İngiltere Sadece Yelkenci Değil Aynı Zamanda İyi Bir Denizci Yetiştiriyor
Yelken ve denizcilikte iyi olmayı ve bu işi dünyanın tüm denizlerinde hakkıyla yapabilmeyi hedeflemiş biriyseniz, kendinizi İngiltere sularında bulmanız kaçınılmazdır. Dünyanın farklı bölgelerinde seyir yapan denizciler Britanya adasını denizciliğin merkezlerinden kabul ederler. Denizcilik tarihine de baktığımızda İngiltere ve çevresi bu yakıştırmayı hak etmektedir. Gerek gelgit ve akıntı seyirleri, gerek deniz trafiği ve tüm bunlardan kaynaklı deniz üzeri işaretler, sınırsız bir şekilde deneyimleyebileceğiniz bir oyun bahçesi yaratır. Oradaki okullar da denizle oyun olmayacağını size en iyi şekilde aktarırlar.
Çeşitli zamanlarda oralarda yapmış olduğum seyirleri sizlerle paylaşmak isterim ki her biri benim için oldukça önemli deneyimlerdi. Bu ilk yazımda, RYA (Royal Yachting Academy) Yachtmaster Offshore sertifikamı almak için gittiğim hazırlık ve sınav haftası üzerinden, İngiltere’ de verilen yelkencilik ve denizcilik eğitiminden bahsetmeyi düşündüm.
Elite Sailing School’da bir hafta
Hedefim uluslararası platformda yelken eğitmenliği yapmak olduğundan, önceki aşamalardan biri olan bu haftayı orada geçirmem gerekiyordu. Bu amaçla, daha önceki yıllarda kendilerinden eğitim aldığım ve memnun kaldığım eski okuluma gittim. İngiltere’de hangi RYA okuluna giderseniz gidin ortalama aynı standardı yakalayacağınıza eminim. Bu seviyeler için belli sayıda gelgit miline ihtiyacınız oluyor. Bu deniz millerini de aynı okul ile İngiltere çevresinde seyirler yaparak edinmiştim. Londra’ya yaklaşık iki saat uzaklıkta Kent bölgesindeki Chatham’da bulunan Elite Sailing School’un çok saygıdeğer bir sahibi var, sevgili Dave Allen. Okulun olduğu marina ise İngiltere’nin güneydoğusunda bulunan ve Thames Nehri’ne dökülen Medway Nehri üzerinde ve seyirlere bu bölgeden başlanıyor.
Benim amaçladığım program beş gün hazırlık, en az iki gün de sınav içeriyordu. Ön hazırlık için eğitmenimiz Steve Ellis’ti. Teknede dört adaydık. Üçü Coastal, bense Offshore Yachtmaster için oradaydık. Özetle Coastal için kıyı, Offshore içinse açık deniz seyri kaptanlığı diyebiliriz. Tabii ki uluslararası sularda… Bunlara ek olarak, herkes kendi açısından birikimli ve tecrübeli kişilerdi diyebilirim. Bu hafta başımızdan geçen deneyimler bize denizde öğrenmenin sonu olmadığını açıkça anlatıyordu. Hele akıntı ve gelgitlerin olmadığı Akdeniz’den geliyorsanız.
Steve ile yaptığımız beş günlük hazırlık çalışması oldukça faydalı, çok öğretici ve gerçekten bizleri sınava hazırlayıcı nitelikteydi. Sadece teknik olarak değil psikolojik olarak da… Bu yüzden çok hızlı, çok heyecan verici ve zorlayıcı geçti. Steve yarışa sporcusunu hazırlayan bir antrenör gibi eğitti bizi ve tüm bilgilerimizi pekiştirmemizi sağladı. Kendimi ringe çıkacak ve yumruklarıyla deniz şartları ile baş etmeye çalışacak bir boksör gibi hissetmedim değil. Gerçi denize kafa tutmak ne haddimize, ancak ona uyum sağlamak gerekir. Sonuç olarak sınav daha az stresliydi diyebilirim. İşte tam bu noktada aslında RYA’nın ne yapmaya çalıştığını anladım. Amaç sadece sınavı kazanmak değil ona ve alacağım sertifikanın getireceği yetkilere tam olarak hazır olmaktı. Yaşadığım beş günlük süreçteki detayları bir bir anlatmak isterdim ama bu konu başka bir yazıya da kalabilir. Burada detaylardan çok öncelikle eğitimin bana ne hissettirdiğini paylaşmak istedim. Hazırlık haftası, aynı eğitimi alan arkadaşım Kağan Aybudak’ ın da dediği gibi, sadece adrenalini yaşama ve kendini her anlamda sınama haftası olarak bile deneyimlenebilir. Survivor’dan bir farkı yok, hatta fazlası var ayrıca. Bir daha olsa bir daha yapardım.
Çetin bir eğitim
Eğitimin zorluğunu biraz olsun özetleyecek olursam, değişen deniz koşulları, gelgitler ve onların oluşturduğu yükselen alçalan sular, “drying height” denilen suların kaplayıp kaplamadığı yeryüzü şekilleri, akıntılar, sürekli değişen hava koşulları, dar kanallar, yoğun gemi trafiği, her yerde şamandıralar, kardinaller, batıklar, yapılacak her manevrayı düşünmek gerektiği ve tüm bunların getirdiği hesaplar ve navigasyon eşliğinde karaya da oturmadan güvenli bir seyir yapabilmek. Bu esnada GPS aynı zamanda motorunuz çalışmıyor ve sadece yelkenlerinizi kullanabiliyorsunuz. Demir atmak dahil her manevrayı yelkenle veya duruma göre yelkensiz yapıyorsunuz. Seyir esnasında ise arkada bir anda Steve’ in yükselen sesi yükselebiliyor, “Denize Adam Düştü!”
Yukarıda saydığım tüm koşullar içerisinde Steve bize yapmamız gerekenleri bir bir, eşit olarak yaptırdı ve olası durum ile koşullara göre neler yapmamız gerektiği konusunda hep konuştuk . Dediğim gibi hazırlık aşamasında yaptıklarımızın detaylarını ve sınav aşamasını başka bir sefere sizlerle de paylaşmak çok isterim. Bu detaylar aslında bizlerin ülkemizde de verdiğimiz eğitim içeriklerinin birçok kısmını kapsıyor. Tek farkı gelgit ve akıntılar, bu şekilde yapılan seyirler ile hazırlık eğitiminin oldukça profesyonel olması… Aslında bildiklerinizi pekiştirip eksik olduğunuz yönleri geliştirmenizi sağlıyor da diyebiliriz.
Sınava gelince, sınavı yapan denetçimiz Colin Thirlwall’dı. O da oldukça tecrübeli, neredeyse tüm yaşamı denizlerde geçmiş oldukça sakin ve yardımcı bir kişiydi. Beni karşısına alıp sonucu açıklayacağı an ne derece heyecanlandığımı tahmin bile edemezsiniz. Bana geçtin dediğindeki mutluluğumu da… O an her şeye değmişti. Tüm hafta, Steve bizi o müthiş enerjisi, gündüz ve gece süren temposu, eğitmenlik becerileri ve iletişimi ile sınava hazırlamış, sonunda da bizi Colin’ in sakin gözlemciliğinin kollarına bırakmıştı. Her şey olması gerektiği gibi oldu.
Türkiye’de uluslararası standartlar gerekiyor
Ülkemde eğitmenlik derecesine sahip biri olarak bu deneyimden çıkardığım sonuca gelecek olursak, tüm dileğim sevgili ülkemde, öncelikle Yelken Eğitimi’nin dolayısıyla Yelken Okulları’nın belirli bir standarda bağlanması, verilen sertifikaların uluslararası geçerliliğe sahip olması, tüm eğitmenlerin denizciliğin ve yelkenciliğin gerektirdiği gerçek uluslararası donanıma ve ciddiyete sahip olmaları, yelkenciliğin daha çok yarış modundan çıkıp aslı olan denizciliği de kapsaması, en nihayetinde de ülkem insanlarının yaşamsal anlamda eğitici ve bu çok keyif verici dala ilgilerinin artmasını sağlayacak ortamın oluşmasıdır.
Sevgilerle…