Biz, Deniz Turizmi Çalışma Grubu'nda yer alıyoruz. Yapılan toplantılarda görüşlerimizi beyan ediyoruz. İstanbul için yapılması gerekenlerle ilgili yorumlarda bulunuyoruz. Dentur Avrasya isminden önce, Küçük Deniz Nakil Vasıtaları Esnaf Odası'na ait 40 adet tekneyle bir hizmet vardı. Bu hizmetin içinde biz gemilere acentelik hizmeti veriyorduk. Ama acenteliği biraz açmak lazım... Evrak üzerinde değil, daha çok gıda ve gemi ihtiyaçları gibi hizmetler veriyorduk. Geçmişte Boğaz'da turizm işi için bu kadar yatırım yoktu. Belli başlı isimler vardı turizm işi yapan. Biz de vardık.
Dentur Avrasya turizm işini 50 senedir yapıyor. Günlük turlar düzenliyorduk. Turistten ziyade Türk vatandaşına hizmet veriyorduk. Daha sonra sektöre çok fazla aktör girdi. Dentur Avrasya olarak deniz turizmi ile deniz taşımacılığını belgesel anlamda ayrı tutmuyoruz. Günübirlik gezi teknesiyle diğer turizm amaçlı çalışan karıştırılıyor. “Günlük toplu taşıma yapan gemiler, günübirlik gezi düzenleyemez” şeklinde bir çalışma yapıldı geçmişte. Tabii biz de bu çalışmaya itiraz ettik. Boğaz'da hiçbir tekne yokken bu işi yapan bir firma olarak, bunun yanlış olduğunu ifade ettik. Bizim bu işte baş aktör olmamız lazım. Turizm Müsteşarlığı bizim bu işi yapabileceğimize dair yazı gönderdi. Biz bu belgeleri Deniz Turizmi Çalışma Grubu'nda da gösterdik. Dentur Avrasya olarak günübirlik gezilerde de hizmet veriyoruz. Onun dışında yemekli turlarımızı turizm belgeli gemilerimizle yapıyoruz. Bizim günlük acentelerle yaptığımız çalışmalar turizm amaçlı değil, yolcu transferi gibi daha çok.
Gemi ihtiyacı oluyor ve biz de bu gemi ihtiyacını karşılıyoruz. Belgede ‘yolcu gemisi' yazıp turizm işi yapmıyoruz. Bizim yaptığımız daha çok transfer. Elmalarla armutları karıştırmamak gerekiyor. Turyol da, Mavi Marmara da, Yoltur da bu işi yapıyor. Boğaz'da farklı durumlardaki tekneler de bu işi yapıyor. Bireysel anlamda da bu işi yapan çok kişi var. Haddinden fazla arz var bu işte. Eski valimiz bu konuyla alakalı bir toplantı düzenlemişti. Hatta bunun önüne geçmek için Liman Başkanlığı'yla birlikte eşgüdümlü bir çalışma da yapıldı, hala sonuç elde edilemedi.
Boğaz'da gelişi güzel herkes teknesini yaptırıp, turizm belgesini alıp bu işi yapabiliyor. Turizm belgesi almak için bağlama yeri gösterme şartı getirildi. Herhangi bir yerde gösterilebiliyor. Belgesini alıyor tekne, ama o tekneyi gösterdiği bağlama yerinde bulamazsınız. Ama Dentur Avrasya ve diğer bu işi yapan markalar yaptıkları işin arkasındalar. Bizler profesyonel çalışıyoruz. Gemi arıza yaptığında, ikinci, hatta üçüncü gemileri devreye sokabiliyoruz. Bu anlayışta olan firma sayısı bellidir.
Biz Deniz Turizm Çalışma Grubu'nun içindeyiz. Belki 1000 üzerinde tekne var turizm belgeli. Geçen sene 650 idi. Bu kadar profesyonel varken, böyle bireysel anlamda iş yapan insanlarda bir liyakat aranmalı. Bilindiği üzere 17/10/2009 tarihli ve 27389 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Uluslararası Emniyet Yönetim Kodu'nun Türk Bayraklı Gemilere ve İşletmecilerine Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin sadece ulusal sefer yapan hat iznine sahip yolcu gemilerine ve işletmecilerine uygulanması, EYS'ye tabi yolcu gemilerinde, emniyet bağlamında sürekli yükselen bir standardın ve bilincin oluşmasına, çeşitli kontrol mekanizmaları ile oluşabilecek risklerin minimize ve bertaraf olmasında ciddi fayda ve bilinç sağlamıştır. EYS'nin sadece hat iznine sahip gemilere uygulanması, aynı alanda benzer yoğunlukta taşıma yapan gezinti ve tenezzüh tekneleri ile turizm teknelerine uygulanmaması emniyet açısından ciddi risk barındırmaktadır. EYS bağlamında gemilerin kondisyonundan ve emniyetli işletilmesinden, kaptan, gemi personeli, şirket yetkilileri ile liman başkanlıkları ve Gemi Sörvey Kurulu'nun çeşitli sorumlulukları olması, gemi üzerinde emniyet anlamında ciddi bir kontrol mekanizması olmasını sağlamakta, fakat hat iznine tabi olmayan gemilerin emniyeti kendi inisiyatiflerine bırakılmaktadır. Bu durumun ciddi anlamda bir başıboşluk ve emniyet zafiyetine yol açma potansiyeli vardır.
Emniyet bilincinin oluşturulması ciddi bir zaruriyettir ve bu bağlamda en iyi aracın eys olduğu dünyaca kabul görmüştür. Emniyet yönetimi anlamında bilinç hem vardır, hem yoktur. Sonuçta bu bir risktir.
Dünyanın en değerli varlığını taşıyoruz, yani insan taşıyoruz. Acil bir durumda o insanları kontrol altına almak çok kolay değil. Kargo değil taşıdığımız.
Hala belgesi eksik birçok tekne Boğaz'da bu işi yapmaktadır. Haksız bir rekabet var. Fatura kesmeden bu işi yapanlar bulunuyor. Radikal bir çözüm getirilemedi, bu çok önemli bir sorundur.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Birincisi; bu işi yapacak insanlarda bir liyakat aranmalı. Alt yapı çok önemli... Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığı ile Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı'nın, valiliğin ve sektörde gerçek firmalarla bir toplantı yapılması lazım.Yaptırımlar getirilmesi gerekiyor. Firmaların öz geçmişi incelenmeli. Gemilerde evrak denetiminin sıkılaşması lazım. Maliye'nin de gemileri denetlemesi gerekiyor. Denizde de bir vergi denetimi olmalı. Deniz maliyesi olması gerekir. Teknik anlamda Liman Başkanlığı denetleyebilir. Ama bu insanlar ayrıca ticaret yapıyorlar. Uygun şartları taşıyor mu bu gemiler?
Bu işi doğru yapan belli başlı firmalar belli İstanbul'da. Dentur Avrasya lider firmalardan biridir. Yılda ortalama 8 bin transfer yapan, yılda 300 bine yakın insan taşıyan bir firmayız. Gemilerin hem teknik anlamda, hem de mali anlamda denetlenmesi lazım. Bu işi yapanlarda bir yeterlilik aranması gerekiyor. Turizm amaçlı çalışan gemiyle yapılan taşımacılığa farklı bir isim koymalıyız. Müsaade edilmemesi lazım. İdareler bir konsorsiyum içinde çalışıp bir takım kıstaslar getirmeliler. Kesinlikle bir disipline ihtiyaç var. Biz bundan dolayı rahatsızız.
ViraHaber.com