Baltalimanı'nda özel bir tesiste İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından düzenlenen İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Etkinlikte konuşan İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu, İstanbul’un su tarihini ve suyun kullanım alanlarını anlattı. Mermutlu'nun ardından kürsüye çıkan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iklim değişikliği tehlikesine dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"İklim değişikliğinin muhtemel etkileriyle ilgili yapılan ‘iyimser’ çalışmalardan birinde, 2050'ye kadar dünyadaki 520 büyük şehrin yüzde 77'sinde ‘iklim koşullarında çarpıcı değişimlerin’ yaşanacağı öngörülüyor. Bu iyimser çalışma, çok önemli bir şey daha söylüyor: İklim değişikliği nedeniyle, 520 büyük şehrin en az yüzde 20'sinde, bugün dünya üzerinde herhangi bir yerde örneği olmayan iklim koşullarıyla hayatını devam ettireceği yönünde de bir öngörü var. İklim değişikliğinin yol açmakta olduğu sorunların başında, özellikle tatlı su kaynaklarının yok olması ve kapasitelerinin oldukça azalmasıyla ilgili tehdit geliyor. Su kaynaklarının korumak, geliştirmek amacıyla etkili bir ‘su yönetim sistemi’ kurup, işletemeyen ülkelerin gelecekleri büyük bir tehdit altındadır."
“Depreme İSKİ ve İBB olarak hazırlıklı olmak zorundayız”
Kanal İstanbul Projesi'nin tatlı su kaynaklarını olumsuz etkileyeceğini ifade eden İmamoğlu, İstanbul için kuraklık kadar önemli bir diğer risk konusunun deprem olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Depremlerden ardından ortaya çıkan en temel ve en hayati ihtiyaçlardan biri içme ve kullanma suyu temini ile kanalizasyon ve çevre sağlığı hizmetleri; bunlar çok önemli konular. Acil su ihtiyacı aynı zamanda deprem sonrası çıkacağı kesin olan yangınların söndürülmesi için de gereklidir. Deprem sonrasında, su ve sanitasyon hizmetlerinin verilememesinin salgın hastalıkların yayılması gibi ikinci bir felakete neden olacağını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle deprem öncesi, deprem esnasında ve depremden sonra yapılması gerekenlerle ilgili olarak, İSKİ ve İBB olarak hazırlıklı olmak zorundayız. Tecrübeler depremlerin su ve kanalizasyon altyapısında çok sayıda ve büyük hasarlar yarattığını da ortaya koymuştur. Pek çok çalışma, büyüklüğü 7,0’yi aşan depremlerde, İstanbul’un özellikle Avrupa Yakası'ndaki ilçelerinde su ve kanalizasyon şebekelerine ciddi hasarlar verebileceği konusunda öngörüler var.”
Vira Haber