Karadeniz deltalarında/havzalarında sürdürülebilir arazi kullanımının sağlanmasına yönelik, yönetim araçlarının oluşturulması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla gerçekleşen projede, Avrupa’da yapılmış mevcut araştırma ve uygulamaları içeren entegre bir veri tabanı sistemi kurmak; hedef deltalarda veya havzalarda arazi yönetimiyle ilgili iletişim ve işbirliği fırsatları yaratmak; hedef deltalarda/havzalarda arazi kullanım modelleri oluşturmak; işbirliğine açık kurumsal bir yapı geliştirmek ve Karadeniz Havzasında bilim insanları, arazi kullananlar ve karar verici merciler arasında işbirliği imkanları ve ağları kurmayı hedefliyor.
Projede konuşan Karadeniz Havzalarında Bütünleşik Arazi Kullanım Yönetiminin Modellenmesi (ILMM-BSE) Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Fatih Konukçu, 2,5 yıl süren proje kapsamında, iklim değişikliğine bağlı olarak buğday üretiminde Trakya'da, kısa, orta ve uzun vadede yüzde 80'lik artış, diğer bölgelerde ise azalma yaşanacağını gözlemlediklerini kaydetti.
Bulgaristan,Türkiye, Ukrayna ve Gürcistan ortaklığıyla yürütülen ILMM-BSE Projesi Final Kongresi'nde, projeyle ilgili elde edilen veriler basın mensupları ve katılımcılarla paylaşıldı. Prof. Dr. Konukçu, çalışma sonuçlarına değindiği konuşmasında, Trakya'da kısa, orta ve uzun vadeli iklim değişikliğini modellediklerini, bunun ortaya çıkaracağı riskler üzerinde durduklarını anlattı. Bu değişikliğe gore Trakya'da 3 dereceye kadar sıcaklık artışı beklendiğini dile getiren Konukçu, proje kapsamında arazi kullanım değişikliğiyle ilgili 2023 senaryosu ve diğer gelişmelere göre arazi kullanım değişiklilerini modellediklerini aktardı. Bu konuda yükselti, toprak, hidroloji ile ilgili verileri topladıklarını, iklim değişikliklerini derinlemesine analiz ettiklerini, ayrıca taşkın riski, erozyon, biyoçeşitlilik, ulaşım kapasitesi ve 20 farklı konuda derinlemesine analiz yaptıklarını belirten Konukçu, yağış miktarı açısından uzun vadede bir değişimin meydana gelmediğini ancak yağış rejiminde bir değişikliğin söz konusu olabileceğini bildirdi. Fatih Konukçu, "Proje kapsamında, iklim değişikliğine bağlı olarak buğday üretiminde Trakya'da, kısa, orta ve uzun vadeli süreçlerde yüzde 80'lik artış, diğer bölgelerde ise azalma meydana geleceğini gözlemledik" dedi. Taşkın ve risk alanlarında yaptıkları modelleme sonuçlarıyla gerçekte görünenin uyum içinde olduğunu anlatan Konukçu, bölgede meydana gelen erozyonun, yüzde 80'i işlenebilir durumdaki toprakta kayıp oluşturduğunu, sanayileşmeye bağlı çevresel sorunlarda da bir artış yaşandığına işaret etti. Prof. Dr. Konukçu, şunları kaydetti: "2000'de BM, Milenyum Kalkınma Hedefi'nde 8 maddelik bir hedef yayınlamıştır. Bunların ilk 4 maddesi çevre kaynakları ve doğal yönetimle ilgilidir. Bugünkü gelişmelere baktığımız zaman, dünyada 1,3 milyar insan suya ulaşamıyor, 2,7 milyar insan sağlıklı suya ulaşamamakta ki bu dünya nüfusunun yüzde 40'ına denk geliyor. 2025'te yeterli suya ulaşamayanların sayısı 2,6 milyara ulaşacak, bu da dünya nüfusunun yüzde 60'ıdır. Yılda yaklaşık 4 milyon insan yeterli suya ulaşamadığı için hayatını kaybetmektedir. Buna açlığı da eklediğimiz zaman günde 11-12 bin kişi yaşamını yitirmekte, hangi savaşta bu kadar insan ölüyor?." İstanbul Vali Yardımcısı Haluk Nadir de Ergene Havzası'nın, çevresine etkisi bakımından çok önemli bir yer olduğunu vurgulayarak, "Korunması gereken bir nokta. Gelecek nesillere güzel bir çevre bırakmak bizim borcumuz.İstanbul Valiliği olarak üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız" dedi.