Rusya Federal Hidrometeoroloji ve Çevre İzleme (Rosgidromet) Arktika ve Antarktika Araştırma Enstitüsü Direktör Yardımcısı, Rus Antarktika Seferi Başkanı Valeriy Lukin, Sputnik'e açıklamasında, Türkiye'nin üs için seçtiği bölgenin, erişimi kolay olması nedeniyle farklı ülkelere ait bilimsel üslerle dolu olduğunu belirterek, "Türkiye'ye bu bölgeyi Güney Amerikalı meslektaşlar önermişti. Türkiye, kendi gemileriyle bu bölgeye lojistik destek veremeyecek, büyük ihtimalle Şili'den kiralayacağı gemilerden yararlanacak" dedi.
Lojistik açıdan bu bölgenin Rusya için rahat olmadığını söyleyen uzman, "Rusya orada Antarktik sezonun sonu olan mart sonları-nisan başlarında kampanyalar düzenliyor. Misal, orada Türk üssü yakınlarında bulunan Bellingshausen üssümüze halen gidemedik, çünkü temel istasyonlarımız başka bölgelerde ve iklim koşulları uygunken onların ihtiyaçlarını karşılamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Antarktika'da Rusya ve Türkiye arasındaki işbirliğine de değinen Lukin, iki ülke arasında Antarktika'da işbirliği ve mutabakat muhtırası imzalandığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu muhtırada, Rusya ve Türkiye'nin Antarktika Anlaşması'na hem lojistik hem de Antarktika bilimi anlamında uluslararası işbirliği olasılığına destek verdikleri belirtiliyor. İstasyonlarımız ve gemilerimiz Türk kutupçu bilim insanlarına açık. Onları istasyonlarımıza davet edebiliriz, araştırmaları için bizim altyapıdan yararlanabilirler."
Türkiye'nin Antarktika'ya kalıcı üs kurmak için gereken hazırlık aşamalarından geçmesi gerektiğini dile getiren Rus bilim insanı, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye, çevre koruma protokolüne katıldığı için yeni tesisin çevreye etkisiyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmalı, çevre koruma komitesine sunmalı, komite kendi görüşlerini ve tekliflerini dile getirecek. Bir yıl sonra kapsamlı değerlendirme için gözden geçirilen veya nihai projeyi sunmalı. Tüm çalışmalar bittikten ve komite raporu onayladıktan sonra Antarktika Anlaşması'nın danışma kurulu bu değerlendirmeyi özel tedbir olarak kabul edecek ve böylelikle Türkiye resmi olarak üs açma hakkını elde etmiş olacak. Aslında Türkiye şimdiden orada belli çalışmalar yapabilir ama bu çalışmalar resmi olarak üs ile ilişkili olmayacak. Türkiye keşif çalışmaları yapabilir, araştırmalar için geçici tesisler kurabilir, bu geçici istasyonlar da gelecekteki kalıcı üs için temel oluşturur."
Vira Haber