Sabah Cumhuriyet Meydanı’nda İzmir Liman Başkanlığı tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk koyulması ile başlayacak olan törenlerin ardından protokol ve vatandaşların katılımlarıyla Bergama Vapuru ile İzmir Körfezi’nde kısa bir gezinti gerçekleştirilecek. Gezi sırasında şehitlerin anısına denize çelenk bırakılacak. Körfez turu sırasında ‘Kurtarma-10 römorkörü’ su gösterisi yaparken çok sayıda tekne ve balıkçı motorları da onlara eşlik edecek.
DTO İzmir Şube Başkanı Géza Dologh, DTO İzmir Şubesi tarafından kutlamalar çerçevesinde 30 Haziran Cumartesi günü Urla’da ikinci defa “2.TYF-DTO İzmir Açık Su Türkiye Şampiyonası”, 1 Temmuz Pazar günü ise İnciraltı Crowne Plaza’da “Denizcilik Resepsiyonu” düzenlendiğini söyledi.
Kabotaj konusuna da değinen Dologh, “Bir devletin kendi karasularında deniz ticareti yapabilmek yetkisini, kendi vatandaşlarına ve kendi bayrağını taşıyan gemilere has bir hak olarak tanımasına kabotaj hakkı deniliyor” dedi.
Dologh, 1926 yılında yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu’nun, bir Türk limanından bir Türk limanına sadece Türk bayraklı gemilerin yolcu ve yük taşıması, bu gemilerde Türk gemi adamlarının çalışması, tüm kurtarma ve yardım işlerinin Türkler tarafından yapılmasına yönelik bir kanun olduğunu söyledi.
Dologh, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kabotaj Kanunu ile liman ve denizlerimizde yabancılara tanınmış olan yük ve yolcu taşımacılığı ile her türlü liman faaliyetleri Türk Bayraklı gemiler ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına sağlandı. Türk kıyılarının bir noktasından diğer noktasına yük ve yolcu alıp nakletmek ve kıyılarda, limanlar içinde veya arasında römorkaj, pilotaj(kılavuzluk) ve hangi nitelikte olursa olsun bütün liman hizmetleri, yalnız Türk Bayrağını taşıyan gemi ve taşıtlara veriliyor. Bir Türk gemisinin yabancılar tarafından kiralanarak kabotaj seferlerinde kullanılması da aynı kapsamda değerlendiriliyor. Bu hakkın, ülkemiz denizciliğine pek çok imtiyazlar sağladığı söylenebilir. Ancak, ülkede kabotaj Kanununun hakkının verilmesi için denizcilik alt yapısının iyileştirilmesi, günün teknolojisi paralelinde geliştirilmesi projelerinin sürdürülebilmesi gerekiyor. Hizmete uygun limanlar, nitelikli deniz ticaret filosu ve iyi yetişmiş insan gücü başlıca faktörlerdir. “
DENİZCİLİK, LOKOMOTİF SEKTÖR
Denizcilik sektörünün, ülkemiz için önemli bir döviz girdisi olmasının yanında bütün sektörlere katkısı olan lokomotif sektör olma özelliğini her zaman koruduğunun altını çizen Dologh, denizciliğin bilinçli bir şekilde kullanıldığı zaman hem denizciliğin gelişeceğini, hem de ülke gelirinin artacağını vurguladı. Denizcilikteki hizmetlerin artırılması ve kabotaj taşımacılığının geliştirilmesi için liman ücretlerinde yüzde 70’lere varan indirimler yapıldığını kaydeden Dologh, “Yine deniz ticaretinin canlandırılması için kabotaj hattındaki yük gemileri, balıkçı motorları ile teknelerin kullandıkları yakıttan ÖTV kaldırıldı. Denizcilik kökenli olan Ulaştırma-Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın sektöre katkıları çok fazla oldu. Aynı dili konuştuğumuz için sorunlarımızı rahatlıkla dile getirebiliyoruz. Bütün bu önlemler denizciliğin önünü açtı. Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili ve varolan bu potansiyeli çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Ülkeye ‘denizci millet, denizci ülke’ kavramını yerleştirmemiz şart. Denizini kullanmayı bilen toplumlar, başta ekonomi olmak üzere tüm alanda başarıyı yakalar. Büyük Önder Atatürk’ün dediği gibi “Denizciliği Türk’ün milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız” diyerek görüşlerini aktardı.
virahaber