İstanbul Büyükşehir Belediyesi, içinden çıkılmaz bir hal alan İstanbul trafiğine çözüm olarak yeniden karayolu yapmayı planlıyor. ‘İspanyol modeli’ olarak ifade edilen bu yeni projeyi değerlendiren Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Kargül, projenin İstanbul trafiğine azaltıcı bir etkide bulunmayacağının altını çizerek, “Yıllardır söylüyoruz; yapılacak her karayolu projesi kendi trafiğini yaratacaktır’’ dedi.
AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbul’un trafik sorununu çözmek için çareyi yeniden yol yapmakta buldu. İspanya’nın başkenti Madrid ile Barselona kentleri örnek alınarak hazırlanan “dal-çık’’ modeli için İBB Meclisi’nden onay çıktı.
Proje kapsamında 6 tünel yapılması planlanıyor. 6 adet tüneli “dal-çık” modeliyle bağlayacak yeni yol Büyükçekmece, Esenyurt, Avcılar, Küçükçekmece, Bahçelievler, Bayrampaşa, Kâğıthane ve Sarıyer Kilyos’tan geçecek, tüneller TEM otoyolu ile D-100 Karayolu’nu birbirine bağlayacak.
Proje güzergâhının bir bölümü ise afet riskli alan kapsamında, bir kısmı da plansız alan sınırları içerisinde ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkisinde. 300 bin aracı yeraltına alacağı söylenen projeye karşılık, yapılan yeni yolların İstanbul’un trafik sorununa çözüm bulmadığı bugünün gerçeği.
Yollar kendi trafiğini yaratacak
Şehir Plancılar Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Kargül, “dal-çık’’ şeklindeki tünellerin yapılmasının planlandığı projeyle ilgili olarak, “İstanbul trafiğini rahatlatacak uygulama kesinlikle bahsedilen ‘İspanyol Modeli’ değildir” dedi. Kargül, yapımı devam eden 3’üncü Köprü’nün ve Avrasya Tüneli’nin kullanıma başlandıktan sonra özel araç yoğunluğundaki artışın İstanbul trafiğini tamamen arapsaçı haline getireceğine de değinerek, “Yıllardır söylüyoruz; yapılacak her karayolu projesi kendi trafiğini yaratacaktır” diye konuştu.
Projenin bir kısmının riskli alan kapsamındaki bölgelerde yer almasına dikkat çeken Kargül, “Kamu yararının öncelik olarak belirlenmesi gereken bu projede, proje güzergâhının afet riskli alanlardan geçiyor olması, bilimsel verilerin ne denli dikkate alındığı konusunda bizi endişelendirmektedir” ifadelerini kullandı.
Madrid ve Barselona gibi metropollerin kent içi raylı sistemlerinde kentin tümüne yüzde 90’lık bir oranla erişilebildiğini ifade eden Oktay Kargül, “Eğer ulaşım konusunda İspanya’yı örnek alacaksak özellikle raylı sistemlerini kendimize örnek almalıyız” dedi.
Çözüm deniz ulaşımı ve raylı sistem
İstanbul trafiğinin çözümünün deniz yolu ulaşımını geliştirmek ve raylı sistem ağlarını çoğaltmak olduğunu vurgulayan Kargül sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncelikle bütüncül bir planlama ile nüfus-istihdam dağılımı ve trafik problemi ele alınmalıdır. Güzergâh olarak genişletilmiş deniz taşımacılığı ve doğal alanlara zarar vermeden inşa edilecek bir raylı sistem ağı ile oluşturulan bir toplu ulaşım sistemi, İstanbul trafiğinin asıl ihtiyacıdır.”
ViraHaber.com