Yedincisi düzenlenen Hamburg İstanbul Shipping Dinner 2013’a katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka, Bakanlığın sektöre yönelik çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Yoğun katılımla gerçekleşen toplantıya Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürü Cemalettin Şevli, İstanbul Liman Başkanı Hüseyin Gani Aygün, yerli ve yabancı bir çok denizcilik sektörü temsilcisi katıldı.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın denizcilik sektöründeki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi veren Suat Hayri Aka, yabancı bayrak, tonaj fazlalığı, gemi inşa sanayi, çevre gibi konularda çeşitli açıklamalar yaptı.
‘Tonaj fazlalığı sektör için engel’
‘Denizcilik sektörü çok farklı bir sektör. Bu farklılıkların başında da uluslar arası bir sektör olması geliyor. Ekonomiye doğrudan bağlı bir sektör. Ekonomideki herhangi bir bozulma doğrudan denizcilik sektörünü ilgilendiriyor. Ama ben fazla karamsar değilim.Türkiye büyüyen bir ekonomi. IMF raporlarına göre dünyanın en büyük 17. ekonomisi. Danışmanlık kuruluşları daha da büyüyeceğini söylüyor. Ama gerçek şu ki Türk ekonomisi dünyayı şaşırtmaya devam ediyor. Bu gelişmelerin de denizcilik sektörüne bir umut kaynağı olmasını diliyorum. Denizcilik sektöründeki büyümenin önündeki en büyük engellerden biri tonaj fazlalılığı. Tonaj fazlalılığı çözülmediği sürece denizcilik sektöründeki handikap giderilemeyecek. Bütün uzmanlar arz talep dengesinin yeniden kurulması gerektiğini söylüyor. Türk ticaret filosu da aynı dertten muzdarip. Küresel bir hareket lazım. Ekonomik canlılığını yitirmiş gemilerin elden çıkarılıp arz talep dengesinin kurulması lazım.’
‘Türk bayrağı tercih edilebilir’
‘Türk ekonomisinin 2008’den beri gösterdiği direncin altındaki en büyük unsur kamu yatırımları. Türkiye’deki kamu yatırımlarının yüzde 50’sini kullanan bir Bakanlık olarak ciddi bir payımız var. 10 yılda 150 milyar TL şeklinde ulaştırma ve haberleşme alt yapılarına para aktarıldı. Sektör ve ekonomi de bundan net bir şekilde yararlanacak. 33.3 milyon DWT bir tonaja sahip Türk ticaret filosu. Dünya’nın 13. ticaret filosuna sahibiz. 9 milyon DWT Türk bayrağında, geri kalan 23 milyon SWT yabancı bayrakta. Yabancı bayrak bir tercih meselesidir. Türk armatörü çeşitli nedenlerle yabancı bayrağı tercih edebilir. Biz Türk bayrağını tercih edilebilir bir bayrak olabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Geçmişteki Türk bayrağının önündeki engeller artık bugün yok. Bankaların yabancı bayrak şartı da artık kalmadı. Bakanlık olarak uluslar arası bütün sözleşmelere taraf olduk. Bu anlamda da herhangi bir engel kalmadı. Gemi adamlarının verimliliği konusunda da ciddi çalışmalarımız var.’
‘Gemi inşa sanayide ileri noktadayız’
‘187 liman tesisimiz var. Ekonomideki gelişmelerle birlikte liman kapasite ihtiyacı da artıyor. Çandarlı Limanı’nın inşaatı devam ediyor. Filyos Limanı yakında devreye girecek. Mersin’de çok büyük bir konteynır projesi var. Bir dizi de özel sektör yatırımları da önümüzdeki yıllardaki liman kapasitesini karşılamak için çok önemli rol oynuyor.1.9 milyon ton olan konteynır sayısı 7.5 milyon tona çıktı. Bu rakamlar Türk ekonomisindeki değişimin bir göstergesi. Marina sayısı yok denecek kadar azdı. Bugün 49 marinamız var. 10 yıl içinde 50 milyar bağlama kapasitesine ulaşılması hedefleniyor. Kruvaziyer turizmi, çok hızlı büyüdüğümüz alanlardan bir tanesi. Neredeyse yüzde 300’ü bulan bir artış söz konusu. Türkiye BM’de ‘geleneksel denizci milletler’ kategorisinde sayılabilir. 185 bin gemi adamımız var. 111 tane deniz eğitim kurumumuz var. 9 tanesi fakülte. Türkiye gemi adamı sağlama konusunda da artık ileri noktada. Ama gemi adamlarının kalitesinin uluslar arası normlarda olması çok önemli. Bunun için de bir takım önlemler alıyoruz. 37 tane tersanemiz vardı.Bugün bu sayı 72’ye çıktı. 550 bin DWT proje kapasitesi 3.6 milyon DWT proje kapasitesine çıkmışız. Bu rakam 7.2 milyon DWT’ye çıkacak. Gemi inşasında Türkiye’nin uzmanlığı da çok önemli. Kimyasal tanker inşasında bütün dünyanın taktir ettiği bir noktadayız. Askeri gemi inşasında Türkiye çok önemli bir aşama kaydetti. Yat inşasında 450 firmayla dünyanın üç önemli ülkesinden birisiyiz. Türkiye dünyanın en önemli yat üreticilerinden birisi.’
‘IMO’daki en ideal idareyiz’
‘Türkiye gemi sökümü bakımında ileri bir seviyede. Gemi sökümü dünyanın her yerinde yapılmıyor. Uzakdoğu’da çevreye aykırı metotlarla gemi sökümü yapılıyor. Ama Türkiye IMO’nun şartlarına uygun şekilde gemi sökümü yapabilen nadir ülkelerden bir tanesi. Türk bayrağı filomuzda ciddi bir anlamda modernizasyona ihtiyacımız var. Koster filomuzu yenilememiz gerekiyor. Çeşitli projeler var ve biz Denizcilik İdaresi olarak bu projeleri desteklemeye devam edeceğiz. İdare olarak büyük değişimler yaşandı.Özellikle 2011’de Denizcilik İdaresi’nin kapatılarak Bakanlık seviyesine yükseltildi. Önemli bir dönüşümdü. İki yıllık sürede yapılanma tamamlandı.IMO’nun bağımsız denetiminden geçtik. 30 idare arasından en ideal idare olduğumuz tespit edildi. Türkiye 2008’e kadar kara listedeydi. Bugün ise beyaz listede iyi bir yerdeyiz. Gemilerimizin tutulma oranı yüzde 5’in altında. 2013’te ise yüzde 3’ün altında bu rakam. Filomuz giderek kalitesini arttırıyor. Bu sonuç sadece idarenin değil, sektörün de başarısı. ‘
‘Gemi kaynaklı emisyonların azaltılması hassas bir konu’
‘Dünya denizciliğinin gündeminde çok farklı konular var. Karbon salınımı bunlardan bir tanesi. Geleceğin makinelerinin nasıl olması gerektiği tartışılıyor. Kükürt oranı düşük yakıtlarının yaygınlaştırılması çok önemli bir konu. Biz de idare olarak bu çalışmaların hepsine aktif bir şekilde katılıyoruz. Dünyayla çevre konusunda entegre olduk. Önümüzdeki yıllarda çevre konusunda çok farklı kurallar gelebilir. Gemi kaynaklı emisyonların azaltılması dünyanın hassas bir şekilde üzerinde durduğu bir konu. Deniz emniyeti konusunda da önemli çalışmalar yaptık. Liman yönetmeliğini uluslar arası normlara göre güncelledik. Sahil şeridimizin korunması için çok önemli projeleri hayata geçirmek üzereyiz. Yapacağımız çok iş var.’
virahaber.com