Konferansa IMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, IMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, IMEAK DTO Meclis Başkanlığı Katibi Serhat Barış Türkmen, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan katıldı.Toplantıya ayrıca, BSAMI üyesi olan Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Romanya, Bulgaristan denizcilik akademileri ve İTÜ Denizcilik Fakültesi rektör/dekan ve temsilcileri yanı sıra, Çin Şanghay Denizcilik Üniversitesi dekanı gözlemci olarak katıldılar.
Karadeniz Denizcilik Üniversiteleri Birliği (BSAMI -Black Sea Association of Maritime Institutions) 9. Genel Kurul Toplantısı, BSAMI Başkanlığı'nı yürütmekte olan Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan başkanlığında, 25 Ocak'ta, Piri Reis Üniversitesinde yapıldı. Toplantıya, BSAMI üyesi olan Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Romanya, Bulgaristan denizcilik akademileri ve İTÜ Denizcilik Fakültesi rektör/dekan ve temsilcileri yanı sıra, Çin Şanghay Denizcilik Üniversitesi dekanı gözlemci olarak katıldılar. Toplantıda BSAMI üyesi bölge ülkelerinin denizcilik alanındaki işbirliğinin geliştirilmesi ve ortak projeler yapılması, diğer ülkelerin denizcilik kurumları ile yeni ilişkiler geliştirilerek etkinliğinin artırılması ve etki alanının genişletilmesi konuları görüşüldü.
Tamer Kıran: Karadeniz sahildarı ülkeler iş ve güç birliği yapmalı
IMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran toplantıda bir konuşma yaptı. Başkan Kıran şunları kaydetti: "Karadeniz Denizcilik Kurumları Birliği 9. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen 'Karadeniz'in Denizcilik Açısından Önemi' konulu konferansta sizlerle birlikte bulunmaktan ötürü son derece mutluyum.
Karadeniz tarih boyunca Avrupa'nın ve Kafkasya'nın kalbinde bulundu
Karadeniz tarih boyunca, Avrupa'nın kalbinde Kafkasya ve Batı Asya'ya Baltık'tan Akdeniz'e uzanan deniz ticaret yollarının merkezinde yer almıştır. Karadeniz, sadece sahildar ülkeler için değil, bu ticaret yolu üzerindeki diğer ülkeler için de bütün dünyayı ilgilendiren bazı istisnalar dışında uzun periyotlarla söz konusu ülkelerin ulusal menfaatlerinin harmonize olduğu bir barış ve istikrar denizi olmuştur. Karadeniz'de münhasır ekonomik bölgelerin belirlenmesi konusunun tam bir mutabakat ile sahildar ülkelerin münferit ve ortak deniz çıkarlarını gözeten adil bir çözüme kavuşturulması bölgenin istikrarı için gösterilen gayretlerin en güzel örneklerinden biridir. 2008 Gürcistan, 2014 Kırım ve Ukrayna krizleri sonrasında bu işbirliği faaliyetlerinin askıya alınmasının, deniz yoluyla yapılan uluslararası ticarete olan olumsuz etkileri ne yazık ki günümüzde de endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Son günlerde özellikle Kırım bölgesindeki limanlara gerçekleştirilen seferlere getirilen kısıtlamalar bölge ülkeleriyle ticaret hacmini olumsuz olarak önemli ölçüde etkilemektedir.
Karadeniz'in kara bir delik olduğu...!
Montrö rejiminin 82 yıldır Karadeniz'de bölge ülkelerine sağladığı barış ve istikrar ortamının idamesi, bölge ülkeleri arasındaki anlaşmazlıkların barışçıl yollardan çözülmesi, sahildar ülkelerin daha önce olduğu gibi işbirliği projelerinde ulusal ve ortak menfaatlerini uyumlaştırması, bölgede serbest deniz ticaretinin sürdürülebilirliği açısından son derece önem arz etmektedir. Bu durumun yeniden tesis edilmesi durumunda, bölge dışı ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda ileri sürdükleri 'Karadeniz'in kara bir delik olduğu' tezi de geçerliğini yitirebilecektir.
Deniz çevresinin korunma ihtiyacı
Karadeniz'le ilgili en önemli konulardan biri de deniz çevresinin korunma ihtiyacıdır. Karadeniz, kendine has hidrografik özellikleri ve biyoçeşitliliği ile özel ilgi ve dikkat gerektiren bir havzadır. Ne yazık ki gerek sahil gerekse de gemi kaynaklı kirliliğe ilave olarak Karadeniz'e görülen nehirler ile taşınan atıklar nedeniyle Karadeniz'deki balık çeşitliliği ve miktarı geçmiş yıllara oranla ciddi miktarda azalma göstermektedir."
Bakan yardımcısı Salim Dursun: Denizci ülkelerin sorumluluğu daha fazla
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Salim Dursun, "Denizci ülkeler diğer ülkelere oranla daha fazla gayret göstermektedirler. Kıyıda devletlerin bitişik bölge, kıta sahanlığı gibi sorumluluklara sahiptirler. Denizler ve okyanuslar insanlığın ortak malıdır. Dünya yüklerinin yüzde 85'i, petrol ve türevlerinin 97'si deniz yoluyla taşınmaktadır. Birleşmiş Millet Üyesi 193 devletten 152'sinin denize kıyısı bulunmaktadır. Denizler, 25-30 trilyon ABD Doları gelir sunuyor. Petrolün yüzde 30'u, doğalgazın yüzde 50'si denizlerden sağlanmaktadır" dedi. Son olarak Dursun, Türkiye'nin ulaştırma projelerini de özetle anlattı ve ülkemizin bir lojistik üs olacağının özenle altını çizdi.
Prof. Dr. Oral Erdoğan : Üniversite olarak işbirliklerine açığız
Piri Resi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, Piri Reis Üniversitesi'nin her açıdan kapsamlı bir üniversite olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Üniversitemiz; devletimiz, odalarımız ve akademisyenlerimiz tarafından desteklenmektedir. Dünyadaki her şirket bir şekilde denizcilikle ilgilidir. Eğitimlerimizde sadece denizcilik alanını değil; denizciliğin yan alanlarını da öğretiyoruz. Karadeniz ülkeleri ile daha fazla iş ve güç birliği yapacağız" dedi.
Vira Haber