İş Dünyasında Fark Yaratanlar 20. Kalite Kongresi’nde buluştu

Bu yıl 3 bin kişinin katılımı ile gerçekleştirilen 20. Kalite Kongresi’nde aralarında Güler Sabancı, Bülent Eczacıbaşı, Ali Sabancı ve Serpil Timuray gibi isimlerin bulunduğu konuşmacılar kalitenin fark yaratmak ile ilişkisini anlattılar.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, KalDer’in yirmi yıllık bir geçmişin ardından bugün Türkiye’nin vizyonuna yön veren sivil toplum kuruluşlarından biri haline geldiğini söyledi.

TÜRKİYE’NİN VİZYONUNA YÖN VERİYORUZ”
İki gün sürecek olan kongrenin açılışında konuşan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 20 yıl önce 1. Kalite Kongresi açılışında yaptığı konuşmadan alıntı yaparak, “Kalite’nin gelişmesi için en verimli ortam serbest rekabet ortamıdır. Avrupa Birliği’ne tam üyelik niyetimizi ortaya koyduğumuzda, bu rekabet ortamında yarışmaya hazır olduğumuzu dünyaya ilan ettik” dedi. Bu cümlelerin bir taraftan KalDer‘in kuruluş nedenlerini açıklarken aynı zamanda, Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinin de yol haritasını ortaya koyduğunu ifade eden Hamdi Doğan, “KalDer yirmi yılık bir geçmişin ardından bugün Türkiye’nin vizyonuna yön veren sivil toplum kuruluşlarından biri olarak varlığını sürdürmektedir. Derneğin amacı sadece işletmelerin rekabet ortamına hazırlanması değildir. Türkiye’nin yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunmak amacını içeren bir zenginliği taşımaktadır” diye konuştu.

20 YILDA 80 BİN KİŞİYE EĞİTİM
Konuşmasında, 20 yılda 80 binin üzerinde kişiye Mükemmellik Modeli eğitimi verildiğine değinen Hamdi Doğan, “2012’de “Kalite Akademisi” programı üniversitelerimizle işbirliği içinde başlayacaktır. Akademi programı altında olan “Kalite Uzmanı Sertifika Programı” ile eğitimde yeni bir açılım gerçekleştireceğiz” dedi. Bugüne kadar gerçekleştirdikleri kongrelerde toplam 45 bin katılımcı ve binlerce konuşmacı ile iş dünyasına ufuklar açan paylaşım ortamı yaratıldığını ifade eden Hamdi Doğan, “Türkiye iş dünyasının en prestijli ödülü olarak değerlendirilen KalDer - TÜSİAD Ulusal Kalite Ödülleri kapsamında bugüne kadar 68 ödül sahiplerini buldu” dedi.
KalDer’in son 10 yıldır sadece özel sektörün değil, kamu kuruluşlarının da rehberi haline geldiğini vurgulayan Hamdi Doğan, “Başlattığımız Ulusal Kalite Hareketinde katılımcı kuruluş sayısı 500’e yaklaşmıştır” dedi. KOBİ’lerin Mükemmellik Modeli’nde giderek güçlü birer uygulayıcı haline geldiklerini söyleyen Hamdi Doğan, önümüzdeki günlerde KOSGEB ile bir işbirliği protokolü imzalayacaklarını belirterek, “KOBİ’lerin eğitimlerine finansman desteği sağlanacak. Bu yıl Turquality desteklerinde KalDer eğitimleri kapsama alınmıştır” diye konuştu.

Anadolu’da yeşeren sanayi yapılanmasına da katkı sağladıklarını ifade eden Hamdi Doğan sözlerine şöyle devam etti: “KalDer olarak bu yıl Anadolu’da 37.372 km yol aştık, 38 paylaşım platformunda, 7 bin 360 katılımcı ile buluştuk. Yılsonuna kadar planlanan programlarla yurt içinde kat edeceğimiz yol bir dünya turuna eşit olacak. Anadolu’da şubelerin yanı sıra temsilcilikler kurularak yolumuza devam ediyoruz. Sektörel bazda ise öncelikli olarak turizm ve tekstil sektörlerine yönelik çalışmalar yapmaktayız.”

YENİLEŞİM ODAKLI BİR YAKLAŞIM
2011 Kalite Kongresi’nde ele alınacak “Fark Yaratmak” kavramının temelde yenileşim odaklı bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Hamdi Doğan, “Gelişim sürecinde, büyümeye etkili ve çarpıcı katkılar yapacak bir faktördür. Fark yaratarak büyümeyi ve liderliği sürdürmek, günümüzde pek çok işletmenin vizyonlarına taşıdıkları bir kavram olmuştur. Fark yaratmak çoğu zaman yerleşik ve geleneklere bağlı işletmelerin daha zor başarabildikleri bir yöntem olarak görülmektedir. Kırılganlık noktalarında ise bir çıkış yolu olarak gündeme gelmektedir” diye konuştu.

FARKLI OLAN SIRA DIŞIDIR
Küresel rekabet ortamında fark yaratabilmek için yenilik ve inovasyonun önemine değinen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner; “Herkesin sadece daha iyinin peşinde olduğu bir rekabette, sıradanlıktan sıyrılmak da pek mümkün olmayacaktır. Farklı olanın biraz da sıra dışı olduğunu hatırdan çıkarmamalı. Bunun için, herkesin baktığı bir yerde farklı bir şeyler görebilmek, hayal edebilmek ve hayal ettiğimizi gerçek kılmak için bıkmadan uğraş vermek gerekiyor” dedi. Dünya ekonomisinin yeterince hızlı büyüyememesinin yükünün gelişmekte olan piyasaları daha çok etkilediğine dikkat çeken Ümit Boyner; “Bu yapı rekabetin daha da yoğunlaşmasına sebep oluyor. Bu yoğun rekabet içinde ‘fark yaratmak’, hem şirketler hem de ülkeler için çok temel bir mücadele alanıdır” dedi.
Bilim ve teknolojiyi ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürmek için inovasyon yetkinliğinin önemine değinen Ümit Boyner; “İnovasyon da, girişimcilik de, yeni fikirlere açık, risk almayı teşvik eden, risk yönetimi için araştırmadan uygulamaya geçişi mümkün kılan ortamlarda var olabiliyor. Bu ortamı oluşturabilmek için kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütleri olarak birlikte çalışabilmeliyiz” dedi.

Perihan USTA
Teknoloji& Yönetim Danışmanı
 

GÜNCEL Haberleri

Ege ve Akdeniz'de Balıkçılığı İzleme Çalışmaları Muğla'da Devam Ediyor
Bodrum-Kaş Arası Denizlerde Fırtına Uyarısı
Türkiye’nin En Büyük Balıkçı Barınağının Yüzde 70'i Tamamlandı
Deprem Bölgesinde Görevini Tamamlayan Yaşam Gemisi Yalova'da Bakıma Alındı
Ege Denizi İçin "Sarı" Uyarı