Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce aktivist, politika yapıcıları bilime kulak vermeye davet ederek seçim vaatleri arasında deprem ve iklim krizinin getireceği afetlerle mücadele eylemleri görmek istediğini dile getirdi.
Yüzlerce iklim aktivisti, yaklaşan seçimler dolayısıyla politika yapıcılara taleplerini dile getirmek üzere 1 Nisan’da İstanbul, Antalya, Denizli ve Edirne’de düzenledikleri eylemde bir araya geldi.
Genç İklim Hareketi adı altında bir araya gelen İklim Öncüleri, İklim için Türkiye (Fridays for Future), Türkiye İnsan Hakları Platformu, Greenpeace Akdeniz, İklim Değişmeden Değiş gruplarının temsilcileri, “Gençlerin tüm adaylardan ve siyasi partilerden talepleri net: Seçim vaatleri arasına depremler, iklim afetleri ve iklim krizi ile mücadele eylemlerini de eklemeleri” dedi.
6 Şubat’ta 11 ili sarsan ve binlerce can kaybına neden olan Kahramanmaraş depremlerinin, yıllardır bölgedeki deprem tehdidini gündeme getirmeye çalışan bilim insanlarına kulak verilmemesinden dolayı bu kadar büyük felaket yarattığına dikkat çeken aktivistler, “Bu afet sonrasında ülkece fark ettik ki; alanında uzman bilim insanları dinlenmediğinde, doğa olayları felakete dönüşüyor. Bilim insanları yıllardır iklim krizi ile ilgili uyarılarda bulunuyor, karar alıcılar ise bu ikazlara yine kulak vermiyor. Bizler, iklim krizinin da benzer bir felakete dönüşmesini engellemek istiyoruz. Bu sebeple tüm adaylar, siyasi partiler ve milletvekillerinden bilimi dinlemelerini istiyoruz: İklim afetleri ve ve depremle mücadeleyi seçim vaatleriniz arasına ekleyin” dedi.
‘Gençlerin adayı olun’
Altı gençlik ekibi, Change.org/iklimvaatleri adresinde adayların iklim afetleri ve depremlere yönelik etkin politikalar oluşturmalarını ve iklim krizi ile mücadelede somut vaatler vermelerini talep eden bir imza kampanyası başlattı.
Bu talepler; deprem ve iklim afetlerine dirençli şehirler kurulmasını, Türkiye’de karbonsuz düzene geçişle ilgili bir eylem planı yapılmasını, en geç 2030’a kadar kömürden çıkılmasını, iklim kanunu süreçlerine gençlerin de dahil edilmesini ve süreçlerin şeffaf ilerlemesini, Türkiye’nin ulusal katkı beyanının iyileştirilmesini ve 2030’a kadar yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedeflenmesini ve orman varlığının korunmasını de içeriyor.
Kaynak: yesilgazete.org