Burada tek bir kişi başı milli gelir olmadığını ortaya koymakta fayda bulunmaktadır. Hangi fiyatlara göre hesaplandığına göre durum değişmektedir.
Kişi başına nominal GSYİH; nominal (cari fiyatlar ile) GSYİH’nın yıl ortası toplam nüfus miktarına bölünmesi ile ortaya çıkan değerdir. Kişi başına reel GSYİH ise; reel (referans yıla ait fiyatlar ile) GSYİH’nın yıl ortası nüfus miktarına bölünmesi ile ortaya çıkan değerdir.
Kişi başına milli gelir bir ülkenin para birimi ile ifade edilmektedir. Ancak kişi başına düşen milli gelir yukarıda açıklandığı üzere ülkeler arası refah düzeyinin mukayesesi içinde kullanıldığı için aynı para birimine bölünerek hesaplanmaktadır. Çoklukla da USD’ye dönüştürülmektedir. Bu durumda USD karşısında ulusal para birimi değer kaybetmiş bir ülkenin milli geliri dolar bazında, ulusal para birimine göre hesaplanandan daha düşük olacaktır. Fakat bu toptancı bir uygulamadır. Çünkü ulusal para birimi her ülkenin para birimi karşısında aynı derecede değer kaybetmemektedir. Bu yüzden bu hesaplama satın alma gücü paritesine göre (PPP)’de yapılmaktadır. Bu yüzden “Milli Gelir” hesaplamalarında nominal ve PPP’ye göre şeklinde iki farklı hesaplamaya rastlamak mümkündür. Cari fiyatlar ile Çin’in GSYİH’sı 11.385 Milyar USD olurken, PPP (Satın alma gücü paritesine göre) 19.510 Milyar USD olmakta ve bu hesaba göre Çin bir anda ABD’yi de geçerek dünyanın en büyük ekonomisi olmaktadır. (ABD’nin GSYİH’sı, kendi para birimine göre tespit edildiği için iki halde de aynı yani 17.968 Milyar USD olarak kalmaktadır) Hindistan’ın GSYİH’sı ise cari fiyatlara göre 2.183 Milyar USD olurken, PPP’ye göre 8.027 Milyar USD’ye çıkarak, Hindistan bir anda üçüncü büyük ekonomi olmaktadır. Türkiye için ise bu durum 722 Milyar USD ve 1.576 Milyar USD olarak ortaya çıkmaktadır. İşte geçtiğimiz günlerde basında Türkiye’nin kişi başı milli gelire makyaj yaptığı iddiası buradan kaynaklanmaktadır.
Türkiye’de uzun süredir kişi başına düşen milli gelir döviz kuru hedeflerine göre, Orta Vadeli Program’da yer almaktadır. Fakat yeni programda bu yöntem değiştirilerek hesaplamalarda satın alma gücü paritesi (PPP) kullanılmıştır. Geçen yıl yayınlanan orta vadeli programda kişi başına milli gelir 10.936 USD olarak tahmin edilmiş iken, bu yıl rekor kıran kur yüzünden bu rakamın 9.000 USD’nin altına düşme ihtimali olası iken, PPP’ye göre hesaplamanın yapılması ile bir anda 19.506 USD’ ye yükselmiştir.
Sonuçta geçmiş yıllar ile bugünün bir mukayesesi için ya da bugünkü değerin diğer ülke kişi başı mili geliri bakımından mukayesesi yapıldığında, herkes cari fiyatlar ile olanı dikkate almaktadır. Bunun en bariz örneği kimse PPP’ye göre hesaplanan GSYİH’yı dikkate alarak, Çin’in dünyanın en büyük ekonomisi olduğunu ya da Hindistan’ın dünyanın üç büyük ekonomisi olduğunu iddia etmemektedir. Zaten tüm ülkelerin ve dünyanın küresel GSYİH’sı hem cari fiyatlara, hem de PPP’ye göre iki şekilde hesaplanmaktadır. Türkiye’de de bu şekilde hesaplanmaktadır. Burada kopartılan yaygara, OVP’larda 2015 ve gelecek yıllara ait tahmini kişi başı milli gelirin hesaplanması için kullanılacak birimin seçiminden kaynaklanmaktadır. Eskiden cari fiyatlar kullanılmakta ve tahmini USD kuru dikkate alınmaktaydı, şimdi sanırım kurda çok volatilite olması ve kestirme ihtimalinin zayıf olması nedeni ile PPP tercih edilmiştir.
Ancak uluslararası piyasalarda ya da ekonomi dünyasında hesaplama yöntemi ve kestirmeler yine eski yönteme göre yapılacaktır. Ülkemizde yapılan bu değişiklik, yukarıda açıklandığı üzere bazı teknik zorlamalar sonucu olup, biraz da seçim öncesi kamuoyunda makro ekonomik parametreleri kötü göstermeme operasyonudur. Bu durum zaman zaman çoğu ülkenin başvurduğu bir algı yönetimidir. Ancak bizim konumuz bu değildir. Bizim burada vurgulayacağımız konu, bu kişi başı milli gelirin çoğu ülkede doğru olarak hesaplanamadığı ve refah mukayesesi için uygun bir kriter olmadığı hususudur.
Not: Makale dört bölümden oluşmaktadır.