İstanbul?da yaşanacak olan olası deprem için her yeni gün farklı senaryolar üretiliyor. Yapılan araştırmalar korkutucu gerçeği değiştirmiyor. Deprem meydana geldiğinde metropolümüz ne kadar hazırlıklı olacak bilinmez. Bir başka bilinmeyen de depremin ardından tsunami olup olmayacağı...Geçen hafta tsunaminin gerçekleştiği ve onbinlerce insanın hayatını kaybettiği Güneydoğu Asya?daydım. Angelina Jolie?nin çevirdiği filmle iyiden iyiye meşhur olan, hatta bu ünlü yıldızın vatandaşlığını almasıyla da Hollywood?da sıkça konuşulan Kamboçya?ya sayısız kez gittim. Bu gidişimde Kamboçya iyiden iyiye batılı turistlerin mekanı haline gelmişti. Bu, Kamboçya turizmi için sevindirici olsa gerek.Yüzen KöylerKamboçya?da balıkçılığın önemli gelir kaynakları arasında yer aldığını düşünürsek, turizm öne geçeceğe benzer. Yine de yaşamın suya bağlı olduğu bu ülkede, neredeyse tüm yaşam alanları su kıyılarına kurulmuş. Öylesine ki, yeni evler bile suda yüzebilecek cinsten yapılıyor.Siem Rap bölgesindeki Kompong Luong beş yüzer köyden oluşuyor. Burada yaşayan insanlar için su üzerinde yaşamak karadan farksız. Nedeniyse basit : Karada elde edebilecekleri her şey suda da var. Bu nedenle karaya çıkma gereksinimini duymuyorlar. Çocuklar yürümeden önce yüzmeyi öğreniyorlar.Bu beş köyde 1200?ü aşkın aile yaşıyor. Bunlar arasında Chamlar, Çinliler, Vietnamlılar ve Khmerler var. Burada yaşayan insanların %70?i balıkçı, kalanlar da suyla ilgili işlerde çalışıyor. Burası tıpkı karadaki bir kasabadan farksız. Ciddi bir trafik yoğunluğu var. Sürekli botlarda insanlar gelip gidiyorlar.Zaman zaman yaşadıkları göle deniz suyu da ulaşıyor. Bu da onlar için denizde yaşayan canlıları avlamak demek. Hepsinin evlerinin çevresinde ağlar var. Bu ağlar, onların bahçeleri. İçinde balık hatta timsah yetiştirenlere de rastlamak mümkün...Market, okul, eczane, hastane, restoran... Burada yok yok. Tüm bunlar düşünüldüğünde sudaki bu yaşam cazip görünmüyor değil. Bu insanları görünce aklıma Kevin Costner?ın çevirdiği ?Su Dünyası? adlı film geldi. Dünyamızın sular altında kalacağının öngörüldüğü bu film, aslında gerçekten çok uzak değil. İnsanlar buna inanmak istemeseler de küresel ısınmanın sonucu su seviyelerinin yükselmesi demek. Bu önce ada ülkeleri etkileyecek. Önümüzdeki yüzyıllar insanoğlunu şartlara uymaya zorlayacağa benziyor. Solungaçlarımız çıkar mı bilmiyorum ama Kamboçya?da yaşayan bu insanlar bu duruma bizden önce adapte olmuşlar bile...