KKTC’nin rekabetçi bir serbest piyasa ekonomisine geçişinde en önemli adım olan “rekabet kurumu” nihayet kuruldu.
28 Ocak’ta Kıbrıs’ta Türkiye aleyhine yapılan gösteriler ve mitingte açılan çirkin pankartlar üzerine Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ve KKTC ile ilişkilerden sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil ÇİÇEK’in infial yaratan sözleri, KKTC’de 2 Mart’ta tekrar yapılacak daha büyük çaplı gösteriler ve kamu kuruluşlarında yayılarak süren grevlerin nedenleri Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümetleri arasındaki “Siyasi” anlaşmazlıklar olarak gösterilse bile asıl neden tamamen “Ekonomik”tir.
1975’de Kıbrıs Türk Federe Devleti ve daha sonra 15 Kasım 1983’te KKTC kurulurken siyasi bakımdan Batılı anlamda gelişmiş çoğulcu Parlamenter Demokrasi tüm kurum ve kurallarıyla tesis edilmiş ancak iktisadi yapı olarak devletçi ve sosyalist bir yapı oluşturulmuştur. Kıbrıs’ın kuzeyinde hiçbir şey üretmeyen ve sürekli her ay Türkiye’den gönderilen düzenli paranın kamu görevlilerine dağıtılarak tüketilmesine dayalı, özel teşebbüsün önünü kesen, rekabeti engelleyen, özelleştirmeleri yapmayan, bir memur ve emekli cumhuriyeti oluşturulmuştur.
Bu hastalıklı ve sakat ekonomik yapı Türkiye ve Kıbrıs’ta sürekli olarak eleştirilse de hastalığın tedavisi için hiçbir girişimde bulunulmamıştır. O zaman Türk Rekabet Kurumunda çalışan bu satırların yazarı 2003 yılında KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Rauf DENKTAŞ’ın talebi üzerine KKTC Ankara Büyükelçisi aracılığı ile “KKTC’NİN REKABETÇİ BİR SERBEST PİYASA EKONOMİSİNE GEÇİŞİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER” başlığı altında 21 maddeden oluşan bir rapor hazırlayarak göndermiştir. Bu plan kapsamında Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle sınırlar açılmış, Kalkınma Bankası’nın kaynakları üretken yatırımlara kaydırılmış, altyapı çalışmaları hızlandırılmış, özel sektör teşvik edilmeye başlanmış, Bafra gibi yeni turizm alanları belirlenerek turizm yatırımlarına hız verilmiş, yabancı sermayenin KKTC’ye girişindeki bürokratik engeller azaltılmış, KKTC üniversiteleri mevzuat ve finans bakımlarından desteklenmiştir. Ancak Özelleştirmelerin yapılması ve Rekabet Kanunun yürürlüğe konulması bir türlü mümkün olamamıştır.
Geçenlerde KKTC’de 12 yıl gecikmeyle oluşturulan Rekabet Kurumu; KKTC’nin rekabetçi bir serbest piyasa ekonomisine geçişi ve KKTC’nin iktisadi kalkınması için en önemli unsur olmuştur. Böylece Kıbrıs Türk Halkının refahı artacak, adadaki Türkiye karşıtlarının sesi kısılacak, siyasi istikrarsızlık ortadan kalkacaktır. Ancak yeni kurulan Rekabet Kurumu Kıbrıs’ta kronikleşmiş olan partizanlık, nepotizm, yandaşlık gibi hastalıklardan kurtarılması, kadrolaşıp teşkilatlanırken liyakata göre atamaların yapılması, yönetiminin de Hükümetten özerk, özel sektör, meslek kuruluşları ve STK’lar ağırlıklı bir yapı şeklinde oluşturulması gerekmektedir. Eğer Rekabet Kanunu tam uygulanır Rekabet Kurumu da etkin çalışır ve piyasanın oluşturulmasında etkili olursa, müteakiben “Özelleştirmeler” de tamamlanırsa bundan sonra geçen sene Kıbrıs Türk Havayollarında olduğu gibi devlet şirketleri ve bu sene beklenen Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin iflası gibi kötü olaylar adanın kuzeyinde bir daha görülmeyecektir. Eğer bu tavsiyelerimize uyulmazsa sonuç maalesef geçen hafta KKTC’den Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Cemil Çiçek’in çok açık bir şekilde ifade ettiği gibi KKTC’nin toptan iflas etmesi olacaktır. Artık deniz bitmiştir. Türkiye bundan sonra KKTC’ye yapacağı mali yardımları çok sıkı bir şekilde denetleyip takip edecek ve verilen yardımların çok yüksek memur ve emekli maaşlarına gitmesi gibi çarçur edilmesini engelleyecektir. Bundan sonra Türkiye’den gelecek mali yardımlar üretken yatırımlara tahsis edilecektir.
Son olarak Kıbrıs’ta yeni kurulan Rekabet Kurumu’nun hayırlı ve uğurlu olmasını dilerken Türk Rekabet Kurumunda yapılan bazı hataların KKTC Rekabet Kurumunda tekrarlanmasını önlemek için 4 sene önce yazmış olduğum bir yazıyı tekrardan aşağıda sunuyorum. Başkalarının yaptığı hatalardan ders alırsak biz de o hataları yapmaktan kurtuluruz. Zaten KKTC’nin iktisadi kalkınmasında çok zaman kaybedilmiştir. Bundan sonra kaybedilecek zaman yoktur. Aşağıdaki yazıdan ders alarak biran önce çalışmalara başlanmalıdır.
Yrd. Doç. Dr. Uğur ÖZGÖKER
GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
TÜRK – KUZEY KIBRIS TİCARET ODASI Yönetim Kurulu Başkanı
REKABET DERNEĞİ İstanbul Şubesi Genel Sekreteri
İGİAD İstanbul Girişimci İşadamları Derneği Genel Sekreteri
ADA Havayolları Yönetim Kurulu Üyesi.