İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran Temmuz Ayı Meclis Konuşmasını Gerçekleştirdi

İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran, DTO Temmuz ayı Meclis Toplantısı'nda önemli konulara değindi.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun da katıldığı Deniz Ticaret Odası Temmuz Ayı Meclis Toplantısı'nda önemli bir konuşma gerçekleştirdi.

İşte Tamer Kıran'ın meclis konuşması:

Hepinizi, şahsım ve yönetim kurulumuz adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

3 AY SONRA YENİDEN BİR ARAYA GELDİK

COVID-19 salgını nedeniyle 3 ay boyunca video konferans yöntemiyle yapmaya mecbur kaldığımız Meclis toplantımızı bugün yeniden bir araya gelerek yapmanın mutluluğu ve heyecanını yaşıyoruz. 

Maalesef henüz bu salgına doğrudan karşı koyacak etkili bir ilaç bulunamadı, aşı geliştirilemedi.

Bu nedenle toplantımızı kısıtlı sayıda katılım, sosyal mesafe ve maske kullanımı kurallarına riayet ederek gerçekleştirebiliyoruz. Bu bağlamda çok daha kalabalık bir katılım ile Sayın Bakanımız ve ekibini misafir etmek isterdik ancak yine de hem Odamızın yayın organı DTO Plus youtube kanalından canlı yayın hem de zoom webinar ile üyelerimize ulaşıyoruz. Hayatımızı kâbusa çeviren, insanların ölümüne neden olan bu musibetten bir an önce kurtulmamızı, tekrarından ve benzerlerinden bizi korumasını cenabıhaktan niyaz ediyorum.  

Değeri Konuklar,

Temmuz Ayı Meclis Toplantımızda çok değerli bir konuğumuzu misafir etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Cumhurbaşkanımız tarafından 27 Mart 2020 tarihinde görevine atanan Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu; bu ayki meclis toplantımıza katılarak bizi onurlandırdı. Kendisine teşekkür ediyor, hoş geldiniz, şeref verdiniz diyorum.

Sayın Bakanım, bugün sizinle birlikte aramızda bulunan Bakan Yardımcımız Sayın Selim Dursun ve görevlerine yeni atanan Denizcilik Genel Müdürü Sayın Ünal Baylan, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Sayın Halil Yıldız’a hoş geldiniz diyor, yeni görevlerinin ülkemize, denizciliğimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Sayın Bakanım, Değerli Konuklar,

Toplantımızı, Piri Reis Üniversitesi kampüsünde yapıyoruz. 2004 yılında üniversite kurulması fikri ortaya çıktığında Türk ve Dünya denizciliğinin ihtiyacı olan yetişmiş deniz çalışanı yetiştirmek amacıyla yola çıkan üniversitemiz, sonrasında vizyonunu çok daha ileri götürerek, 5 fakülte, 1 Meslek Yüksek Okulu, 2 Enstitü (Sosyal ve Fen Bilimleri) ve İngilizce Hazırlık Bölümü ile şu anda yaklaşık 4.500 öğrenciye eğitim öğretim veren bir yapıya kavuştu.

Tamamen odamızın maddi imkanlarıyla kurulmuş olan Piri Reis Üniversitesi,  ülkemizin denizcilik sektöründe, lojistik, ulaştırma, mühendislik, hukuk ve işletme yönetimi alanlarında uluslararası standartlarda eğitim almış, bilgi ve donanımı en üst düzeyde, aranan ve talep edilen bireyler yetiştirme hedefiyle eğitim vermekte ve sektörümüz için gurur kaynağı olmaya devam etmektedir.    

Sayın Bakanım,  

25 Haziran’da kutladığımız Dünya Denizciler Günü dolayısıyla yayımladığınız mesajda, Türkiye denizcilik sektörünün bugünkü durumunu çok güzel ifade etmişsiniz, dolayısıyla benzer rakamları tekrarlamak yerine bugün sektörümüzü farklı bir açıdan değerlendirerek, dikkatlerinize sunmak istiyorum.  

DENİZCİLİK SEKTÖRÜNÜN TÜRKİYE EKONOMİSİNE KATKISI ARTARAK DEVAM EDİYOR

Denizcilik sektörümüzün hem sanayi hem hizmet sektörü olarak Türkiye Ekonomisine doğrudan ve dolaylı katma değeri artarak devam etmektedir ve bugün itibarıyla 20 milyar dolar seviyelerine gelmiştir. Sektörün doğrudan ve dolaylı yoldan ülkemiz istihdamına katkısı da 1 milyonun üzerindedir. 

Bunu başarırken sektörümüzün gelişmesinde, bugünlere gelmesinde önemli tarihler vardır. 14 Ocak 1982 yılında çıkarılan, 2581 sayılı Deniz Ticaret Filosunun Geliştirilmesi ve Gemi İnşa Tesislerinin Teşviki Hakkında Kanun… Bu kanun,  hem filomuzun hem de gemi inşa sanayimizin büyütülmesi olmak üzere 2 önemli denizcilik alanını kapsamaktadır.

Kanun ile,  “Yurt dışında inşa suretiyle veya hazır olarak satın alınan gemilerle yurt içinde inşa, tadil veya onarılan gemilerde ve bu gemilerin donatım ve seyirlerinde kullanılan makine teçhizat ve demirbaş ile gemi üretim tesislerinin inşa tadil tevsi veya onarımlarında kullanılan makine teçhizat ve demirbaşlar, ilgili mercilerin müsaadesi şartıyla gümrük vergisi ile ithalde alınan diğer vergi ve resimlerden (damga resmi dahil) muaf” tutulmuştur. 

Aynı şekilde Gemi İnşa, Gemi Satın Alma, Tersane Kurma ve Geliştirme Fonu (kısa adıyla GİSAT) sayesinde bir taraftan Haliç’te dağınık halde bulunan tersaneler Tuzla’da kendilerine tahsis edilen bölgeye taşınma imkânı bulurken, diğer taraftan da Türk Armatörü yeni gemi siparişleri verebilecek kredi imkânlarına kavuşmuştur.    

1980–1983 yılları arasında sektöre verilen destek ve teşviklerle, 1980 yılında 2.1 milyon DWT kapasitedeki Deniz Ticaret Filomuz, 1983 yılı sonunda 7 milyon DWT’lar seviyesine ulaşmış, bu sayede filomuz Karadeniz, Akdeniz çanağında hakim duruma gelmiş ve özel sektör armatörlerimiz gerçek manada uluslararası bir oyuncu olmaya başlamışlardır.

Bu durum uluslararası bankaların ülkemiz armatörlerine ilgisini artırmış ve 1990 sonrasında krediler vermeye başlamışlardır. Böylece filomuz hem tonaj bakımından hem de gemi cinsi bakımından çok ciddi bir büyüme gerçekleştirmiştir.  Aynı dönemde gemi inşa sanayimiz de hem içeriye, hem de yurt dışına farklı cins ve tonajda yeni gemiler inşa etme kapasitesine ulaşmıştır.

İlerleyen yıllarda dünyadaki gelişmelere paralel olarak ikinci sicil fikri gündeme gelmiş ve ciddi bir çalışma neticesinde 2000 yılında Türk Uluslararası Gemi Sicili (TUGS) kanunu çıkarılmıştır. Bu kanun ile Türk armatörleri yabancı rakipleri ile daha eşit şartlarda rekabet etme imkanına kavuşmuştur.  

Geçtiğimiz son 18 yıllık dönemde 300’den fazla kanun, yönetmelik, genelge, tebliğ ve benzeri kanuni düzenlemeler ile denizciliğimizin her alanında karşılaştığı sorunlar giderilmeye çalışılmış, Türk sahipli deniz ticaret filomuzun büyümesi, gemi inşa sanayimizin gelişimi ve güçlenmesi anlamında bazıları devrim niteliğinde sayılabilecek atılımlar yapılmıştır. Sadece bir örnek verecek olursak; 2003 yılının başında 8,9 milyon DWT olan 1000 groston ve üzeri Türk sahipli ticaret filomuz bugün 29,3 milyon DWT’a gelmiştir. Bu büyüme ve güçlenmeyi sağlayan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum.   

Sayın Bakanım,

Peki, bugün ulaştığımız nokta yeterli midir? Tabii ki yeterli değildir. Ülkemizin yer aldığı coğrafyadaki stratejik öneme haiz konumu, genç nüfusu ve sahip olduğu avantajlardan faydalanılarak dünya deniz taşımacılığındaki payımızın artırılması geleceğimiz için büyük önem taşımaktadır.

Bir örnek vermek gerekirse; Türk sahipli ticaret filomuz bugün 1.484 gemi ve 29,3 milyon DWT ile 15'inci sırada yer alırken, hemen yanı başımızda yaklaşık 11 milyon nüfusa sahip komşumuz Yunanistan, 4.926 gemi ve 394 milyon DWT ile dünyada ilk sıradadır.

Türk armatörlerin küresel rekabet gücünün artması için yapılması gerekenler aslında halihazırda bu işi yapmış olan ülkelerin neler yaptığı dikkate alınarak kolayca görülebilir. Bu sektör, karada yerleşik bir sanayi, bir hizmet sektörü gibi değil, kuralları uluslararası belirlenmiş ve uygulanmakta olan bir sektör olduğu için dışarıdaki rakiplerimiz hangi imkanlara sahipse, bizim de benzer imkanlara sahip olmamız gerekmektedir. 

Koronavirüs salgını sürecinde bütün dünya, denizcilik sektörünün ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu çok net bir şekilde gördü. Dünyada yüklerin yüzde 85’nin taşındığı deniz yolunun payı, salgın sonrası yüzde 90’lara çıktı. Salgın sürecinde ekonomilerin ayakta kalması, toplumsal ihtiyaçların temini ve tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin sağlanması konusunda gerek gemilerde, gerek limanlarda çalışanlar çok önemli bir görevi ifa ettiler. Bu sayede, kısıtlamalarla zaten zorlaşan hayatı idame ettirme noktasında hayati öneme sahip ürünlere sorunsuzca ulaşabildik.

COVID 19 salgını, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, Libya ile imzalanan münhasır ekonomik bölge anlaşması açık olarak göstermiştir ki, denizlerde var olmak mecburiyetimiz vardır. Bu bağlamda denizcilik bir devlet politikası olmalı ve gücünün artırılması için her imkan seferber edilmelidir.

Hükümetimizin son yıllarda MİLGEM ve benzeri projeler ile savunma sanayimize sağladığı imkanlar sonucu geldiğimiz nokta ve sağladığımız başarı bunun en somut göstergesidir. Buradan hareketle, ticaret bahriyesinin de benzer güçte olması için çalışmalar yapılmasının önemi ve mecburiyeti aşikar bir netice olarak ortaya çıkmaktadır. 

Sayın Bakanım,

Geleceğe yönelik olarak zat-ı âlinizin önderliği ve desteği ile yeni atılımlar yapmaya hazırız.

Bu çerçevede; gemilerin temin ve işletilmesinde uluslararası eşit rekabet koşulları sağlamak amacıyla Türk denizciliğinin gelişimine katkı sağlamak, ülkemizi uluslararası bir denizcilik merkezi haline getirmek, deniz ticareti ve deniz taşımacılığının ülke ekonomisine katkısını arttırmak için gemilerin sahipliğine ve bayrak devletine bakılmaksızın, sadece tonaj harcı alınmak suretiyle denizcilik alanında uluslararası faaliyet gösteren müteşebbislerin çalışma, sosyal güvenlik, sigorta ve şirket yönetiminin esaslarının belirlenmesi amacıyla Odamız koordinasyonunda sektör paydaşlarımızın katılımıyla “Tonaj Harcı Kütüğü” oluşturulması çalışmaları yapılmış olup, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın takdirlerine sunulmuştur.

Bu çalışma ile dünyanın önde gelen denizci ülkeleri ile eşit rekabet koşulları yaratılarak, ülkemizin dünya denizcilik liginde önemli bir aktör olması, sahip olduğu sektörel bilgi ve tecrübeyi koruması hedeflenmektedir.  

Bu kanunun bir an önce çıkarılması konusunda yardım ve desteğinizi istirham ediyoruz.

Sayın Bakanım,

Diğer bir konu ise bildiğiniz gibi; “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Geliştirilmesi ve Desteklenmesi Amacıyla KOSGEB tarafından uygun koşullarda Finansal Destek Sağlanması Hakkında Karar”, 3 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yapılan görüşmeler neticesinde geldiğimiz noktada, bu faiz desteği ile Koster Filosunun yenilenmesi projesinin hayata geçirilmesi hedefine yönelik çok önemli bir adım atılmıştır.

Koster Filosu Yenileme Projesi ile 3.000-12.000 DWT aralığında uluslararası standartlarda, çevreye duyarlı yeni nesil gemilerin, Türk tersanelerinde inşası yolu ile deniz ticaret ve gemi inşa sanayi sektörlerinin desteklenmesinin yanı sıra bu suretle ülkemiz için hem mikro hem de makro seviyede menfaatler sağlanırken, aynı zamanda 2023 ihracat hedefleri için gerekli olan ulaşım alt yapısının tesisi amaçlanmıştır.

Bu bağlamda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlıkları tamamlanmış olan Türk Bayraklı gemilerden ekonomik ömrünü tamamlayanların hurdaya ayrılarak yerlerine yeni gemi inşa edilmesinin usul ve esasları hakkında tebliğin, Odamız görüşleri de alınarak yayınlanmasını talep etmekteyiz.    

Ayrıca, sektörümüzle ilgili sorunları ve üyelerimizin beklentilerini, çözüm önerileri ile birlikte içeren  “Sorunlar ve Çözüm Önerileri” dosyamızı zatıâlinize birazdan takdim edeceğim.   

Sayın Bakanım,

Denizcilik sektörünün desteklenip geliştirilmesi, deniz ticaret filomuzun rekabet gücünün mutlaka artırılması gerekmektedir. Milli gelir içinde denizciliğin katkısını en az 2 katına çıkarmamız, dünya denizciliğinden daha fazla pay almamız, ülke olarak dünya denizciliğinde lider 10 ülke arasında yer almak öncelikli hedefimiz olmalıdır. Yukarıda arz ettiğim çalışmaların hayata geçirilmesinin denizciliğimiz için yeni bir milat oluşturacağına ve hedeflerimize hızla ulaşmada ivme kazandıracağına yürekten inanıyorum.

Değerli Hazırun,

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızla her zaman çok yakın ve verimli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Hem bakanlığı direkt ilgilendiren konularda, hem de diğer bakanlıklar ile olan sorunlarımızın çözümünde adeta bir köprü vazifesi görerek yaptıkları çalışmalar ile özelikle pandemi sürecinde üyelerimizin sorunlarına çözümler aradık.

Çalışmalar çerçevesinde; deniz turizminde ve deniz yoluyla yolcu taşımacılığında pandemi sürecinin getirdiği kısıtlamalar Bakanlığımızın etkin çalışmaları neticesinde 1 Haziran’da kaldırıldı. Ülkemiz limanlarında yapılan Türk gemiadamları değişimlerinde kolaylık sağlandı. Gemiadamı cüzdanı, yeterlik belgesi ve STWC sertifikalarının süreleri uzatıldı. Türk bayraklı gemilere aylık ve 3 aylık periyotlarda uygulanan önsörvey denetimlerinin 2 ve 4 aylık periyotlarla yapılması sağlandı.      

Bakanlığımızla yakın çalışmanın bir güzel örneğini de denizci öğrencilerin staj sorununda yaşadık. Yaptığımız görüşmeler neticesinde, denizcilik eğitimi veren okullarda öğrenim gören güverte sınıfı öğrencilerini kapsamak üzere eş değer staj uygulamasına gidildi. Buna göre, bu gruptaki öğrencilerin, stajlarının 2 aylık bölümünü, deniz eğitim süresinden sayılmak üzere denizcilik işletmelerinde yapmalarına müsaade edildi.

Bu yakın işbirliği dolayısıyla başta Sayın Bakanımız olmak üzere Bakanlığın her kademedeki çalışanlarına teşekkürü borç biliyorum. Sayın Bakanımızın başkanlığında, Denizcilikten Sorumlu Bakan Yardımcımız Sayın Selim Dursun’un koordinasyonunda, yeni genel müdürlerimiz ve ekipleri ile birlikte Odamız ile Bakanlığımız arasındaki yakın işbirliği ve çalışmanın aynen devam edeceğine yürekten inanıyorum. Bu çalışmaları yaparken Deniz Ticaret Odası olarak her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Sayın Bakanım,

Bir konuyu daha önemine binaen dikkatinize sunmak istiyorum. Bildiğiniz gibi COVID-19 salgını ve ardından ülkelerin uygulamaya koyduğu seyahat kısıtlamaları nedeniyle birçok gemi çalışanı normal hizmet sürelerinin dışına çıkarak uzun süredir görev yapmaya devam ediyorlar. Normalleşme sürecinde ülkeler arasındaki uçuşlar açılmaya başlasa da bu sorun hala sürüyor.

Sorunun çözümü için Uluslararası Denizcilik Örgütü,  Uluslararası Deniz Çalışanları Sendikası ve Uluslararası Çalışma Örgütü hükümetler nezdinde çaba gösteriyorlar. Deniz Ticaret Odası olarak bizim de konunun takipçisi olduğumuzu belirtmek istiyorum. Salgın döneminde toplumsal ihtiyaçların temini ve tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin sağlanması konusunda çok önemli görevler ifa eden deniz çalışanlarımızı,  evlerine ve ailelerine kavuşturma zamanının çoktan geldiğini düşünüyorum. Bu konuda uluslararası platformda gerekli girişimleri yapmanızı arz ediyorum.

Değerli Hazırun,

Önümüzdeki dönemde en önemli sorunlardan birisi Haziran ayında başlayan ekonomik toparlanmanın sürdürülebilirliği olacak. Bu çerçevede en önemli unsur, COVID-19’un seyri olmaya devam edecek. Pandeminin gidişatı ile ilgili önümüzde hala ciddi belirsizliklerin olduğu bir süreç var. Sonbahardan itibaren tekrar izolasyonlara yol açabilecek olumsuz senaryolar hala gündemde. Haziran ayındaki umut verici toparlanmanın devam etmesini bekliyoruz ve temenni ediyoruz fakat olumsuz senaryolara hazırlıklı olmanın da gerekli olduğu kanaatindeyiz.

Gerçekten bu hastalığa karşı devletçe, milletçe amansız bir mücadele veriyoruz. Dünyanın gelişmiş birçok ülkesiyle kıyasladığımızda salgını çok başarılı bir şekilde atlattığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Bugünlere Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, Sağlık Bakanımızın yönetiminde, sağlık çalışanlarımızın üstün birikim ve gayretleriyle geldik.

Normalleşme döneminde bir yandan işimize dört elle sarılırken, diğer yandan bu yeni dönemin kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalmamız büyük önem taşıyor. Aman kazanımlarımızı heba etmeyelim. Sosyal mesafe ve kişisel korunmaya ilişkin gerekli özeni göstermemiz durumunda bu süreçten de selametle çıkıp yolumuza kaldığımız yerden devam edebiliriz.

Değerli Hazırun,  

Sayın Bakanımızın Meclise hitabının ardından anlamlı bir ödül töreni gerçekleştireceğiz. Oda olarak ülkemizin kalkınma hedeflerine uygun ilerleme gayreti içinde “Denizci Millet, Denizci Ülke” adıyla ilk kez bir yarışma düzenledik. Bu yarışma ile ülkemizin her bireyinin denizcilik alanındaki özgün ve yaratıcı fikirlerini yatırımcıyla buluşturmasını ve sektörümüzde kullanılabilir hale getirilmesi için yeni projeler ortaya çıkarılmasını sağlamayı amaçladık.  

Deniz ulaştırması, gemi ve yat inşa, deniz turizmi, deniz kaynakları, limanlar, lojistik, denizcilik eğitimi ve istihdam alanlarında yeni ve uygulanabilir fikirleri ve projeleri kapsayan ve 2 Ocak’ta başlayan yarışmaya, son başvuru tarihi olan 27 Mart’a kadar toplam 53 adet Fikir/Proje başvurdu.  

Ön değerlendirme aşamasında tüm denizcilik fakültelerimizden 13 öğretim üyesi, final aşamasında 6 profesör ve sektörümüzden değerli temsilciler tarafından gerçekleştirilen değerlendirmeler sonucu 6 proje finale kalmaya hak kazandı. Son olarak 29 Haziran Pazartesi günü Odamızın Meclis Salonu’na davet edilen adayların proje sunumlarının ardından yapılan değerlendirme sonucu derece ve mansiyon alan eserler belirlendi.

Milletimizin aklı, üstün yetenekleri ve denizcilik sektörümüzün paydaşlarının tecrübe ve yaratıcılıkları ile ortaya koyabilecekleri fikirlerin Türk Denizciliğine yeni ufuklar açacağına inanıyoruz. Bu vesileyle yarışmaya katılan tüm yarışmacılara ve projeleri titizlikle inceleyen jüri üyelerimize teşekkür ediyorum. Yarışmada derece alan katılımcıları kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.  

Değerli Hazırun,

Dün, denizlerimizdeki egemenliğimiz anlamına gelen 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramını kutladık. Yüzlerce yıldır yabancılara verilen imtiyazları sona erdiren Kabotaj Kanunu ile sadece bağımsızlığımız ve denizlerimizdeki hükümranlık haklarımız perçinlenmemiş, aynı zamanda denizciliğimizin gelişmesi için de hayati önemi haiz bir adım atılmıştır. Hatta Kabotaj kanunundan 10 yıl sonra, 20 Temmuz 1936’da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile de Türkiye’nin egemenlik haklarındaki bütünlük çok daha anlamlı tesis edilmiştir.

Kazanılan bu değerlerin bilinci içerisinde ve Mustafa Kemal Atatürk’ün “Denizciliği Türk’ün büyük milli ülküsü olarak benimsemeli ve onu az zamanda başarmalıyız” vasiyeti doğrultusunda, yüce milletimizce büyük bir azim ve kararlılıkla çalışılarak, denizciliğimiz bugünkü seviyesine getirilmiştir.

Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tarihimizin tüm büyük denizcilerini, deniz savaşlarında, deniz kazalarında hayatını kaybeden bütün şehitlerimizi, bu mesleğe emeği geçen ve ebediyete intikal eden tüm denizcilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.

Yine bu ay 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün 4. yıl dönümünü idrak ediyoruz. 15 Temmuz, yıllardır devletin sinesine sinsice yuvalanmış karanlık bir terör örgütünün, sınırlarımızın dışındaki destekçileri ile birlikte bayrağımıza, hak ve özgürlüklerimize kastetme girişimiydi.

Demokrasimize sahip çıkan aziz milletimiz, kararlılığı ile halkımıza cesaret veren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte vatanı, dini, hürriyeti ve istikbali söz konusu olduğunda neleri göze alabileceğini, neleri yapabileceğini bir kez daha tüm dünyaya gösterdi. Bu vesileyle vatanı ve bayrağı uğruna canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum.

Son olarak Odamız tarafından hazırlanan 2020 Denizcilik Sektör Raporu’nu tamamlayarak, kurumsal web sitemizden yayımladık. İngilizce de hazırlanan raporu kısa bir süre içinde kitap haline getirerek, dağıtımını da yapacağız. Türkiye’de ve Dünya’da denizcilik sektörünün gösterdiği gelişmeleri ve 2019 yılı itibarıyla ulaştığı durumu çeşitli yönleriyle inceleyerek ortaya koymayı amaçlayan rapor, rehber bir kaynak olarak istifadelerinize sunulmuştur.

Sayın Bakanım, Değerli Hazırun,

Sözlerimi tamamlarken, hepinizi, şahsım ve yönetim kurulumuz adına bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Vira Haber

Tamer Kıran Haberleri

Tamer Kıran’dan 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı
Tamer Kıran’dan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı
Tamer Kıran, SAHA EXPO 2024 Savunma, Havacılık ve Uzay Fuarı’nı Ziyaret Etti
Tamer Kıran, Avrupa Yatçılık Birliği Genel Kurulu Delegeleri ile Bodrum’da Bir Araya Geldi
İMEAK Deniz Ticaret Odası, 42'nci Kuruluş Yıl Dönümünü Kutluyor