İzmir Körfez Geçiş Projesi'nde mahkeme ‘DUR’ dedi

İzmir'de yapımı planlanan dev Körfez Geçiş Projesi kapsamında açılan dava sonucunda mahkeme yürütmeyi durdurma kararı aldı.

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, EGEÇEP ve Doğa Derneği’nin İzmir Körfez Geçiş Projesi karşısında açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verildi

Gediz Deltası’nı tehdit eden Körfez Geçiş Projesi’nin iptali açılan davada mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme kararı ile ilgili İzmir'e Sahip Çık Platformu basın toplantısı düzenledi. İzmir Mimarlık Merkezi'ndeki basın toplantısında metni okuyan Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Itri Levent Erkol projenin kent içi ulaşım projesi olmadığını dile getirerek "İzmir’e herhangi faydası olmayacağı gibi tarihi zararlar verebilecek bir projedir. Bu proje İzmir’i İstanbul gibi yapmak isteyenlerin hazırladığı rant projelerinin merkez noktasıdır.

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, EGEÇEP ve Doğa Derneği’nin İzmir Körfez Geçiş Projesi karşısında açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mart 2017’de körfezi güney-kuzey yönünde geçmesi planlanan İzmir Körfez Geçiş Projesi’nin çevresel etki değerlendirme raporunu onaylamış, bu karar karşısında üç sivil toplum kuruluşu ve 85 vatandaş yürütmenin durdurulması ve projenin iptali için dava açmıştı. İzmir Körfez Otobanı’nın inşa edilmesi halinde dünyadaki on flamingodan birinin yaşadığı Gediz Deltası’nın büyük tehdit altına gireceği, kuşların ve körfezdeki doğal yaşamın zarar göreceği İzmir İdare Mahkemesi tarafından atanan resmi bilirkişi heyetince oybirliği ile tespit edildi. İzmir İdare Mahkemesi, 11 akademisyenden oluşan bilirkişi heyetinin resmi raporuna istinaden geçtiğimiz günlerde İzmir Körfez Geçiş Projesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Mahkeme kararı ile ilgili İzmir'e Sahip Çık Platformu basın toplantısı düzenledi. İzmir Mimarlık Merkezi'ndeki basın toplantısında metni okuyan Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Itri Levent Erkol projenin kent içi ulaşım projesi olmadığını dile getirerek "İzmir’e herhangi faydası olmayacağı gibi tarihi zararlar verebilecek bir projedir. Bu proje İzmir’i İstanbul gibi yapmak isteyenlerin hazırladığı rant projelerinin merkez noktasıdır. Bu proje binlerce kuşun yuvası olan Gediz Deltasına ve Körfeze geri dönüşü olmayan zararlar verecektir. Bu projenin, İnciraltı’nın ve yarım adanın yapılaşmaya açılmasından başka bir amacı yoktur.  Bu proje İnciraltı’nın, yarım adanın, bütün doğal yaşam alanlarımızın sonunun başlangıcıdır.

40 binden fazla flamingonun yuvası

İzmir’in Gediz Deltası, flamingolar başta olmak üzere çok sayıda kuş türünün dünyadaki en önemli yaşama alanlarından biri olduğunu belirten Erkol, “Türkiye’deki 14 uluslararası öneme sahip Ramsar Alanı’ndan biri olan Gediz Deltası, aynı zamanda Doğal Sit Alanı olarak korunmaktadır. Türkiye’nin en büyük yüz ölçümüne sahip kıyı sulak alanlarından biri ve 40 binden çok flamingonun yuvası olan İzmir’in Gediz Deltası, UNESCO’nun Dünya Doğa Mirası ile ilgili dört kriterinin tamamını sağlamaktadır. Bu nedenle alınan karar, dünya doğa koruma içtihadı açısından tarihi önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.

İzmir İdare Mahkemesi aldığı kararda yer alan ifadeleri de okuyan Erkol, şunları kaydetti:

“ÇED raporunda toplamda 19.870.542 m3 tarama çalışması yapılacağının belirtildiği, ancak bu miktardaki malzemenin özelliği bilinmeden, nasıl bertaraf edileceğine ve bu faaliyetlerin İzmir Körfezi ekosistemine yapacağı etkilere ilişkin değerlendirmelerin yetersiz olduğu, projenin koruma alanları ve Gediz Deltası sulak alanı üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkilerin yeterince incelenmediği, İzmir Körfezi Geçişi Projesinin il ya da bölge düzeyinde bir planın stratejisi olarak üretilmemiş olması nedeniyle planlama ilke ve esaslarına uygun olmadığı, projenin kuzey aksının çok önemli bir doğa koruma alanı içerisinden geçtiği, bölgede uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış alanların ve farklı koruma statülerinin bulunduğu, güzergahın güney bölümünde de tescil altına alınmış koruma statülerinin ve korunacak tarım alanı olarak belirlenmiş bir kent bölgesinin yer aldığı, koruma statüleri açısından ortaya konan güzergahın mevzuatla uygun olmayan bir öngörü olduğu dikkate alındığında, dava konusu  "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

Vira Haber

GÜNCEL Haberleri

Türk Loydu, IACS Üyeliğiyle Küresel Denizcilik Sektöründe Güçleniyor
Eğirdir Gölü'nde Yasak Avcılara Büyük Darbe 200 Kilo Kerevit Kurtarıldı
Balıkçılara Fırtına Uyarısı
Ege Denizi’nde Fırtına Uyarısı
Denizci Fenerbahçeliler Yeni Yıl Coşkusunda Buluştu