gemi trafiğinin açılmasını istiyor. Bu konuyu aşmak için bu anlaşmayı imzaladık ve devletlerimizi her iki kesimde de zorlamaya başladık. Öncelikle Devlet Başkanlarımız ile görüşeceğiz ve talebimizi yenileyeceğiz. AB nezdinde bunun görüşülmesi için baskı yapacağız, garantör ülkelerimiz nezdinde taleplerde bulunacağız, bu anlaşmayı yapma nedenimiz bu yolların açılması içindir.

Firma olarak iş güvenliği ve çalışanlar açısından ne tür standartlarınız var? Bu standartları sürdürebilmek için nasıl çalışmalar yürütüyorsunuz?

İş güvenliği ve çevre konuları daima bir numaralı gündem maddemiz olmaktadır. Bu konuda daimi eğitimlerimiz var. Haftada bir kez tüm çalışanların katıldığı toplantı, bir kez alt ve orta düzey yöneticilerin katıldığı toplantı, bir kez de orta ve üst düzey yöneticilerin katıldığı toplantılarımız var. Eğitimlere çok önem veriyoruz ama insanımız genelde yeni öğrendiğini uygulamak yerine eski bildiğine devam etmek için elinden geleni yapıyor ve tabi ki bu durumda işlerimizi zorlaştırıyor.

Şirketlerimizin ISO 9001: 2015 Kalite Standart Belgesi, ISO 14000:2004 Çevre Yönetim Standart Belgesi, OHSAS 18001:2008 İş Sağlığı ve Güvenliği Standart Belgeleri mevcut olup ayrıca Tersane Uygunluk Belgesi sahibidir. Tabi ki bu belgeleri almak zor olsa da her yıl denetimleri geçmek daha da zordur. Ama uluslararası iş almanız için bunlara sahip olma zorunluluğumuz da var.

EN YAKINIMIZ MERSİN

Denizcilik alanındaki sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkileriniz nasıl?

Türkiye’den GİSBİR ile şirket olarak temaslarımız var, bir de kişisel olarak benim TOBB ile temaslarım var. Kıbrıs’ta denizcilik ile ilgili herhangi bir örgüt yapılanması yok. Bir kaç dönem Kıbrıs Türk Ticaret Odasında meclis üyeliği, yönetim kurulu üyeliği ve başkan vekilliği görevlerinde bulundum. Bizim şirketlerimiz ve bizler için aslında en yakın olmamız gereken sivil toplum kuruluşu Mersin Deniz Ticaret Odası’dır, tüm dünyaya deklere ettiğimiz yasal posta adresimiz bile Mersin olarak geçmektedir. Yıllar önce üye olmayı da denedik ama uygun olmadığı söylenmişti. Umarım bu sorun çözülür de üye olma imkânı bulabiliriz.

GENÇLER YÜZÜNÜ DENİZE DÖNSÜN

Geleceğe yönelik planlarınızdan, projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Şirketimiz halen Gazimağusa Limanın bir bölümünü kullanmaktadır, gönlümüzden geçen kendimize ait müstakil ve korunaklı bir yer sahibi olmak. Ancak zaman zaman tamamen turizme yönelip çevre baskısından kurtulalım dediğimizde olmuyor değil. Gençlerimizin yüzünü denize döndürmelerini sağlamalıyız, deniz sporları, kıyı yapıları inşaatları, deniz hukuku, deniz sigortacılığı, kıyı işletmeleri yöneticiliği gibi daha pek çok iş kollarını öğretmek, dikkatlerini çekmek gerekiyor. Unutulmamalı ki denizcilik konularında eğitim alan bir genç dünyanın her yerinde daha rahat iş bulabilir.

ViraHaber.com

Deniz Ticareti Haberleri

Gençlik ve Spor Bakanı Bak, İMEAK DTO’nun Şubat Ayı Meclis Toplantısına Katıldı
Deniz Ticareti Dergisi’nin Ocak Sayısı Yayında
İMEAK Deniz Ticaret Odası, Cumhuriyet’in 100. Yılını “Cumhuriyet Balosu” İle Kutladı
İMEAK DTO Temmuz Ayı Meclis Toplantısı Gerçekleşti
Türkiye, Yeni Ro-Ro Hatlarıyla Deniz Ticaretindeki Payını Artıracak