KKTC’de “Tekelleşme” eğilimleri hız kazandı

Prof. Dr. Uğur Özgöker

KKTC’ de iktidar partisi olan UBP’nin kronik iç hastalıkları yeniden akutlaşarak KKTC’ de hükümet bunalımı ve siyasi kriz meydana geldi. Kıbrıslı bir kardeşimizin UBP’nin ileri gelenlerinden başka bir kardeşimize geçen hafta söylediği “iktidarı tekelinizde tutuyorsunuz bari muhalefeti bize bırakın, hem iktidar hem muhalefet görevini UBP yapıyor” latifesi KKTC de; siyasetteki ifadesi oligarşik yönetim ( otoriter ve totaliter rejimler ) hukuki terimi “Hâkim Durum” (Dominant Position) iktisadi terimi “Tekel” (Monopoly) olan terimin, KKTC ekonomik hayatını da tamamen etkisine aldığını, her ay anavatanım Kıbrıs’a yaptığım düzenli seyahatlerde bizzat şahit olmaktayım.

Rekabet Hukuku’nun ve Politikasının ana hatları 1) Rekabeti engelleyici anlaşma veya paralel davranışların (uyumlu eylem-concerted practice) yani KARTEL’lerin yasaklanması ve cezalandırılması, 2) İlgili piyasada hakim durumda olan teşebbüslerin yani TEKEL’lerin bu hakimiyetlerini diğer rakip ve potansiyel rakipleri ile bireysel tüketicilerin aleyhlerine kullanmaları yani istismar etmelerinin (Abuse of Dominant Position) yasaklanması ve Avrupa Birliği’nde ağır idari ve süreli para cezalarıyla ABD’de ise hapis cezalarıyla cezalandırılmaları, 3) Birleşme ve Devralmaların ( Mergers and Acquisitions ) -ÖZELLEŞTİRME’ ler dahil- kontrolü, 4) Serbestleştirmedir (Liberalisation).

Sürekli olarak şikâyet ettiğim gibi, KKTC dünyadaki son birkaç komünist ülkeden biridir. Bir Küba bir de maalesef KKTC inatla komünist ekonomik yapıları devam ettirmeye çalışmaktadırlar. Benim de mensubu olmaktan büyük şeref duyduğum Kıbrıslı Türkler Türkiye, İngiltere, Avustralya, Kanada ve ABD de çalışkanlıkları ve mesleki başarıları ile toplumda itibarlı konumlara sahipken, maalesef Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Türkler’ de komünist ekonomik sistemin getirdiği bir tembellik, uyuşukluk, üretmeden hazır para yeme, sürekli tatil ve rehavet havası vardır. Hatta KKTC’ de “Serbest Piyasa Ekonomisi “ ve “Serbest Rekabet” ortamını sağlamak üzere 3 yıl önce kurulan sözde REKABET KURUMU’ da REHAVET KURUMU haline gelmiş, piyasadaki Özelleştirmeleri ve Serbestleşmeyi sağlamak ve Kartelleşmeyi ve Tekelleşmeye önlemekle vazifeliyken hiçbir şey yapmayıp Tekelleşme (Monopolisation) eğilimlerine bilhassa çanak tutmaktadır. Bu satırların yazarı, KKTC’ deki Devlet Tekelinde olan ve siyasi mülahazalarla son derece karsız, verimsiz ve hem KKTC hem TC’nin kamu kaynaklarını çarçur etmekten ve yağmalamaktan başka fonksiyonu olmayan KTHY ( Kıbrıs Türk Hava Yolları ) ve DAÜ ( Doğu Akdeniz Üniversitesi ) gibi sözde kamu teşebbüslerinin verimli (productive) ve karlı çalışması TC ve KKTC’ ye iktisadi yük olmaktan çıkartılarak bilakis ekonomik fayda sağlayıcı hale dönüştürülmeleri için İstanbul’ da Türk – Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Derneği’ni kurmuş ve KKTC’de özel bir üniversitede 14 ay çalışarak içeriden KKTC ekonomisini gözetleyip bizzat yaşamıştır.

Ancak şu anda çökmüş olan eski komünist ülkelerde benzeri görülebilecek şekilde, siyasi rant ve oy kaygısı nedeniyle dünya üzerinde uçak sayısı bakımından en fazla personel istihdam eden KTHY, eşyanın tabiatına uygun olarak iflas etmiş, DAÜ ise bir takım safralarını atarak rahatlamış, gereksiz bölümlerini kapatmış, yaşlı öğretim üyelerini emekli etmiş ve işten çıkartmış, kolejini de sattıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının son defa olarak “ayağınızı denk alın, gelecek sefer sonunuz KTHY gibi olur haaaa” tembihinden sonra verdiği 20 milyon dolarla ağır aksak eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir.

KKTC ekonomisinde şu anda en belirgin tekelleşme ve piyasa bozulması daha önce felaket bir iflas yaşayan Havaalanı işletmeciliğinde görülmektedir. Aralık 2012 sonu itibarıyle KKTC Devlet Hava Meydanı olan ERCAN HAVAALANI özelleştirilerek Türkiye menşeili TAŞYAPI İnşaat Firmasına devredilmiştir. Taşyapı firmasının sahibi Türkiye’de tanınmış ve başarılı bir konut inşaatçısı müteahit ve işadamı olan Sayın Emrullah Turanlı’ dır. Ancak gerek Sayın Turanlı’nın kendisinin, gerekse firması Taşyapı’nın havaalanı ve havayolu işletmeciliği tecrübesi ve bilgisi hiç yoktur. Ocak 2013 başından itibaren Ercan Havaalanı’ nı işletmeye başlayan Taşyapı; KKTC’nin en büyük gelir kaynaklarından biri olan havaalanındaki Gümrüksüz Satış Mağazalarının (Duty Free Shops) işletmesini tek bir firmaya % 10’luk hisseye sahip küçük ortağı olan KANER’ler Şirketine vermiştir. Aralık ayında 6 Euro olan bir şişe ucuz viskinin fiyatı işletme Tekel’ e geçince bir ayda 2,5 katı olan 15 Euro’ya, tanesi 5,5 Euro olan rakının fiyatı da 14 Euro’ya fırlamıştır. Şu anda Girne – Lefkoşa ve Gazi Mağusa’ da bulunan marketlerde ve dükkanlarda alkollü içki ve parfümeri malzemeleri yüksek gümrük vergileri ve KDV’ nin satış fiyatlarının üstüne eklenmesine rağmen Ercan Havaalanndaki Kaner Gruba ait gümrüksüz satış mağazasından daha ucuza satılmaktadır. Bu durum devam ederse kazıklandığını hisseden turistin Kıbrıs’tan ayağını kesmesine, tatil-kumar-eğitim vb nedenler için ada’ ya gelmek zorunda olanların da Duty Free ( Gümrüksüz ) alış-verişlerini Türkiye giriş ve çıkış gümrüklerinde bulunan çok sayıdaki gümrüksüz satış mağazalarına yönelmelerine neden olacaktır. Benzer bir durum 2000’li yılların başında Türkiye’ de Atatürk Havaalanında görülmüş, Yap-İşlet-Devret (Build-Operate-Transfer / BOT) modeliyle, İstanbul Yeşilköy Atatürk Havalimanı ihalesini kazanan TAV (Tepe-Akfen-Wien, daha sonra Avusturya’lı Wien grubu konsorsiyumdan çıkartılarak % 100 yerli bir geup olan Tepe-Akfen Joint Venture halini almıştır. ) Konsorsiyumu da Duty Free Shoplarda tekelciliğe gitmiş, ancak diğer gümrüksüz satış mağazaları çalıştıran firmaların bu satırların yazarının kurucu heyetinde yer aldığı Türk Rekabet Kurumu’na şikayet başvurusunda bulunması üzerine, Rekabet Kurumu’nun kararı uyarınca TAV Yeşilköy Atatürk Havaalanı Dış Hatlar Terminalindeki gümrüksüz satış yapma yetkisini birbirinin gerçek rakibi olan bir çok firmaya dağıtmak zorunda kalmıştır. KKTC Rehavet Kurumu, pardon REKABET KURUMU, Ercan Havaalanının özelleştirilmesinde fevkalade etkisiz kalmış, kamu tekeli durumundaki bir teşebbüsün çok daha tehlikeli olan bir özel tekele devredilmesine seyirci kalmıştır. KKTC’ de bir Özelleştirme İdaresi olmadığı için Ercan Havaalanının özelleştirme işlemi de bir “Devralama” ( Acquisition – Take Over ) işlemi olarak mütalaa edildiği için KKTC Rekabet Kurumu bu özelleştirmenin hukuken bir numaralı sorumlusudur. Bu satırların yazarı AB ile Gümrük Birliği Antlaşması yapılırken 1994-1995 yıllarında Gümrük Müsteşarlığından ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığından sorumlu T.C. Devlet Bakanının Baş Danışmanlığını yaparak 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu ile Gümrük Kararnamesinin hazırlanıp, çıkartılmasında görev almış olup konuyla ilgili mevzuata ve pratikte uygulamasına bilhakkın vakıftır. Bu kapsamda KKTC Rekabet Kurumu’nun da; Ercan Havaalanında faaliyetini serbest rekabet kuralları çerçevesinde sürdürmekteyken 3 ay önce yeni işletmeci tarafından kapatılan çok sayıda gümrüksüz satış mağazasının yeniden faaliyete geçmesi için gerekli kararı almasını ve Ercan havalimanı free shop’ unun Kaner Şirketler Grubu’nun tekelinden kurtarılmasını talep ediyoruz. Kanunları ve uygulamaları çok iyi bilen bireysel tüketiciler olarak bu talebimizin takipçisi olacağımızı da kendilerine bir kez daha hatırlatıyoruz.


Doç. Dr. Uğur ÖZGÖKER
AREL ÜNİVERSİTESİ İngilizce Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve ERASMUS Koordinatörü
TÜRK – KUZEY KIBRIS TÜRK TİCARET ODASI Kurucu Başkanı ve Genel Sekreteri
TÜKETİCİNİN VE REKABETİN KORUNMASI DERNEĞİ ( TÜRDER ) Genel Başkanı
KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ İstanbul Şubesi Saymanı, ADA Havayolları e. Yönetim Kurulu Üyesi
İstanbul Girişimci İşadamları Derneği ( İGİAD ) ve Marmara Genç İşadamları Dernekleri Federasyonu ( MAGİF ) Kurucu Genel Sekreteri