Kadın Balıkçılar Derneği, Birleşmiş Milletler GEF Küçük Destek Programı (SGP) desteği ile Şubat 2020’de “Mavi Gezegen Mavi İşler Projesi”ni başlatmıştı. Dernek, proje kapsamında ev yapımı balık konservesi reçetelerini derliyor ve bu sayede geleneksel balık ürünü işleme ve koruma yöntemlerini hatırlatmak ve yaygınlaştırmak için çalışıyor. Dernek, evde konserve balık yapmanın yollarını ve konserve balık yapımında dikkat edilmesi gereken noktaları anlatmak amacıyla gerçekleştirdiği çevrim içi eğitimler sayesinde bugüne kadar 235 aileye ulaştı
Emekli bir balıkçı olan Kadın Balıkçılar Derneği Yönetim Kurulu üyesi Sevinç Konkuş, “Bu proje sayesinde 30 yıldır bizzat uyguladığım bu tariflerin yaygınlaştığını görmek beni son derece mutlu ediyor. Bu tarifler sayesinde herkes her mevsimde dilediği balığa daha sağlıklı, besleyici ve ekonomik şekilde ulaşabildiği gibi; konserveleri kendi damak tadına uygun hale getirebiliyor. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balık tüketimi ne yazık ki yalnızca taze balıkla sınırlı. Halbuki alışkanlıklarımızda yapacağımız küçük değişiklikler, sağlıklı gıdaya erişimin yolunu açabilir” diyerek projenin önemini vurguladı.
“TÜRKİYE’NİN MAVİ EKONOMİ POTANSİYELİNİ DEĞERLENDİRELİM”
Türkiye’de mavi ekonomi kavramına değinen Kadın Balıkçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Ceviz, “Mavi ekonomi; deniz ekosisteminin sağlığını korurken, ekonomik büyümeyi, geçim kaynaklarının daha iyi olmasını ve istihdam sağlamak için denizel kaynakların sürdürülebilir kullanımı anlamına geliyor. Ancak Türkiye’de mavi ekonomi ne yazık ki yeterince faydalanılmayan bir alan. Biz, Mavi Gezegen Mavi İşler Projesi ile mavi ekonomi yaklaşımına uygun olarak denizlerin ekolojik dengesinin sürdürülmesi ile denizlerden ve deniz ürünlerinden sağlıklı ve etkin biçimde faydalanmayı amaçlıyoruz” dedi.
DENİZEL KAYNAKLARIMIZDAKİ KAYIP ORANI: %6-45
Dernek, “Balıklar israf olmasın konserve olsun” sloganıyla denizlerdeki israf sorununa da dikkat çekiyor. Avcılık sonrası, denizlerde oluşan balığın kaybı ve israfı sorunu farklı ölçeklerde farklı nedenlerle ortaya çıkıyor. Bu nedenlerden biri balığın ıskarta edilmesi. Avlanan balığın bir kısmı küçük boylu, ekonomik değeri düşük olduğu için veya pazar talebi olmadığı için ıskarta ediliyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre 2010 ve 2014 yılları arasında küresel deniz balıkçılığından kaynaklanan yıllık ıskarta miktarı av miktarının %10,8'ini oluşturuyor. Türkiye ve çevresindeki denizlerde yapılan çalışmalara göre bu kayıplar %6 ila %45 arasında. Gökova körfezi için yapılan çalışmalarda ıskartanın toplam av içerisindeki oranı %6 olarak bildiriliyor. Dip ağları ve gırgır ağlarında %8-9, dip trollerinde %45 oranında ıskarta ürün avlandığı tahmin ediliyor. Doğu Karadeniz kıyılarında yapılan bir başka çalışmada ise ıskarta oranı %10,2 olarak hesaplanıyor. Diğer nedenler arasında saklama koşullarının uygun olmaması nedeniyle balığın israf edilmesi ya da hayalet ağlar olarak adlandırılan denizlere terkedilmiş avcılık malzemelerinin avlanmaya devam etmesi var. Hem balıkçılık sektörü hem de denizlerin sağlığı için denizel kaynakların sürdürülebilir kullanımını teşvik edecek politika ve uygulamalara ihtiyaç duyuluyor.
Vira Haber