Bir çocuğun en çok ihtiyacı olan şey hayalgücünü sınırlamadan oyun oynayabilmesi, oynarken de bu sınırları olabildiğince genişletebilmesi.
Oyunbazlar zevkle ve keşifler yaparak sürdürdükleri serüvenlerinin son durağı olan İstanbul’da, farklı mekanlarda gizlenmiş nesneleri gerek zekaları gerekse sihirler yardımıyla bularak başka bir dünyaya "Sonu Gelmeyen Hayaller Alemi"ne gitmeyi amaçlıyor.
Oyun boyunca Kız Kulesi, Bebek/Mısır Konsolosluğu, Bostancı Lunaparkı gibi birçok farklı mekanın izini süren Oyunbazlar, çocuklara keşfederek ve çevremizdekilerin farkına vararak oynamanın aslında ne kadar keyifli olduğunu gösteriyor.
İstanbul’un eşsiz Boğaz manzarası ve havasına da değinilen oyunda, endüstriyel ve kozmopolit şehirlerin en büyük sorunu olan deniz kirliliğine dikkat çekilerek, denizlerdeki ekolojik dengenin korunmasının önemi vurgulanıyor.
Ayrıca oyun boyunca çocukların da aktif bir şekilde katılımının sağlanması amacıyla Oyunbazlar, gerek bir sonraki ziyaret bölgeleri ve kayıp nesneler hakkındaki bilmeceleri, gerekse herkesin bildiği -abra kadabra gibi- sihir sözcüklerini seyircilerle iletişime geçerek bulmaya çalışıyor. Bu şekilde seyirciler sahnede süregelen oyuna ortak olurken, oyunun finalini de beraber tamamlamış oluyor.
Unutulan çocukluk oyunlarını da (ebe tura bir iki üç, kulaktan kulağa, sessiz sinema, ip atlama) sıklıkla kullanan Oyunbazlar, oyunda kullanılan modern animasyonlara rağmen geleneksel oyun kültürünü de hatırlatmayı amaçlıyor.
Oyundaki karakterler:
Baloncu: Oyunun rehberi, yaşlı bir sihirbaz. Eskiden, seyahatlerini omuzlarındaki dev renkli balonların yardımıyla uçarak yapardı. Fakat artık yaşlandığından çok yükseklere çıkmaya korkuyor. Bu yüzden de toplu taşıma araçlarını kullanıyor ve trafikten dolayı sürekli geç kalıyor. Kimi zaman basit sihirli sözcükleri (abra kadabra, açıl susam açıl gibi...) hatırlayamadığından ya diğer Oyunbazlardan ya da seyircilerden yardım istiyor.
Pufpuf: İç içe geçmiş renkli kutular içinde seyahat eden Pufpuf'un tek derdi rahat ve derin bir uyku çekememek. Bu yüzden hep uykusu var ama maceraperest. Kutuların içinde sıkıştığı, pek rahat edemediği için pembe pamuk şekerlerden örülmüş yumuşacık bir yatak hayal ediyor. İhtiyacı olan konforu İstanbul'da bulacak.
Mavi: Denizlerde, derelerde, okyanuslarda yaşayıp seyahat edebiliyor. Gerekirse gittiği şehirlere göre; kaplumbağa, yunus, deniz atı olabiliyor. İstanbul'da ise insan görünümünde. Yüzerken ağlarına takılan çöpler onu ağırlaştırıp, yavaşlatsa da o da diğer iki arkadaşı gibi oyunu tamamlayıp Sonu Gelmeyen Hayaller Alemi'ne gitmeye can atıyor.
Oyun Tarihleri:
2 Nisan 2017 Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi ( ücretsiz etkinlik )
8 Nisan 2017 Caddebostan Kültür Merkezi
7 Mayıs 2017 Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi ( ücretsiz etkinlik )
8 Temmuz 2017 Akasya AVM