İklim Krizi Zirvesi’nde tehdit altındaki denizcilik sektörü konuşuldu

Piri Reis Üniversitesi’nde sabah saatlerinde başlayan “İklim Krizi Zirvesi” öğleden sonraki 2. oturumu ile devam ediyor.

Moderatörlüğünü TemizDeniz / TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Kaptanoğlu’nun yaptığı İklim Krizi Zirvesi’nin 2. Oturumunda “İklim Krizi Tehditi Altında Denizcilik Sektörü” başlığı altında önemli isimlerin görüşlerine yer verildi.

TÜRK P&I Genel Müdürü Ufuk Teker; “Deniz sigortacılarının çevre hassasiyetleri ve gelecek dönemde gemi sahiplerine uygulanacak yaptırımlar”, TURMEPA Genel Müdürü Semiha Öztürk; “İklim Değişikliğine Karşı Sıfır Atık Mavi Seferberliği”, Alkoç Group İş Geliştirme Müdürü Emel Hayretdağ; “Dünyayı nasıl bozduk? Tamiri mümkün mü?”, Akdenizi Koruma Derneği Proje Geliştirme Uzmanı Yasemin Ulusoy; “AKD’nin Deniz Koruma Alanlarında Ekosistem Restorasyonu Çalışmaları”, UZMAR Ar-Ge Sorumlusu Nalan Erol; “Gemi inşada Yeşil Dönem: Methanol-Otonom-Full Elektrik dizayn uygulamalarının kısa ve uzun vadede çevreye olumlu etkileri”, Vento Denizcilik Kurucu Ortağı Seçkin Yılmaz “Ventoverse NFT Koleksiyonu ve temiz denizler” ve Rexoil Denizcilik Yağları Satış Müdürü Salih Bildiren ise “Biz Elimizden Geleni Yapıyoruz. Ya siz?” başlıklı sunumlarıyla iklim krizinin denizcilik sektörüne olan etkilerini değerlendirdi.

Alkoç Group İş Geliştirme Müdürü Emel Hayretdağ oturumda yaptığı konuşmada, iklim değişikliği ile ilgili kısa filmi katılımcılarla paylaşarak, ülkemizde ve dünyadaki aşırı hava olaylarındaki artış, orman yangınları, kuraklık ve deniz seviyesindeki yükselme gibi konulara dikkat çekti. Sera gazı konusunda açıklanan raporlara değinen Emel Hayrettağ, 30 yıl içerisinde bunu sıfır seviyesine getiremezsek dünyanın yaşanır bir halde kalmayacağının altını çizdi.

Emel Hayrettağ, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Denizde çalışan gemilerin dünya filosuna baktığımızda, BIMCO’ya göre sera gazı salınımı %3’lük bir oran teşkil etmekte. Enerji sektöründe, kara ve hava taşıtlarında bu oran çok daha yüksek. Ne mutludur ki sektörümüz talihsiz tablonun kısmen daha iyi bir diliminde yer almakta. Bu noktada konuşmamız gereken konu yenilenebilir enerjidir. Güneş panelleri, deniz üzerinden elde edilebilecek rüzgar enerjisi, rüzgar değirmenleri, araçların elektrikli hale gelmesi, elektrik üretiminde temiz enerjinin tercih ediliyor olması durumunda, gündemimize yerleşmiş konular. Özellikle yeni inşa gemilerde kullanılan yeni teknolojiler karbon salınımını minimum seviyede tutmaya yönelik projeler, Avrupa Birliği tarafından fonlarla kredilendirilmektedir.”

Daha sonraki organizasyonlar için iklim krizi konusunda başarı temennisinde bulunan Emel Hayrettağ, “Dünyayı hunharca tüketme konusunda yavaşlarken, kaynaklarımızı en optimal şekilde kullanmak için de elimizden geleni yapalım lütfen”diyerek sözlerine son verdi.

Nalan Erol: Asıl Odak Noktamız Deniz Taşıtının Kendisi

Sunumunda gemi inşada Yeşil Dönem: Methanol-Otonom-Full Elektrik dizayn uygulamalarının kısa ve uzun vadede çevreye olumlu etkilerinden bahseden UZMAR Ar-Ge Sorumlusu Nalan Erol, denizcilik sektörünün iklim değişikliğine olumsuz etkilerinin fosil yakıt kullanımı kaynaklı sera gazı salınımı ve doğal kaynakların kullanımıyla alakalı olduğunu söyledi. Tehlikenin farkında olarak emisyonların azaltılması için belirlenen yeni kuralları, yapılan teknolojik çalışmaları yakından takip ettiklerini ve uygulamaya çalıştıklarını ifade eden Nalan Erol, asıl odak noktalarının deniz taşıtının kendisi olduğunu vurguladı.

Çevreye duyarlı teknoloji uygulamaları yaparken tasarımdan geri dönüşüme kadar bütün basamakların göz önüne alınması gerektiğinin altını çizen Nalan Erol, şöyle devam etti: “Örneğin tam elektrikli römorkör yapmak mümkün ve 23m bir römorkörün 20 yıllık ömründe sebep olacağı 20200 ton CO2 yerine sadece 20 yıllık pil üretimi için ortaya çıkan 680 ton CO2 ile karbon salınımını yüzde 97 azaltmak mümkün. Fakat kullanılan pillerin üretim aşamasında çevreye verilen zarar veya pillerin şarjı için kullanılan enerjinin yeşil olmayışı detaylı bir analiz gerektirmekte. Bir diğer örnek metanol… Fiyat-performans, uygulamaya geçilebilirlik ve ulaşılabilirlik açısından kısa vadede en uygun yakıtlardan biri. Henüz ana makineler dual-fuel olarak pazarda yer alsa da metanol ve scr uygulamasıyla çevreye gerçekten duyarlı bir deniz taşıtı üretmek ve CO2 emisyonu sıfır yapmak mümkün.”

Bilişim teknolojisi ile çevreye verilen zararın azaltılması konusuna değinen Nalan Erol, bu alanda çeşitli çalışmaların yapıldığını kaydetti. Otonomi algoritmaları ve uzaktan kumanda sayesinde optimum rota ve hız oluşturularak yakıt sarfiyatının yüzde 10’unu azaltmanın mümkün odluğunu belirten Nalan Erol, “Kontrol sistemleri ile ekipmanların en uygun verimde çalışmasının sağlanması örneklerini de görmekteyiz. Çevreye olumlu etkileri bakımından alternatif yakıt kaynaklarının veya otonominin kısa vadede bir sıçrama yaratamayacağını görmekteyiz. Fakat uzun vadede “en iyisinin” yerine deniz taşıtının görevi bakımından “en uygununun” seçilmesiyle ve buna bağlı olarak özelleştirilmiş tasarım ve üretimle IMO 2050 kriterlerine uygunluğun sağlanacağını düşünüyorum” diye konuştu.

NFT Koleksiyonunda Dev Adım! TURMEPA ile anlaşma imzalandı

Nalan Erol’un yaptığı sunumun ardından kürsüye gelerek bir konuşma gerçekleştiren Vento Denizcilik Kurucu Ortağı Seçkin Yılmaz ise denizlerin kirliliği hakkında farkındalık yaratmak amacıyla başlattıkları Ventoverse NFT Koleksiyonu ve temiz denizler projesinden bahsetti.

Yenilikçi bir proje başlattıklarını altını çizen Seçkin Yılmaz, “Koleksiyonumuzda toplam 1973 adet her biri birbirinden farklı gemi yer alıyor. Farklı tasarımlara sahip 8 tipteki ticari gemilerimiz 16 farklı bayrak barındırıyor. Ayrıca koleksiyonumuzun içerisinde 10 adet ikon gemi bulunuyor. İnsanlık tarihinde önemli yer edinmiş Bandırma Vapuru, Titanik ve Nuh'un Gemisi gibi 10 adet gemiyi koleksiyonumuzun ikon gemileri olarak adlandırdık ve projemize dahil ettik” bilgisini verdi.

Projeleriyle dünyada bir ilki gerçekleştirdiklerini belirten Seçkin Yılmaz, NFT koleksiyonunun global olarak deniz kirliliği mücadelesinde katkıda bulunmak isteyen kişi ve kuruluşlara satışa sunulduğunu kaydetti. Koleksiyonun dijital armatörler için kripto yatırım niteliğini taşıdığını, bununla birlikte elde edilen gelirin de denizlerin temizliğinde kullanılacağını söyleyen Seçkin Yılmaz, Deniz Temiz Derneği- TURMEPA ile bir protokol imzaladıklarını duyurdu. Koleksiyondan elde edilecek gelirin TURMEPA’ya aktarılıp deniz kirliliği ile mücadelede ve çocuklara farkındalık aşılamak üzere eğitimler düzenleneceğini kaydeden Seçkin Yılmaz, katkılarından dolayı TURMEPA Başkanı Şadan Kaptanoğlu ve Genel Müdür Semiha Öztürk’e teşekkür etti.

NFT sayısının MARPOL Sözleşme tarihine atıfta bulunmak üzere 1973 olarak belirlendiğini söyleyen Seçkin Yılmaz; gemilerin Dökme, Genel Kargo, Konteyner, Tanker gibi 8 farklı ticari tipte olduğunu ve gemilerde bulunan 16 farklı bayrağın ise beyaz bayraklar olduğunu ifade etti.

Koleksiyonla ilgili detayları paylaşan Seçkin Yılmaz, “Projemiz Ethereum ağında oluşturulmuştur ve satın almalar en çok kullanılan kripto para birimlerinden Ethereum ile yapılmaktadır. Koleksiyonumuzdaki gemiler; tipleri, bayrakları, tüm tasarımları karışık bir düzende olacak şekilde sıralanmıştır ve satın alma süreci sıradaki gemiye sahip olmak üzere kurgulanmıştır. Satın alma işlemi sırasında yaratılan bu NFT, işlem sonrasında dijital cüzdanınızda sizleri karşılayacaktır. Bu NFT size özeldir ve başka bir eşi bulunmamaktadır; çünkü 1973 adet Gemi NFT’lerinin tamamı birbirinden farklıdır. 1973 adet gemi NFT’si, 0-100 / 100-250 / 250-500 / 500-1000 / 1000-1973 olacak şekilde 5 adımda satışa sunulmuştur. İlk adımdaki gemilerin fiyatı 0,04 Ethereum, ikinci adımdakilerin fiyatı ise 0,06 Ethereum olarak belirlenmiştir” dedi.

Proje ile farkındalık yaratmak istediklerini ve denizcilik sektöründen destek beklediklerini belirten Seçkin Yılmaz, son olarak şunları söyledi: “Denizlerimiz her geçen gün daha da kötüye gidiyor ve iklim krizi dünyanın farklı bölgelerinde olumsuz etkilerini bizlere gösteriyor. Çocuklarımıza kötü bir gelecek mirası bırakmak istemiyorsak, bireysel ve kurumsal olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeli, daha yaşanılır bir dünya için elimizden geleni yapmalıyız.”

Rexoil’de İklim Krizini Önleyici Yakıtlar Ön Plana Çıkıyor

Halihazırdaki tüketim seviyesi baz alınarak ileriki nesiller için yeterli miktarda su kaynağı olmadığını belirterek konuşmasına başlayan Rexoil Denizcilik Yağları Satış Müdürü Salih Bildiren, “Biz Elimizden Geleni Yapıyoruz. Ya siz?” başlıklı sunumunda, firmalarının iklim krizi tehdidine karşı aldığı önlemlerden bahsetti.

Rexoil Madeni yağları olarak, iklim krizini önleyici çalışmalara destek olmak ve doğal kaynakların korunmasında rol oynamak adına, 2016 yılında Amerika limanlarına giden gemilerin kullanması zorunlu olan Biodegradable Stern tube yağlarının üretim ve satışını gerçekleştirmeye başladıklarını kaydeden Salih Bildiren, “Zaman içerisinde ürün portföyümüze, gemilerin herhangi bir kaza ya da arıza nedeniyle özellikle denize karışma riski en fazla olan güverte ekipmanlarında kullanılan Bio Hidrolik, Bio Dişli ve Bio Gres yağlarını da ekledik. Günümüzde kullanımı birim fiyatlarının yüksek olması nedeniyle ticari olarak pek yaygın olmadığı için, yerli bir marka olarak bu ürünleri Türkiye’de üreterek piyasa satış fiyatlarını neredeyse yarıya indirmeyi başardık. Bu ürünlerin kullanımının artması durumunda maliyetlerin daha da düşürülebileceğini ve kullanımının yaygınlaşacağını ön görüyoruz” diye konuştu.

Tüm dünyayı ilgilendiren bu önemli konuda yenilikçi bir projenin içinde bulunmaktan gurur duyduklarını ifade eden Salih Bildiren, aynı zamanda Ziya Kalkavan Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi Mezunlar Derneği başkanı olduğunu hatırlatarak, okullarda farkındalık seminerleri düzenlemenin ve denizcilik öğrencilerinin bilgilendirilmesinin fayda sağladığını belirtti. Daha önce TURMEPA’nın bu tarz seminerler verdiğini kaydeden Salih Bildiren, Deniz Kültürü Derneği ile de bu tarz bir girişimde olduklarını söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

Vira Haber

GÜNCEL Haberleri

İstanbul'da Lodos Nedeniyle Dalgalar Oluştu, Kimisi Fotoğrafladı Kimisi Kaçtı
Dev Dalgalar Sahilleri Dövüyor
Bu Kış, MSC Sinfonia ile Konforlu Kruvaziyer Seyahati Türkiye’de
Denizcilerden Yıpranma Hakkı İçin Çağrı: "Yıprandığımızı Anlatamıyoruz Çünkü Ölüyoruz"
Türkiye Kıyılarında Sadece 120 Tane Kaldı, Yuvalarında Takipleri Yapılıyor