Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, en yakın zamanda tüm kıyılara hakim olacak şekilde istasyonlar kurup, "Ulusal Acil Müdahale Sistemini" hayata geçirmeyi planladıklarını belirterek, "Bu faaliyetler sayesinde deniz kirliliğinin önlenmesi hususunda önemli sonuçlar elde edeceğimize inanıyorum. Bu hususta elbette Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla yakın iş birliği içerisindeyiz." dedi.
Körfez Tütünçiftlik bölgesinde gerçekleştirilen Kocaeli Körfezi Deniz Kirliliğine Acil Müdahale Bölgesel Tatbikatı öncesinde konuşan Bakan Turhan, Batman'ın Gercüş ilçesi kırsalında zırhlı askeri aracın geçişi sırasında PKK'lı teröristlerce yola tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diledi.
Türkiye'ye yapılan terör hareketlerinden hiçbir zaman sonuç alınamayacağını vurgulayan Turhan, galibin millet ve ülke olacağını kaydetti.
Turhan, dünya nüfusunun sürekli arttığına, bunun yanında dur durak bilmeden hızla ilerleyen sanayileşmenin bazı küresel sorunları da beraberinde getirdiğine işaret ederek, iklim değişikliğinden kaynaklı birtakım felaketlere neredeyse her gün tanık olunduğunu ifade etti.
Dünya ve insanoğlunun eskisine nazaran çok daha hayati sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Turhan, "Bugün burada toplanma vesilemiz olan deniz kirliliği de bu sorunlardan birini oluşturuyor. 3 tarafı denizlerle çevrili köprü konumunda bir ülkeyiz. 25 milyon hektar deniz alanımız var. 177 bin kilometre boyunda 33 akarsuyumuz, 200 doğal gölümüz, 318 baraj gölümüz, bin 300 de göletimiz var. Bu zenginliğe ne kadar şükretsek azdır." diye konuştu.
"Bir karış toprağımız ne ifade ediyorsa denizimiz de aynı anlam ve önemi taşımaktadır"
Bakan Turhan, bu zenginliklere tek başına sahip olmanın yeterli olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bu zenginliklerimize atalarımızın mirası, gelecek nesillerin de emaneti gözüyle bakmadıkça yazık etmiş oluruz. Hükümet olarak meseleye bakış açımız tam da budur. Atalarımızın mirası, gelecek nesillerimizin emaneti... Bunun için bölgesel ve küresel oyunlar karşısında milletimiz ve devletimiz için bir yandan beka mücadelesi verirken, diğer yandan da müreffeh yarınları inşa etmenin çabası içerisindeyiz. Eldekinin, mevcut olanın kıymetini bilmek de bunun birinci şartı. Bizim için bir karış toprağımız ne ifade ediyorsa denizimiz de aynı anlam ve önemi taşımaktadır. Bu bilinci tüm milletimize aşılamak için de önceki gün Hedef Bir Milyon Amatör Denizci Eğitim Programı'nı başlattık."
Turhan, kullanmasını bildikten sonra denizlerin öneminin saymakla bitmeyeceğini anlatarak, "Örneğin, deniz taşımacılığı emniyetli, düşük maliyetli ve çevre dostudur. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de uluslararası ticaretin yüzde 90'ı deniz yoluyla gerçekleştiriliyor. Bu da sektörün önemini, stratejik değerini gözler önüne sermektedir." görüşünü dile getirdi.
"Denizcilik sektörünü ayağa kaldırdık"
Uzun yıllar unutulan, gözardı edilen denizcilik sektörünü, AK Parti hükümetleri döneminde adeta can suyu vererek ayağa kaldırdıklarını vurgulayan Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buna paralel olarak gemi sayısının artmasıyla deniz trafiği oldukça yoğunlaştı. Tehlikeli yük taşıyan gemiler deniz ticaretinde yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandı. Bunun neticesinde son yıllarda meydana gelen birçok deniz kazasında hem ciddi oranda can ve mal kaybı yaşanmış hem de çevreye çok büyük zararlar verilmiştir."
Turhan, bakanlık olarak denizlerde seyir ve can emniyetini arttırmak, kaza riskini azaltmak ve deniz çevresini korumak amacıyla önemli çalışmalar yürüttüklerini işaret ederek, şöyle konuştu:
"Teknolojik birçok modern sistem kurduk ve kurmaya devam ediyoruz. Deniz trafiğini anlık olarak izlemek ve yönlendirmek amacıyla kurduğumuz Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi 15 yıldır hizmet veriyor. İzmit, İzmir, Mersin ve İskenderun körfezlerini kapsayan gemi trafik hizmetleri sistemlerinin kurulumları da tamamlandı. Tek bir deniz resminin oluşturulduğu gemi trafik yönetim merkezinin kurulumu da tamamlandı. 2007'den bu yana otomatik tanımlama sistemiyle Türkiye kıyılarındaki gemileri anlık olarak izliyoruz. Yine tüm Türk bayraklı gemileri dünyanın neresinde olursa olsun takip ediyoruz. Artık yabancı bayraklı gemilerin kıyımızdan bin deniz mili mesafeye kadar da takibini yapabiliyoruz. Uydu bilişim sistemlerini arama kurtarma faaliyetlerinde, deniz kirliliğinin önlenmesi ve tespitinde etkin bir şekilde kullanmaktayız. Uydu yardımlı arama kurtarma sistemlerinin önümüzdeki yıllarda tamamen millileştirilmesine ilişkin çalışmalarımız da devam etmektedir. Bununla birlikte deniz taşımacılığının çevreye daha duyarlı olması amacıyla uluslararası gelişmeleri takip etmekteyiz. Gemilerimizi bu kapsamda sıkı denetimlere tabi tutuyoruz. Kıyılarımızı korumak için limanlarımıza gelen gemileri titiz bir şekilde denetliyoruz. Gemi trafiğinin yoğun olduğu körfezlerimizde ilave önlemler alarak trafiği düzenliyoruz."
"En kısa zamanda 'Ulusal Acil Müdahale Sistemi'ni hayata geçirmeyi planlıyoruz"
Deniz kirliliğine müdahale konusunda Antalya Bölgesel Acil Müdahale Merkezi'nin inşaatını 2015 yılında, Tekirdağ Ulusal Deniz Emniyeti ve Acil Müdahale Merkezi'nin inşaatını 2017'de tamamlayarak hizmete aldıklarını belirten Turhan, "En yakın zamanda tüm kıyılarımıza hakim olacak şekilde istasyonlar kurarak 'Ulusal Acil Müdahale Sistemi'ni de hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu faaliyetler sayesinde deniz kirliliğinin önlenmesi hususunda önemli sonuçlar elde edeceğimize inanıyorum. Bu hususta elbette Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla yakın iş birliği içerisindeyiz." ifadelerini kullandı.
Bakan Turhan, İzmit Körfezi'nin Türkiye denizcilik sektörünün kalbinin attığı yer olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Yılda ortalama 10 binden fazla gemi buraya girip çıkmaktadır. Kocaeli bölgesindeki 35 liman tesisinde geçen yıl 73 milyon ton yük işlem gördü. Bu rakam Türkiye limanlarında işlem gören yükün yüzde 15'ini oluşturuyor. Ayrıca deniz ticareti açısından en önemli bölgelerimizden olan Kocaeli'de 8 tersane faaliyet gösteriyor. O nedenle burada gerçekleştirilecek tatbikat çok büyük önem taşımaktadır."
Tatbikatla kurumların deniz kirliliğine hızlı ve etkin müdahale ederek acil müdahale kapasitelerini arttırmalarını amaçladıklarını anlatan Turhan, kendilerine düşenin, sorumlulukları yerine getirmek ve her an her şeye hazırlıklı olmak zorunda olduklarını sözlerine ekledi.
Bakan Kurum "Denizi ve kıyı kirliliğini önlemek elimizde’’
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Kanal İstanbul Projesi'nin yapılmasının ne kadar elzem olduğunu, her kazada bir kez daha görmüş oluyoruz." dedi.
Körfez Tütünçiftlik bölgesinde gerçekleştirilen Kocaeli Körfezi Deniz Kirliliğine Acil Müdahale Bölgesel Tatbikatı öncesinde konuşan Bakan Kurum, Batman'ın Gercüş ilçesi kırsalında zırhlı askeri aracın geçişi sırasında PKK'lı teröristlerce yola tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit düşen 7 askere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diledi.
Kurum, terörle mücadelenin sonuna kadar sürdürüleceğini vurgulayarak, "Bu vatanın, bu toprağın bir karışını da hiçbir terör örgütüne bırakmayacağız." ifadesini kullandı.
Denizcilik tarihi incelendiğinde, Saruca Paşalar, Oruç Reisler, Hızır Hayrettin Paşalar, Turgut Reisler ve Çanakkale şehitleri gibi birçok kahraman ve şehidin bulunduğunu aktaran Kurum, deniz şehitlerine Alalh'tan rahmet diledi.
Türkiye'nin yanı başında bir insanlık dramı yaşandığına işaret eden Kurum, "3,5 milyon Suriyeli ülkemize geldi, misafir ediyoruz. Bir taraftan da tabii başka ülkelere gitmeye çalışıyorlar. Akdeniz'de adeta bir insanlık dramı yaşanıyor. Daha dün Aylan bebeği kaybettik, hepimizin gözleri önünde hatıralarımız canlanıyor. Tabii ülkemiz baktığınızda insanlığın vicdanı konumundadır, milli geliri durumu itibarıyla da dünyada en çok yardım eden ülke konumundadır. İnşallah biz insanlığın vicdanı olmaya devam edeceğiz, tüm ülke olarak, tüm vatandaşlarımız olarak." diye konuştu.
Kurum, Türkiye'nin 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke olduğunu belirterek, bu manada deniz ve denizciliğin vatandaşlar ve ülke ekonomisi açısından oldukça önemli olduğunu aktardı.
"2017'de İstanbul Boğazı'ndan 43 bin gemi geçmiş"
Deniz ve denizciliğin hem jeopolitik hem de stratejik bakımdan önemli olduğunu vurgulayan Kurum, bu kapsamda çok yoğun bir deniz trafiğinin de yaşandığını bildirdi.
Kurum, 2017'de İstanbul Boğazı'ndan 43 bin geminin geçtiğini dile getirerek, "Çanakkale Boğazı'nda 45 bin deniz trafiği oluşmuş. Tabii 1965'ten bu yana da bu deniz trafiği birçok büyük ve küçük kazaları meydana getirdi. Bunlardan yakın tarihte geçen sene biliyorsunuz, bir dökme yük gemisi yalıya çarpmıştı. Hem yalıya hem boğaza ciddi manada zarar verdi. 1994'te Nassia adlı gemi kazaya neden oldu. Kanal İstanbul Projesi'nin yapılmasının ne kadar elzem olduğunu, her kazada bir kez daha görmüş oluyoruz."
Murat Kurum, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile deniz kazaları ve deniz kirliliğiyle mücadele noktasında büyük bir koordinasyon içerisinde çalıştıklarını söyledi.
Bakan Kurum, Foça'da 1,5-2 ay önce atıkların denize atılması üzerine bir kirliliğin meydana geldiğini hatırlatarak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Kıyı Emniyet Müdürlüğü ile gemiyi tespit ettiklerini kaydetti.
"Ekiplerimiz 7 gün 24 saat hizmet veriyor"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, gemiye 2 milyon lira cezayı kestiklerini anlatarak, şöyle devam etti:
"Yine 25 milyon lira temizlemek için harcadığımız bedeli de geminin sahiplerinden tahsil edeceğiz. Tabii o gün de gördük, yaklaşık 1 ay gibi bir zaman aldı, 85 kişilik bir ekiple gerçekleştirildi. 1 ay sahilimizi vatandaşın kullanmasına engel oldular. Ancak ekiplerimiz hızlı bir şekilde, sahili eskisinden daha temiz hale getirmek suretiyle temizliklerini gerçekleştirdi. Bu işlemler eskiden bu kadar hızlı, pratik yapılamıyordu. Şu anda sistem, bakanlıklarda gerekli koordinasyon oluşmuş durumda. Aynı saat içerisinde müdahalelerimizi yapıyoruz, ekiplerimiz sahada. Ekiplerimiz 7 gün 24 saat hizmet veriyor. Buna ilişkin zaten yetkilendirilmiş kuruluşlar var. Bu temizleme işlemleri de hızlı bir şekilde yapılıyor."
Kurum, 2005 yılında AK Parti iktidarı olarak bir kanun çıkardıklarını aktararak, "Bu kanunun amacı neydi? Acil durumlarda hazırlıklı olunmasıydı, müdahale kapasitesinin ve paydaşlar arasındaki iş birliğinin de arttırılmasıydı. Bugün o iş birliği en üst seviyede gerçekleşiyor. 6 bölgesel ve 1 ulusal acil müdahale planı hazırladık. 2005 yılına kadar kıyı tesislerinde acil müdahale planımız yoktu. Bu düzenlemeyle birlikte bugün, 360 limanın, 351'inde bu planlar mevcut. Şu an denizlerimizin yüzme suyu kalitesine baktığımızda yüzde 98 seviyesinde olduğunu görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti'nin deniz anlayışının, deniz hikayesinin Haliç ile başladığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, Haliç'e girilmediğini, kokudan yanından geçilmediğini hatırlatan Kurum, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın buranın temizlenmesi için büyük mücadeleler verdiğini anlattı.
"2019'a kadar Türkiye'de tüm marinalarda sıfır atık sistemine geçmiş olacağız"
Kurum, Haliç'te artık sporların yapıldığını, vatandaşların rahat bir şekilde gezdiği alanların bulunduğu bir yer haline geldiğini kaydederek, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin de İzmit Körfezi'nde 7 gün 24 saat uçaklarla denetim yaptığını, kirliliğe bakanlık koordinesinde anında müdahale edildiğini bildirdi.
Deniz ve kıyı kirliliğinin önlenmesinin mümkün olduğunu aktaran Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Denizi ve kıyı kirliliğini önlemek elimizde. Kirli sular ekosistemimizi bozduğu gibi kısa sürede yok olmuyor. Bir plastik bardak 50 yılda, poşet 10-20 yılda, cam şişe 1 milyon yılda, sigara izmariti 5 yılda doğaya karışıyor. Dolayısıyla bu bilinci vatandaşlarımıza, çocuklarımıza kazandırmamız gerekiyor. Temizlemekten ziyade atmamayı öğrenmeliyiz, öğretmeliyiz. Diğer taraftan mavi kart sistemimiz var, yine sıfır atık sistemimiz var. 39 bin teknemizde mavi kart sistemi var. Bu sistemle bu teknelerin atıkları düzenli olarak takip ediliyor. 2019 yılına kadar Türkiye'de tüm marinalarda sıfır atık sistemine geçmiş olacağız. 2002'de hiçbir limanda gemilerden atık alım sistemi yoktu. Bugün 294 tesisimiz gemilerimize hizmet veriyor. Mavi bayraklı plajlarımız 127 taneydi, bu plaj sayısın 459'a çıkardık. Bu sayıyla dünyada üçüncüyüz. İnşallah çok kısa zamanda da birinci olmak noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bu tatbikatların ne kadar önemli olduğunu Foça'da da gördüklerini vurgulayarak, tatbikatta emeği geçenlere teşekkür etti.
Vira Haber