İstanbul Boğazı’nı geçmek için onlarca geminin demir attığı Marmara Denizi’nde bekleyen bazı gemilerin diğerlerinden farkı var. Onlar çeşitli nedenlerden dolayı mürettebatı tarafından terk edildiği için batan, karaya oturan veya batmak üzere olan gemiler. Yenikapı sahilinden botla Marmara Denizi’ne açıldığımızda ilk gördüğümüz Bereket adlı kuru yük gemisi oldu. Hacizli olduğu için 2014 yılından beri Marmara Denizi’nde bekleyen Bereket, bir yıl önce karaya oturdu. Daha sonra su almaya başlayan gemi birkaç gün sonra battı. 2 bin 980 grostonluk, 115 metre uzunluğundaki devasa geminin dörtte üçü şu an sular altında. Sadece üst güvertesi suyun üstünde kalan gemi, denizden çıkartılmayı bekliyor. Çevresinde birçok yük gemisinin demir attığı, teknelerin çevresinden dolandığı Bereket gemisi hem ulaşım hem de çevre açısından ciddi tehlike oluşturuyor.
GENELDE BEKÇİ BEKLİYOR
Marmara Denizi’nde kaderine terk edilmiş bir diğer gemi ise Deniz Er B adlı kuru yük gemisi. Kayıtlara göre en son Ekim 2013’te hareket eden gemi 2013 yılından beri Marmara Denizi’nde bekliyor. Gemide mürettebatın olmadığını söyleyen balıkçılar ise, “Bu tarz gemilerde genellikle mürettebat bulunmuyor. Gemide sadece bir bekçi bekliyor. Gemi uzun süre denizde kaldığı için bakımsızlıktan dolayı önce çürümeye başlıyor, ardından su alarak batıyor. Bu tarz gemiler bizim için de tehlike arz ediyor” diyor.
HERKESE TEHLİKE SAÇIYOR
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü, Fiziksel Oşinografi ve Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ahsen Yücel, hayalet gemilerin hem ulaşım hem de çevresel tehditler ortaya çıkardığını söylüyor: “Genelde bu tür gemilerde hiç kimse olmuyor. Dolayısıyla bir fırtınada geminin hiçbir kontrolü sağlanamıyor. Bu gemiler bir kazaya sebebiyet verebilirler ve böyle bir kazanın sonucu büyük olur. Tankere çarparsa ayrı bir sorun, kuru yük gemisine çarparsa ayrı bir sorun ortaya çıkar. Geminin batması başka bir sorun yaratacaktır. Böyle durumda geminin içerisinde bulunan kimyasal ve zararlı maddeler çevre sorunu yaratabilir. Böyle bir durum deniz habitatında uzun süreli zararlar oluşturabilir.”
TEMİZLENECEK
Denizlerde tehlike saçan hayalet gemiler, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde satışlarının yapılmasına yönelik işleme tabi tutuluyor. Ancak bu süreç çok uzun sürüyor. Gemilerden bazıları 618 Sayılı Limanlar Kanunu’na göre bertaraf edilebiliyor. Ancak batık olmayan veya karaya oturmuş ya da terk edilmiş atıl haldeki gemilerin bulundukları yerden kaldırılması yönünde bir yasal düzenleme olmadığı için diğer gemiler kaderine terk ediliyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, bu yasal boşluğu gidermek için Limanlar Kanunu’nda değişiklik yaparak denizleri hayalet gemilerden kurtarmak için bir adım attı. 5 Aralık 2017’de resnmi gazetede yayımlanan yeni düzenlemeye göre hayalet gemiler ya ihaleyle satılacak, ya da hurdaya verilecek. 30 hayalet gemi için işlem başlatıldı.
TALLAS KARAYA OTURDU
Zeytinburnu açıklarındaki Kamboçya bayraklı Tallas adlı kuru yük gemisi de benzer bir kadere sahip. Gemi, 2015 yılında Zeytinburnu açıklarına demir attı. Bağlı olduğu şirket iflas edince İstanbul’dan ayrılamadan bir süre beklemeye başladı. Erzak ve yaşam malzemesi tükenen geminin 5 kişilik mürettebatı Ekim 2015’te gemiye, yardım anlamına gelen ‘Help’ yazısı asınca mürettebat kurtarılıp ülkelerine gönderildi. Ancak mürettebatsız kalan gemi Zeytinburnu açıklarında kaderine terk edildi. Şubat başında önce denizde yan yatan gemi ardından Zeytinburnu’nda karaya oturdu. Tallas 15 gündür Zeytinburnu sahilinde bekliyor.
Vira Haber