İlk "yüzen" dinozor keşfedildi

Sahra Çölü'nde bulunan fosiller, bilinen en büyük canlının aynı zamanda çok iyi bir yüzücü olduğunu ortaya çıkardı. Bulunan bu yeni bilginin, dinozorların yalnızca karada yaşayan canlılar olduğu görüşünü çürüttüğü belirtiliyor.

Perşembe günü Science adlı bilimsel dergide yayımlanan ve uluslararası bir araştırma takımı tarafından sunulan araştırmada, hem karada hem suda yaşayan Spinosaurus adlı dinozorun Fas'ta bulunan iskeletinin bir bölümünün ortaya çıkardığı verilere yer verildi. Araştırma ekibi, henüz tamamen olgunlaşmamış olduğunu düşündüğü canlının yaklaşık 15 metre uzunlukta olduğunu ve en büyük dinozor cinsi olarak kabul edilen Tyrannosaurus rex'ten daha büyük olduğu not ediliyor.

Şikago Üniversitesi'nde paleontolog ve araştırmayı yöneten Nizar İbrahim, "Zamanın derinliklerinden devasa bir canlıyı çıkardık, neredeyse 95 milyon yıl öncesinden," diyor ve bulunan fosili "Bu güne kadar gördüğümüz en gizemli dinozor," diye değerlendiriyor.

Spinosaurus'un hikayesi yüzyıl önce keşfedilen gizemli fosillere dayanıyor ve dinozorların 130 milyon yıl boyunca nasıl yaşadığını, evrildiğini ve dünyaya hakim olduğunu anlama konusunda yeni bir sayfa açıyor.

Spinosaurus'un tuhaf görünümlü ve korkutucu bir dinozor olduğu düşünülüyor. Sırtından çıkan 7 metre uzunluğundaki kemiklerin yanı sıra, bu dinozorun keskin tırnaklarının bulunduğu güçlü elleri ve koni biçimindeki devasa dişlerinin bulunduğu uzun bir çenesi olduğu belirtiliyor.

Ancak Fas'ta kazı zaman bilim adamları, dinozorun asıl özelliğinin suda yüzebiliyor olması olduğunu söylüyor.

Spinosaurus'un vücut şekli, bu hayvanın rahatça yüzebildiğini ancak yürürken zorluk çektiğini gösteriyor. Dinozorun burun delikleri ise başının bir kısmı suya battığında rahatça nefes almaya devam edebilmesi adına kafatasının daha arkalarında bulunuyor. Spinosaurus'un kaslı uylukları ve kısa bacakları, şu anki balinaların atalarını andırıyor.

Araştırmada olmayan ancak Washington DC'deki Smithsonian Ulusal Müzesi müdürü ve bilim adamı Hans Sues, yüzen dinozorlarla ilgili ileri sürülenlerin "dinozorların başka kıtalara nasıl yayıldığı gibi çoğu şeyin tekrar düşünülmesine neden olacağını" söyledi.

Bazı paleontologlar ise Sauropod'lar gibi büyük ve çok ağır olduğu düşünülen dinozorların da suda yüzebildiğini ileri sürse de bu alanda fazla kanıt bulunmuyor. Bu nedenle dinozorların genellikle karada yaşayan canlılar olduğu kabul görmeye devam ediyor.

Diğer dinozorların yüzmeye gerek duymadan balık avlayabildiği biliniyor. Örneğin Barynyx olarak bilen uzun çeneli bir canlının balık tutmak adına pençesini kullanabileceği düşünülüyor.

Aslında Spinosaurus ile ilgili düşünceler uzun süredir bilim dünyasında yer alıyor. 1915 yılında Alman paleontolog Ernst Stromer'in Mısır'da keşfettiği bu alışılmadık büyüklükteki canlıyı tanımlamak adına bu yaratığa "Spinosaurus aegyptiacus" (Mısır omurgalı sürüngeni) adını verdiği biliniyor.

Ne yazık ki Stromer'in bulduğu fosillerin büyük bir kısmının Münih'in 1944 yılında bombalanması esnasında mahvolduğu ve geriye yalnızca Stromer'in dinozorla ilgili özenle yazılmış notları, çizimleri ve fotoğrafları kaldığı belirtiliyor. O günden bu yana bilim adamlarının bu canlıya ait kalıntılar bulmak üzere arayışta olduğunun altı çiziliyor.

2008 yılında Fas'a yaptığı eğitim gezisi esnasında Doktor İbrahim, yerli bir fosil avcısının elinde olan sıradışı ve bıçak şeklindeki bir kemikle karşılaştığını ve bu kemiğin Spinosaurus'a ait olduğunu düşünmesinin hemen ardından İtalya'daki müzede saklanan fosillerle aynı hayvana ait olduğunu anladığını belirtiyor.

Bu olayın ardından yine Fas'a dönen ve yorucu arayışlar sonunda fosil avcısını şansa bulan İbrahim, "Koskoca Sahra'daki tek bir adamı bulmak imkansız bir şeye benziyordu," diyor.

Fosil avcısı tarafından Fas'ın doğusundaki fosillerin zengin olduğu Kem Kem bölgesine götürülen paleontolog, burada fosil çıkarma çalışmalarına başladığını dile getiriyor. Bölgenin eskiden içinde köpekbalıkları, otomobil büyüklüğündeki balıklar ve en az üç adet T.rex boyuntundaki etoburlarının bulunduğu bir nehir yatağı olduğu biliniyor.

Bu bölgeden Spinosaurus'a ait kafatası, aksiyel iskelet, pelvis kemeri ve kol-bacak kemiklerini çıkaran Doktor İbrahim ve ekibinin, bu fosilleri çeşitli müzelerdeki Spinosaurus fosilleriyle karşılaştırarak gerçek boyutlu bir dinozoru oluşturduğu görülüyor.

Spinosaurus, Hollywood'da korkutucu bir canlı olarak çoktan ünlenmiş durumda. 2001 yapımlı Jurassic Park 3 filminde bu dinozorun T.rex ile ölümcül bir kavga ettiği ve sonunda kazandığı bir sahne bulunuyor.

Ancak Hollywood, bu dinozoru yanlış anlamış gibi gözüküyor. Şikago Üniversitesi'nden Paul Sereno, yapımcıların "sil baştan tekrar başlamaları gerektiğini" dile getiriyor.

Spinosaurus'un suda yaşamaya daha uygun olan bedeni ve "kanıtların bu canlının kısa bacakları üzerinde fazla duramayacağını göstermesi" ise dinozorun filmdeki tasvirinden farklı olmasının temel nedeni.

virahaber.com

DÜNYA Haberleri

AB, Kızıldeniz’deki Çok Uluslu Koalisyona Katılacak
Kızıldeniz’de ABD Savaş Gemisine ve Ticari Gemilere Saldırı
Milli Yas İlan Edildi
İsrail-Filistin Savaşıyla Güvenli Rota Türkiye Oldu
Dünyanın En Büyük Konteyner Gemilerinden Birine "Türkiye" Adı Verildi