GEMİMO "İş kazası değil cinayettir"

TMMOB Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası son günlerde Kerç Boğazı'nda ve Tuzla'daki bir tersanede bakımı yapılan gemide meydana gelen yangınlar hakkında basın bildiri yayınladı. İşte o bildiri :

"Son günlerde üzülerek karşılaştığımız; Kerç Boğazı'nda ‘Maestro’ ve ‘Candy’ isimli gemilerde ve Tuzla'daki bir tersanede bakımı yapılan LR2 Posedion isimli gemide meydana gelen yangınlar sonucunda gelen ölümler, bir iş kazası ya da kader değil, kelimenin tam anlamıyla bir cinayettir.

“İşçi Sağlığı ve iş güvenliği”; karada ve denizde çalışan denizcileri ilgilendiren, gemiler ve tersanelerdeki çalışma yaşamının en temel unsurlarından birisi olup ülkelerin gelişmişliklerine ilişkin en önemli göstergelerdendir. Ancak son günlerde artarak devam eden iş kazaları gemilerde ve tersanelerde işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili gereken tedbirlerin alınmadığını göstermektedir. Türk denizciliğinin içinden çıkmış ve denizcilerin meslek odası olan TMMOB GEMİMO’ nun yüzyıla yakın tecrübesinin, tersanelerde ve diğer ilgili kollarda görmezden gelinerek varlıklarının ve etkinliklerinin yönetmeliklerden çıkartılması nedeni ile riskler gün geçtikçe artmakta ve sonucunda yasa, yönetmelik ve uygulamalar yetersiz kalmaktadır.
Küreselleşme, neo-liberal ekonomi politikaları ve sonucunda meydana gelen savaşlar, diğer sektörlerde olduğu gibi denizcilik sektöründe de işçi sağlığını ve iş güvenliğini olumsuz etkilemekte ve zaten ağır şartlarda çalışmakta olan denizcilerin çalışma koşullarını daha da ağırlaştırmaktadır. Gerek armatörler gerekse yönetimler, neo-liberal ekonomik politikaların da etkisiyle, konuya gereken önemi vermemektedir. Bu kapsamda özellikle yabancı bayraklı gemilerde çalışan gemi adamlarının yaptıkları iş sözleşmeleri kişisel olup hiçbir güvenceleri bulunmamaktadır. Nihayetinde de iş kazaları yaşayan denizcilerde ve ailelerinde büyük mağduriyetler oluşmaktadır. Ayrıca kazalar sonrası yaşamlarına devam etmek zorunda kalan, sakatlanan ve meslek hastalıkları sonucu yaşamları kısıtlanan denizciler için travma sonrası psikolojik destek merkezlerinin oluşturulması ve yardım fonlarının kurulması gereklilikleri ortaya çıkmaktadır.

Bu konuda en önemli eksiklerden biri de ağır bir iş kolunda çalışan denizcilerin, diğer iş kollarıyla bir tutulup yıpranma paylarının ellerinden alınmasıdır. Madem denizcilerin yıpranmaları söz konusu değilse gemiadamlarından periyodik olarak sağlık raporu talep edilmesi neyin gerekçesi olarak gösterilmektedir? Ayrıca, 2010 yılına kadar ‘yıpranan’ denizciler hangi değişen ve gelişen şartlar sonucunda ‘yıpranmaz’ hale gelmiştir?
Sonuç olarak tüm denizcilik sektörü, gemilerde ve tersanelerde yaşanan iş kazalarından kendine düşen dersi almalı ve evrensel ölçütlerin hayata geçirilmesini sağlamak için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Hayatını kaybeden tüm denizcilerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Denizci meslektaşlarımız için mücadele etmeyi sürdüreceğimizin bilinmesini ister ve bu olayların takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna duyururuz."

Vira Haber

SEKTÖRDEN Haberleri

Doğuş Marine Services, D-Marin Turgutreis’te hizmete başladı
ABS’den AB Emisyon Ticaret Sistemi Semineri
12. Ulusal Gemi ve Yat Tasarım Yarışması Sonuçlandı
CII Derecelendirmesinin Charterer ve Armatörler Arasında Yaratacağı Sorunlar Konuşuldu
GBD Cumhuriyetin 100. Kuruluş Yıldönümünü Büyük Bir Organizasyonla Kutladı