BP'nin Meksika Körfezi'nde sebep olduğu petrol felaketi, 'Benzer bir durum en riskli su yollarından biri olan Boğaz'da olsa neler olur?' sorusunu akıllara getirdi. Dün, Milli Güvenlik Kurulu'na sunulan rapora dayanarak orta ölçekli bir petrol tankerinin yapacağı bir kazanın olası etkilerini gündeme getirdi. Bugün de LPG ve diğer kimyevi madde taşıyan bir gemi kazasının sonuçlarını gündeme getiriyoruz. İstanbul'un deprem kadar riskli konularından biri de Boğaz trafiği. Özellikle LPG, amonyak ve buna benzer parlayıcı ve yanıcı kimyasal maddelerde. Bu maddeler petrol taşıyan tankerlerden daha büyük can kaybı yaratma potansiyeline sahip. LPG tankerlerinden ortalama büyüklükte birinin patlaması halinde 20 kilometre kare alanda 8.5 büyüklüğünde bir deprem etkisi meydana geliyor.
33 Deniz Canlısı Var
Boğazın uzunluğunun 17 mil, Avrupa yakası kenar çizgisinin 19 mil, Avrupa yakasının da 30 mil olduğu düşünülürse tehlikenin boyutları göz önüne çıkıyor. Amonyak taşıyan gemiler için de durum pek farklı değil. Amonyak taşıyan bir geminin infilak etmesi halinde 5 kilometre çapında alanda canlı kalmıyor. Umbrella Danışmanlık şirketi kurucusu Sedat Karabulut İstanbul Boğazı'ndan bir yıl süresi içinde 50 binden fazla geminin geçiş yaptığını ve bu gemilerin yaklaşık olarak yüzde 20'sinin tehlikeli madde taşıdığını söyledi.
Yüzde 17'si Kimyevi
2009'da yüzde 16-17 gibi bir oranda kimyasal maddelerin taşındığını belirten Kıyı Emniyet Genel Müdürü Salih Orakçı ise her üç gemiden birinin tehlikeli madde taşıdığnı söyledi. Kazaların olma ihtimalinin minimize edilebilceğini ancak sıfırlanamayacağını da belirten Orakçı, "144 milyon ton taşımaların yüzde 30'u kimyevi. Son beş yılda 4 milyon ton LPG, 3.5-4 milyon ton arasında da diğer kimyasal yükler taşındı. Dünyanın en dar ve riskli doğal su yolu İstanbul. Biz çarpışma ihtimalini ortadan kaldırdık. Ama gemilerin karaya çarpma ihtimali var. Bu nedenle her fırsatta dile getiriyorum. Daha güvenli bir alternatif olan boru hattı en doğrusu" dedi.
Nükleer Atık Taşıyanlar İçin de Önlem Alınmalı
Deniz yoluyla taşınan yükün yüzde 50'sinden daha fazlasının tehlikeli madde veya çevreye zarar verecek yüklerden oluştuğunu söyleyen Sedat Karabulut, İstanbul Boğazı'nda bu güne kadar meydana gelen başlıca kaza türlerinin arasında çatışma, yangın, patlama ve kıyıya çarpma gibi olasılıkların meydana geldiğini de söyledi. Boğaz güvenliğini tehlikeye sokakonulardan birinin de nükleer atık taşıyan gemiler olduğunun altını çizen Karabulut, "Tehlikeli maddelerin deniz yolu ile taşınmasına ilişkin uluslararası kurallara ihtiyaç var. "Felaketi önceden tartışabilmeliyiz. İstanbul Boğazı navigasyon açısından olumsuz fiziki şartların ve meteorolojik şartların görüldü bir yer" dedi.
1995'te 7 LPG Tankerine 7.000 Lira Ceza Kesilmişti
Zeytinburnu açıklarında 1995'te 138 tonluk LPG taşıyan 7 tanker serseri mayın gibi Boğaz'ın sularında sürüklenmişti. DD1 adlı geminin üzerindeki LPG yüklü tankerler ise denizde sürüklenmişti. Yapılan araştırmalar sonucu geminin izin verilen saatler dışında denize açıldığı tespit edilmişti. Bundan 16 yıl önce gerçekleşen yüzlerce insanın hayatına mal olabilecek olayın cezası ise sadece 7 milyar liraydı.
Sabah