Karadeniz'de 4.8 şiddetinde deprem

Karadeniz'de 4,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Herhangi bir can ve mal kaybı olmadığı deprem, İstanbul ve civarı ile Karadeniz'e yakın yerlerde hissedildi.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesinin internet sitesinde yer verilen bilgiye göre, Karadeniz'de saat 11.18'de 4,8 büyüklüğünde yer sarsıntısı kaydedildi. 

Depremin, yerin 25,53 kilometre derinliğinde oluştuğu belirlendi.

"Can ve mal kaybı yok"

Kocaeli Vali Yardımcısı Dursun Balaban, depremle ilgili şu anda araştırmaların yapıldığını belirtti.

"İlk aldığımız bilgiye göre şu dakika itibarıyla herhangi bir can ve mal kaybı yok." diyen Balaban, hatta Kandıra'daki vatandaşların hissetmediklerini söylediklerini bildirdi.

"Herhangi bir hasar boyutu yok"

AFAD Kocaeli İl Müdürü Salim Tekoğul da depremde ilk belirlemelere göre herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını ifade ederek, "Kıyı emniyetinden ve gerekli yerlerden ilk bilgileri aldık. 102 kilometre açıkta yani Karadeniz'de, 25 kilometre derinlikte 4,8 büyüklüğünde bir deprem ama sadece bir sallantı hissi olmuş Kefken'de, herhangi bir hasar boyutu yok hadisenin. Yine de arkadaşlarımız kontrol amaçlı gidiyorlar. Aldığımız bilgiler bu yönde." ifadesini kullandı.

"İstanbul ve civarı ile Karadeniz'e yakın yerlerde hissedildi"

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Pınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz'de zaman zaman bu tip büyüklükte depremlerin meydana gelebildiğini ancak bunların sıklığının çok az olduğunu kaydetti. 

Karadeniz depremlerinin Anadolu'da meydana gelenlerle karşılaştırılması durumunda "nadir meydana gelen depremler" şeklinde tanımlanabileceğini vurgulayan Pınar, bu depremlerin bazen 6 büyüklüğüne de erişebildiğini ifade etti. 

Bugün meydana gelen depremin sahil şeridine çok uzakta olduğuna dikkati çeken Pınar, "Deprem İstanbul ve civarı ile Karadeniz'e yakın yerlerde hissedildi. Bu gibi depremlerin, oldukça uzak olması sebebiyle Kuzey Anadolu Fayı üzerinde herhangi bir tetikleme etkisi olmayacağını söyleyebiliriz." diye konuştu.

"Yarın deprem olacakmış gibi hazırlıklı olmalıyız"

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen, depremin, Türkiye'de gerilmenin arttığını gösterdiğine dikkati çekerek, "Direkt olarak Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda olan bir deprem değil ama bir sıkışmanın olduğu ve stresin arttığının göstergesi. Yani büyük bir depremin ayak izleri diyebiliriz ama depremin ne zaman olacağını söyleyemiyoruz." dedi. 

Prof. Dr. Gülen, Türkiye'de 2011'deki Van depreminden beri büyük bir deprem olmadığını, bu nedenle "Yarın deprem olacakmış" gibi hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Türkiye deprem bölgesi, her zaman için deprem olabilir. Deprem bilincine sahip bir toplum olmalıyız, depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. 1999 Gölcük ve Düzce depremlerinden beri halkımızın bilinç düzeyinde önemli bir artış oldu ama büyük depremler olduktan sonra geçen zaman içinde unutuyoruz." 

"Marmara'yı tetikleyecek bir deprem değil"

Jeofizik mühendisi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise  bu depremin Kuzey Anadolu Fayı ile bir alakasının olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Kuzey Anadolu Fayı apayrı bir sistemden oluşuyor. Çok önemli bir deprem değil. Daha fazla büyüyeceğini düşünmüyorum. Belki binlerce yıl içinde meydana gelen açılmayla ilgilidir diye düşünebiliriz, şu anki bilgiler onu gösteriyor. Marmara'yı tetikleyecek veya Kuzey Anadolu Fayı'nın gerilmesiyle oluşan bir deprem değil. Marmara'da bir deprem bekleniyor ama bu onun ne öncüsü ne de belirteci olamaz."

Akhisar'da meydana gelen depremlerin daha önemli olduğuna dikkati çeken Gündoğdu, buradaki depremlerin uzun süredir 4,8'e varan büyüklükle devam ettiğini dile getirdi.

GÜNCEL Haberleri

Bozcaada ve Gökçeada'ya Bazı Feribot Seferleri İptal Edildi
İstanbul'da Lodos Nedeniyle Dalgalar Oluştu, Kimisi Fotoğrafladı Kimisi Kaçtı
Dev Dalgalar Sahilleri Dövüyor
Bu Kış, MSC Sinfonia ile Konforlu Kruvaziyer Seyahati Türkiye’de
Denizcilerden Yıpranma Hakkı İçin Çağrı: "Yıprandığımızı Anlatamıyoruz Çünkü Ölüyoruz"