Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez , Türkiye'nin Milli Enerji ve Maden Politikası'nı iki yıl önce açıkladığını söyledi. Dönmez, bu çerçevede yerli kaynakların azami ölçüde kullanılması ve ekonomiye kazandırılması konusunda bir dizi eylem planının açıklandığını vurguladı.
Dönmez, yapılan son keşiflerle, ağırlıklı linyit olmak üzere yerli kömürde toplam 18,5 milyar ton civarında bir rezervin bulunduğunu kaydederek, yıllık üretimde de geçen yıl 101,5 milyon ton üretimle Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını hatırlattı.
Bu kapsamda yürütülen çalışmalarla 7 kömür sahasının ihalesine çıkıldığını aktaran Dönmez, bu sahalarda üretime geçildiğinde yıllık yaklaşık 18-19 milyon ton kömür üretileceğini ve bunun da istihdamı artıracağını söyledi.
Dönmez, Işıklar bölgesinde devam eden sözleşme kapsamında özel şirket bünyesinde çalışanlar olduğunu anımsatarak, "Orada, yereldeki insanlarımız 'Biz ne olacağız, bundan sonra devam edecek mi?' diye sık sık soruyorlar. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımız da açıkladı. Bu çalışan 2 bin 400 işçiyi aynı şartlarda TKİ'ye ait bir şirkete devralacağız ve hemen bitişiğindeki sahada istihdam edilmiş olacaklar ve üretim de devam edecek, bu konuda herhangi bir endişeye gerek yok. Önümüzdeki bir ay içinde, belki en geç iki ay içinde bu geçiş işlemlerinin hepsini tamamlamış olacağız." diye konuştu.
Geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın miting esnasında halkla teması sırasında bin 500 işçi alınacağına ilişkin açıklama yaptığını hatırlatan Dönmez, "Mart'ın 3'ü, 4'ü gibi kura çekmek suretiyle bu bin 500 işçinin ilk partisi bin kişiyi inşallah almış olacağız. Öncelikle o yörede maden işlerinde çalışan yerlerimizden açığımızı gidermiş olacağız. Sonra da ikinci etapta da kalan 500 işçimizi almış olacağız. Orada da herhalde tahmin ediyorum nisan gibi süreci başlatırız diye düşünüyorum. Alımların hepsi bu yıl içinde tamamlanmış olacak." ifadelerini kullandı.
"Maliyetler azalırsa faturalara yansıyacak"
Bakan Dönmez, elektrik faturasının sadece enerji üretiminden oluşmadığına dikkati çekerek, söz konusu tutarlar içinde elektrik dağıtım bedelinin de olduğunu aktardı.
Maliyetlerdeki iyileşmeler ve azalmaların anında faturalara yansıtılacağı konusunda vatandaşların emin olması gerektiğini vurgulayan Dönmez, "Nitekim yılbaşında petrol ve kur fiyatlarındaki düşüşlere paralel maliyet düşüşleri yaşandığı için de biliyorsunuz elektrik ve doğal gazda bir yüzde 10 indirim yapılmış oldu. Bu ilerleyen dönemlerde de böyle bir maliyetlerde azalma söz konusu olursa, hiç şüphesiz faturalara yansıyacaktır." dedi.
Elektrik dağıtım bedelinin fatura dağıtım bedeli gibi algılandığını ve bunun doğru olmadığını belirten Dönmez, şunları kaydetti:
"Elektrik santrallerinin üretmiş olduğu elektriği kapıda biz bir yerde toptan fiyatıyla satın almış, teslim almış oluyoruz. Yüksek gerilim hatlarıyla, biz onlara iletim hatları diyoruz, şehirlerimize kadar getiriyoruz. Şehirlerimizde bunlar yine trafo merkezleri tarafından, indirici merkezler tarafından gerilim seviyeleri düşüyor ve şehir içine dağıtım başlıyor. Orada da kapı kapı, ev ev, iş yerlerimize kadar bu şebekeyle bu elektrik emre amade hale getiriliyor. Bu şekilde baktığınızda, Türkiye ölçeğinde 42 milyon bir aboneden söz ediyoruz. Şebekenin toplam büyüklüğü ise, 1 milyon 420 bin kilometre, yani dünyanın çevresini 37 kat dolaşacak kadar bir şebeke büyüklüğümüz var. Ülkemiz küçük bir ülke değil. Yerine göre doğuda ürettiğimiz elektriği batıya taşıyoruz kuzeyde, güneyde muhtelif yerlerde kaynağa bağımlı üretim yerlerimiz var. Bunları biz şehirlerimize, tüketim noktalarına taşıyıncaya kadar böyle bir maliyet karşımıza çıkıyor."
Dönmez, dağıtım bedelinin sayacın okunması ya da faturanın bırakılması bedeli olmadığının altını çizerek, "İşletme giderleri için yaklaşık bir 17-18 milyar liralık bir gider oluşuyor. Baktığınızda yılda 27 milyar liralık sırf iletim, dağıtım tarafında yatırım ve işletme gideri var. Bu giderlerin bir şekilde tarife yoluyla tabi tüketiciden tahsili gerekiyor. Yasa ve yönetmeliklerde bu şekilde düzenlenmiş ondan dolayı da böyle bir rakam çıkıyor." diye konuştu.
Bu sistemin sadece Türkiye'ye mahsus olmadığına dikkati çeken Dönmez, Avrupa Birliği'nde vergiler hariç dağıtım bedelinin faturadaki payının yüzde 50-51, Türkiye'de ise yüzde 35 seviyesinde olduğunu aktardı.
"Akdeniz'de Rumların aramaları hukuka aykırı"
Kıbrıs'ta Rum kesiminin kendisine ait olduğunu iddia ettiği alanlarda petrol ve doğal gaz arama işlerini ihale etmesinin hukuka aykırı olduğunu yineleyen Dönmez, bunların bir oldubittiye getirilmesine rıza gösterilmeyeceğine işaret etti.
Bakan Dönmez, Türkiye Petrolleri'nin kendine ait ruhsat bölgelerinde sismik aramalara devam ettiğini ifade ederek, geçen yıl ekimde başlatılan derin deniz sondajına ilişkin ilk neticelerin bu ay sonu veya en geç gelecek ay başında alınacağını söyledi.
Akdeniz'de Fatih gemisinin sondaj çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Dönmez, "Fatih gemisinin sondajları devam ederken, geçtiğimiz yıl ikinci geminin de alımını gerçekleştirdik. O da Şubat'ın 20'si gibi Türk kara sularına girecek. İlk faaliyet bölgesi Akdeniz olacak. İki gemimizle yılda ortalama iki sondaj yapmak suretiyle oradaki arama ve üretim çalışmalarına devam edeceğiz. Tabi petrol, doğal gaz aramacılığı işi riskli bir iş. Önceden bilinirlik oranı daha düşük diğer birçok sektöre göre. Biz buluncaya kadar aramaya devam edeceğiz, yani ondan kimsenin endişesi olmasın." değerlendirmesinde bulundu.
Trakya'da bulunan doğal gaz
Dönmez, denizdeki aramaların yanı sıra, karada da petrol ve doğal gaz için arama çalışmalarının olduğunu ifade ederek, geçen yıl Türkiye Petrolleri'nin muhtelif yerlerde 70 civarında sondaj kuyusu kazdığını anlattı.
Özel sektörün 35-40 adet araması olduğunu belirten Dönmez, şunları kaydetti: "2019 programında muhtemelen Türkiye Petrollerinin arama sondaj kuyularının sayısı 130'lara çıkacak. Belki bir 40- 50 civarında da özel sektörün olur. Zaman zaman keşiflere rastlıyoruz. Trakya'da küçük bir keşfimiz de oldu doğal gazla ilgili. Çok büyük miktarlı değil tabii. Pazartesi günü yerinde ekipleri, sahayı incelemeye de gideceğiz. Oradan da teknik ayrıntıları vatandaşlarımızla paylaşacağız. Gönül ister ki, daha büyük keşifler yapalım, çünkü büyük bir ülkeyiz. Tüketimimiz çok fazla ama ne kadar olursa olsun, küçük de olsa, orta ölçekli de olsa onu bir kere ekonomiye kazandırmak zorundayız."
Vira Haber