Çeşme gibi turistik yörelerde, yaz ve kış nüfusunun farklılığının yanı sıra tekne sayısında da farklılık olduğunu ifade eden Liman Başkanı Aykanat, "Yaz aylarında tekne sayısı 3-4 kat artıyor. Deniz üzerinde çok ciddi bir trafik meydana geliyor. Tabi, denizi parselleyemeyiz. Denizden herkesi yararlanabilir. Çeşme, rüzgarı ve sörfüyle tanınıyor. Ama Alaçatı’da sörf alanında bazı sıkıntılar olduğunu duydum. Sörflerin, teknelerin birbirlerine girdiğini, balıkçı teknelerinin bazen özel tekneleri rahatsız ettiğini öğrendim. Sonuçta denizlerin hepimizin. Hepimiz denizlerden faydalanabilmeliyiz. Bizim görevimiz, denizle insanları barıştırmak. Her sektörün denizden ekmek yiyebilmesi için mücadele edeceğiz. Deniz turizmiyle uğraşanlar da, turistler de rahatsız olmadan denizden yararlanabilmeli" ifadelerini kullandı.
Karaburun’dan Seferihisar’a kadar
Çeşme’de göreve başlayalı 6 ay kadar olduğunu ve henüz yaz sezonunu geçirmediğini belirten Çeşme Liman Başkanı Eray Aykanat,"İç turizmin ağırlıklı olduğu Çeşme’nin kendine has özellikleri var. Çeşme’de çok ciddi balık çiftliği polülasyonu var. Ayrıca kanal olduğu için çok ciddi gemi trafiği var. Ayrıca Çeşme Liman Müdürlüğü’nün sorumlu olduğu saha, Türkiye’nin en büyük idari sahası. Karaburun’dan, Seferihisar Doğanbey fenerine kadar olan saha, bizim sorumluluk sınırlarımız içinde yer alıyor. Sorumluluk alanımız çok geniş olduğu için, yaz sezonunda yoğun çalışmamız gerekecek" diye konuştu.
"Sorunları çözmek için sektörle işbirliği içindeyiz"
Çeşme’ye gelmeden önce, Bodrum Liman Başkanlığı ve İzmir Liman Müdür Yardımcılığı yaptığını belirten Aykanat, "Bu konuda tecrübeliyim. Turizm beldelerinin sorunlarını biliyorum. Çeşme’de göreve başladığımda da, yerel sorunlarla ilgilendim. Denizcilerle ve sektörle görüştüm. Sektör, olaya hakim. Sorunlarını ve ne istediklerini biliyor. Bana sorunlarını çok güzel ilettiler. Çeşme Denizciler Derneği, İzmir Deniz Ticaret Odası ve marinalarla ile güzel bir çalışma içindeyiz. Sorunların çözümü için el birliği ile çalışacağız" şeklinde konuştu.
"Denizden de karaya bakabilmeliyiz"
Denize olan ilginin artması için çalıştıklarını vurgulayan Aykanat, "İnsanlara, denize doğru bir adım attırabilirsek, onlarla aynı frekansta konuşabiliriz. Toplum olarak denize bakmayı seviyoruz. Denizden de karaya bakabilmeliyiz. Denizden bakınca ne yazık ki, kıyılarımız iyi gözükmüyor. Kıyılarımız turizm anlamında iyi değerlendirilebilse, hem yatırım çekebiliriz, hem de daha güzel bir turizm destinasyonu yaratabiliriz. Bunları anlatabilmek için, vatandaşlarla aynı frekanstan konuşabilmeniz gerekir. Deniz kirliliği, denizin kullanımı, çevre güvenliği gibi sorunları konuşup, çözebilmek için, insanları denize çekebilmek gerekiyor. İnsanlar denize ne kadar sıcak bakarsa, sorunlarımız o kadar çabuk çözülür" diye konuştu.
"Çeşme’de sorunsuz bir yaz sezonu geçireceğimizi düşünüyorum"
Çeşme’nin turizm anlamında önemli koyları olduğunu belirten Aykanat, "Sektör, bu koylarda duruma hakim. Biz de bu konuda daha dikkatli olacağız. Çeşme’de 5 tane Sahil Güvenlik Botu var. Onlarla çok ciddi istişare halindeyiz. Yapılan her işlem bize geliyor. Liman Başkanlığı, sadece mesai saatleri içerisinde çalışan bir kurum değil. Biz 24 saat çalışıyoruz. Denizdeki herhangi bir acil soruna, herhangi bir kazaya anında müdahale ediyoruz. Liman Başkanlığı’mızdaki personelimizde bu konuda çok tecrübeli. Herhangi bir sorun olmadan, Çeşme’de güzel bir yaz sezonu geçireceğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Kayıt dışı olta balıkçılığı denetimlerimiz devam edecek"
Çeşme’de balık avı turizminin de gelişen bir sektör olduğunu vurgulayan Liman Başkanı Aykanat, "Özellikle Ildır bölgesinde balık avı sektörü hızla büyüyor. O bölgedeki sıkıntımız, bazı özel teknelerin kaçak olarak ticari faaliyet yapması. Kayıt içi balık avı turizmi yapanlar, doğal olarak mağdur oluyor. Bu konuda çalışmaları başlattık. Ama tek bir kurumun denetlemesi yetmiyor. Ticari faaliyet olduğu için diğer kurumların da devreye girmesi gerekiyor. Yapılan çalışmalar sonucunda, kayıt dışı olta balıkçılığı avcılığını azalttık. Bu konudaki denetimlerimiz devam edecek. Olta balıkçılığı, balık avı turizmi, Çeşme için güzel bir şey. Kışın da Çeşme’ye fayda sağlıyor. Ama işi doğru yapanlara, kayıt içi yapanlara destek olmak gerekir" dedi.
"Deniz patlıcanı avı izni, sadece Çeşme’ye özgü çıkarılmadı"
Geçtiğimiz yıl Çeşme’de tepkilere yol açan deniz patlıcanları sorunu ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Aykanat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Deniz patlıcanı, denizi filtre ettiği için çok yararlı bir deniz canlısı. Deniz patlıcanı avı izni, sadece Çeşme’ye özgü çıkarılmadı. Bizim Bakanlığımız ve Gıda, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sirküleriyle izin veriliyor. Bu işin içinde Avrupa Birliği müktesebatından gelen hususlar da var. Deniz patlıcanı avcılığı sürekli yapılmıyor. 4 sene yapılıyor, bir sene dinlendiriliyor. Böyle bir uygulama var. Tabi, Bakanlık, bu konuyla ilgili geri dönüşüm alıyordur. Çok fazla bir kirlilik veya kayıp söz konusuysa, gereken yapılabilir. Sonuçta, deniz patlıcanı avı da bir sektör. Denizden her sektörün faydalanabilmesi gerekir. Önemli olan bir dengenin kurulabilmesi. Bakanlık bu konuda gereken izlemeyi yapıyor. Gerek duyarsa, dinlenme süresini uzatabilir. Bu, teknik bir konu."
Vira Haber