Rusya, Azerbaycan, İran, Kazakistan ve Türkmenistan dışişleri bakanları, Hazar Denizi'nin nihai statüsünü belirleyecek anlaşmayı görüşmek üzere Kazakistan'ın başkenti Astana'da toplandı. Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleşen Hazar Beşlisi Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Kazakistan Dışişleri Bakanı Erlan İdrisov, Hazar Beşlisi Liderler Zirvesi 2017 yılında Astana’da yapılacağını söyledi.
İsridov: “Biz bugün siyasi düzeyde, gelecek yıl Astana’da düzenlenecek Liderler Zirvesi’nede sözleşme imzalanmasına ortak ilgi ve istek olduğunu onayladık.” dedi.
Ayrıca Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da yaptığı açıklamada, Hazar Denizi yasal statüsüne ilişkin sozleşmenin 2017 yılı ilk yarıyılında imzalanabilineceğini vurguladı.
Bakanlar Toplantısı’nın oldukça verimli olduğunu ifade eden Lavrov, bir çok meselede ilerlemeler kaydedildiğini açıkladı.
Hazar Denizi'ne kıyısı olan ülke sayısı, önce Sovyetler Birliği (SSCB) ve İran olmak üzere ikiyken SSCB'nin dağılmasıyla beşe yükseldi.
Ülke sayısının artması, Hazar'ın statüsüyle ilgili tartışmaları da beraberinde getirdi. "Hazar Beşlisi" olarak da adlandırılan Rusya, Azerbaycan, İran, Kazakistan ve Türkmenistan arasında devam eden müzakerelerde, Hazar'da kara sularının belirlenmesi hedefleniyor. Uzun zamandır farklı düzeylerde devam eden müzakereler sonunda tarafların, Hazar'ın ekonomik ve ticari alanları da kapsayan yasal statüsünü belirleyecek anlaşmaya imza atması amaçlanıyor.
Ancak ülkelerin askeri ve jeopolitik çıkarlarının yanı sıra Hazar'da bulunan zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarından daha fazla pay kapmak istemeleri gibi nedenlerle bugüne kadar nihai bir anlaşmaya varılamadı.
Taraflar, Hazar'daki ekolojik ortamın korunması, kullanılması ve olağanüstü hallerde işbirliği yapılması yönünde mutabakat sağladı. Ancak Hazar'ın "göl olarak mı yoksa deniz olarak mı" kabul edileceği, dibinde ve yüzeyinde sınırların nasıl belirleneceği, petrol ve doğal gaz yataklarının kime ait olacağı, deniz dibinden boru hatlarının nasıl döşeneceği gibi konular belirsizliğini koruyor.
Hazar'da son durum
Hazar'a kıyısı olan ülkelerden Rusya, Azerbaycan ve Kazakistan'ın, deniz dibinin bölünmesi yönünde anlaşması bulunuyor. Bu konuda İran ve Türkmenistan ile mutabakat sağlanmazken Moskova yönetimi, deniz yüzeyinin ulusal bölgelere ayrılmasını savunuyor.
Rusya, her ülkenin 25 mil kara suyu bulunması gerektiğini, ortadaki alanın da beş ülke tarafından ortak kullanılmasını öneriyor. Hazar'ın göl olarak kabul edilmesi gerektiğini savunan Rusya, Hazar'dan geçecek boru hatlarında ise tüm ülkelerin onayının alınması gerektiğinde ısrar ediyor. Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan ise bu teklife olumlu bakmıyor.
İran, hem daha fazla deniz arazisi elde etmek hem de yeni doğal gaz yataklarına sahip olmak için Hazar'ın dibinin ve yüzeyinin beş eşit bölüme ayrılmasını istiyor.
Sovyetler dönemindeki sınırından daha fazlasını isteyen İran, olası sınır bölgesinde bulunan ve henüz işletilmeyen Alev doğal gaz yatağı konusunda da Azerbaycan ile anlaşmazlık yaşıyor.
Hazar'da bir diğer anlaşmazlık da Kepez (Serdar) doğal gaz yatağı ekseninde Azerbaycan ve Türkmenistan arasında yaşanıyor. Hazar'ın ulusal bölgelere bölünmesini savunan fakat gerek duyulduğunda da ortak yönetime sıcak bakan Türkmenistan, şu an kullanılmayan Kepez yatağında hak iddia ediyor.
Kazakistan ve Azerbaycan ise her fırsatta Hazar'ın ulusal bölgelere ayrılmasından yana olduklarını açıklıyor. "Hazar beşlisi" müzakerelerde yüzde 80-90" anlaştı.
Hazar'ın statüsüne ilişkin daha önce farklı seviyelerde yapılan görüşmelerde her ne kadar ilerleme sağlandıysa da henüz nihai bir anlaşmaya imza atılmadı.
Rusya'nın Astrahan şehrinde düzenlenen Hazar Ülkeleri Devlet Başkanları 4. Zirvesi'nde, ülkelerin "yüzde 80-90" uzlaştığını bildirilmişti.
Zirvede nihai statü belgesinin kabul edilmesi yolunda önemli uzlaşı sağlandığını ve hidro-meteoroloji alanında işbirliği, olağanüstü hallerde karşılıklı haberleşme ve yardımlaşma ile Hazar'ın biyolojik kaynaklarının korunması ve rasyonel kullanılmasını öngören anlaşmaların imzalandığını belirtilirken zirvenin sonuçlarına dair bildirinin ayrıntıları da paylaşılmıştı.
Liderler, Hazar'ın hukuki statüsünün belirlenmesi aşamasında önemli bir bildiriye de imza atmıştı. Bu bildiride, ülkelerin bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne vurgu yapılmış ve Hazar'ın sadece barış için kullanılması vurgulanmıştı.
Bildiride, sabit ve dengeli silahlanma konusu yer alırken, Hazar'da beş ülkenin dışında başka bir ülkenin askeri gücü bulundurulmaması gibi prensipler üzerinde anlaşılmıştı.
ViraHaber.com