Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin açıklamasına göre tehlike altında bulunan Hazar fokunun bir milyona yaklaşan nüfusu atıklar, gürültü kirliliği ve aşırı tekne trafiği nedeniyle 30 yıldan daha kısa bir sürede 100 binin altına düştü. İran Çevre Bakanlığı bu durumu önlemek amacıyla bir eylem planı hazırlıyor.
İran Çevre Bakanlığı (DOE), sorumlu kuruluşlarla işbirliği yaparak soyu tükenmekte olan Hazar foku türlerinin korunması için ulusal bir eylem planı hazırlıyor.
Hazar Denizi’nde yaşayan tek deniz memelisi olan Hazar fokunun soyu, Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’ne (IUCN) göre tehlike altında. Birliğe göre bu fokların sayısı 20. yüzyılın başından bu yana yüzde 90 oranında azaldı.
Çevre Bakanlığı Denizcilik Genel Müdür Yardımcısı Parvin Farshchi’nin dediğine göre, Hazar foklarının mevcudiyeti denizin sağlıklı olduğunu gösteriyor ve şu anda üç kıyı ilinde bulunan balıkçılar fok gördüklerinde nasıl davranacaklarına dair eğitiliyorlar.
Farshchi planın başarılı bir şekilde uygulanması için ulusal ve uluslararası işbirliğinin gerektiği vurgusuyla Çevre Bakanlığı’nın, Limanlar ve Denizcilik Örgütü, Kültürel Miras, El Sanatları ve Turizm Örgütü, Balıkçılık Örgütü, İran Donanması yetkilileri ile çevrecilerin ve ilgili uzmanların katıldığı, değerli türlerin korunmasına yönelik çözümler geliştirmek amacı taşıyan bir toplantı düzenlediğini belirtti.
İran gemilerinin Hazar fokunun resmini sergilemesini işaret eden Farshchi İran’ın Hazar fokunu koruma ihtiyacını içeren mesajını dünyaya yayacağını söyledi.
Bakanlığın Deniz Ekosistemleri Başkan Yardımcısı Davud Mirshekar, fokların 11 ay süren gebelikleri sonrası buz kütleleri üzerinde doğum yapmak üzere İran takvimine göre Bahman ayında (21 Ocak – 19 Şubat) Hazar Denizi’nin Rusya ve Kazakistan’daki kuzey kıyılarına gittiğini söylüyor.
Mirshekar sözlerinin devamında şunları söyledi: “Hazar Foku’nun yaşamı üç döneme ayrılabilir; ilk dönemde üreme, ikinci dönemde tüy dökme ile vakit geçirirken son dönemlerini İran, Türkmenistan ve Azerbaycan dâhil Hazar Denizi’nin güney ve orta kesimlerine göç için harcıyorlar. Normalde gruplar halinde yaşama eğilimi sergiliyorlar ancak zaman zaman 100 fok iyi bir yerde toplanabiliyor.”
Ayrıca Mirshekar, petrol sızıntısının ve endüstriyel atıkların yanı sıra ağır metallerin, tarım ilaçlarının, radyoaktif atıkların, denize akan atık suların ve evsel atıkların ve petrol ve gaz rafinerilerinin sebep olduğu gürültü kirliliğinin ve aşırı tekne trafiğinin fokları zehirleyerek türlerini yok olmaya ittiğini de esefle ifade ediyor.
Mirshekar’a göre, toksinlerin bir kısmı uzun vadede fokların vücutlarının bağışıklık sistemini, hastalıklara karşı zayıflatırken doğurganlıklarını da azaltıyor. Yaklaşık bir milyon olan nüfusları 30 yıldan daha kısa bir sürede 100 binin aşağısına düştü.
Vira Haber