Avrupa Birliği’nin yeni düzenlemelerine uyumlu çevreci ve teknolojik donanıma sahip gemilere talebin hızlanması paralelinde Avrupalı tersanelerde sipariş defterleri dolarken, pazarın önde gelen üreticilerinden Türk gemi inşa sektörü oyun dışında kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Uzun süredir çözüme kavuşturulamayan teminat mektubu sorunu, alınan sipariş sayısını sınırladı; ihracat da düşüşe geçti.
Özel amaçlı tekne inşasında dünyada birçok ilke imza atan ve teknolojik gemi üretiminin adresi Norveç’te büyük pazar payı bulunan Türk gemi inşa sanayiinin ihracatı, sadece ekim ayında geçen yıla göre yüzde 67 düşüş kaydetti. Tersaneciler, büyüyen pastadan pay almak ve Avrupalı rakiplerine karşı rekabet güçlerini koruyabilmek için teminat mektubu sorununa alternatif acil çözüm bekliyor.
AB’nin yeni regülasyonları kapsamında global pazarlarda çevreci ve teknolojik gemilere talep hızlandı, Avrupalı tersanelerde sipariş defterleri doldu. Ancak finansman konusunda sıkıntı yaşayan yerli tersanecinin talep artışından aldığı pay sınırlı kaldı. Yılın ilk 10ayında ihracatta yüzde 16 daralma yaşayan sektörün ekim ayındaki kaybı yüzde 67 oldu.
Gemi ve yat ihracatı “teminat” krizi nedeniyle 2018 yılında düşüşe geçmiş, sektör ihracatı geçen yıl yüzde 26 gerileme ile 990 milyon dolarda kalmıştı. İhracatımızdaki düşüşün en büyük nedeni iş avansı karşılığı verilen Türk bankalarının teminat mektuplarının Avrupa bankaları tarafından kabul edilmemesiydi.
Dünya Gazetesi'nden Aysel Yücel'in haberine göre, teminat mektubu konusunda sektörün yaşadığı sorunların kısmen azalmış olsa da devam ettiğini dile getiren Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği (GYİB) Başkanı Cem Seven, “Özellikle geçen yıl teminat mektupları konusunda büyük sıkıntı yaşadık. Maalesef bu nedenle 2017 yılında 1.3 milyar doları aşan ihracatımız 2018 yılında 990 milyon dolarda kaldı. Bu konuda Avrupa bankaları daha ılımlı olmaya başlasa da Temimnat mektubu sorunu devam ediyor. Bilindiği gibi müşterimiz Türk bankalarının verdiği teminat mektuplarına bir başka Avrupa bankasının “kontr garanti’ eklenmesini istiyordu. Bu konuda bankalar kontr garantisi vermeye başladı ancak, süre 1 yıl ile sınırlı. Bu maalesef bizim için yeterli değil. Çünkü biz de sözleşmeler 1.5 yıl oluyor en az” diye konuştu.
“EXİMBANK, TEMİNAT MEKTUBUNA KONTR GARANTİ EKLEMELİ”
Teminat mektubu sorununun çözümü için Eximbank’ın ya da bir kamu bankasının devreye girmesi gerektiğine vurgu yapan Seven, “Eximbank çeşitli destekler sunuyor olsa da bu yeterli değil. Çünkü gemi inşa öz sermaye ile yapılacak bir iş değil. Bu konuda çok daha fazla kaynağa ihtiyaç var” dedi.
Eximbank yeni ürünler üzerinde çalıştığını ve gemi inşa sektörüne de daha fazla destek vermek istediğini de belirten Seven, “Bu konuda 2-3 ay içinde olumlu bir gelişme olacağını düşünüyorum. Ancak, Eximbank’in vereceği teminat mektubuna kontr garanti ekletmesi gerekiyor. Eximbank buna yoğunlaşmalı. Bunu verirlerse sektöre çok büyük katkısı olacak.
"DÜNYADA BİRÇOK İLKE İMZA ATIYORUZ AMA YETERLİ DESTEĞİ ALAMIYORUZ”
Son yıllarda teknoloji odaklı özel amaçlı gemi inşasına yönelen ve bu alanda hızla uzmanlaşan Türk tersaneleri, artık dünyada ilk olan projelere imza atıyor. LNG ile çalışan ilk römorkör Türkiye’de inşa edildi, yine ilk uzaktan kumandalı geminin inşası Tuzla’da yapıldı. Balıkçı gemisi, nehir tipi gemiler, platform destek gemisi, enerji gemileri, sismik araştırma destek gemisi gibi projelerde Avrupalı armatörlerin tercihi olan Türk tersaneleri geleceğin trendi olarak görülen deniz içi rüzgar tribünü destek gemisi ihalesinde de dünya devlerini geride bırakarak, teknolojisiyle örnek oldu.
GYİB Başkanı Cem Seven, Türk tersanelerinin özellikle özel amaçlı tekne inşasında dünyada birçok ilke imza attığını ve bu alanda hızla büyümeye devam ettiğini vurgulayarak, “Gemi inşada en önemli pazarımız olan Norveç’te çok başarılı işlere imza attık. Türkiye’den Norveç’e yapılan ihracatın yarısını tersanelerimiz gerçekleştiriyor. Norveç artık inovasyonun yayıldığı bir ülke ve dolaysıyla inovasyon odaklı siparişler alıyoruz” dedi.
Cemre Tersanesi CFO’su Ömer Özeroğlu da bu konuda şu açıklamalarda bulundu: “Tersanelerimiz artık geleneksel kuru yük, kimyasal tanker üretiminden, yüksek teknoloji gerektiren, Avrupa Birliği Normlarına uygun çevreye dost yenilebilir enerji türünden, hibrit veya tamamen elektrikli gemiler üretiyor. Özellikle, çevreye duyarlı balıkçı ve feribot gemilerine teşvik veren başta Norveç Hükümeti olmak üzere, İskandinav ülkeleri ve off-shore tipi gemilerde talebin hızla arttığı ve artacağına inandığımız deniz içi rüzgar tribünü destek gemileri siparişleri, ihracatımızın büyük kısmını oluşturmaya devam edecek. Ancak, her ne kadar hükümetimiz Yüksek teknoloji barındıran ihracata çok olumlu kredi destekleri sağlarken, otomotivden hava taşımacılığına kadar birçok sektör bu programda yer alırken, NACE kodu gemi inşa sektörü olan bizler maalesef bu programın dışında yer alıyoruz."
“SİPARİŞE YETİŞEMEYEN İSPANYOL TERSANE BİZE GELDİ”
Çeksan Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak da global piyasalarda özellikle özel amaçlı çevreci ve teknolojik gemilere talebin hızlandığını ancak Türk tersanelerinin finasman sıkıntısı nedeniyle bu artıştan yeteri kadar yararlanamadığını dile getirdi.
Bayrak, “Yılın ilk aylarında sektör olarak, 2019 sonu için 1.3 ila 1.5 milyar dolar arasında ihracat hedefi koymuştuk. Ancak şimdi ise 1 milyarı bile aşamayacağız gibi görünüyor. Aslında piyasada çok iş var. Avrupa’da tersanelerde doluluk oranı çok fazla. Mesela bir İspanyol tersane şipariş defteri dolduğu için bir işini bizim tersaneye vermek istedi" dedi.
'ALICI FİNANSMAN' SEKTÖRE UYGUN DİZAYN EDİLİRSE TÜRK TERSANELERİNE OLAN TALEP HIZLANIR
Özel amaçlı tekne inşasında Türkiye’nin önde gelen Cemre'nin CFO’su Ömer Özeroğlu, Eximbank’ın kendi internet sitesinde gemi inşaya ihracatına yönelik kredi programı olmasına rağmen, gemi inşa faaliyetinde bulunan hemen hemen hiçbir tersanenin bu kredielrden faydalanamadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Her ne kadar, avantajlı maliyeti sebebiyle tersanelerin kredi ihtiyaçlarının yüzde 60’ına yakını Eximbank programlarından gelse de, bu kredilerin gerek gemi inşa faaliyet süresinden kısa vadeli kullandırımlar olması, gerek ise banka Teminat Mektubu zorunluluğundan dolayı tersanelerimiz finansal planlamada zorlanıyor. Ayrıca, Alıcıların teslim sonrası 'alıcı finansman' programının, gemi inşa sektörüne uygun dizayn edilmesi, rekabeti ve Türk Tersanelerine olan talebi arttıracağını düşünüyoruz. Öte yandan her ne kadar 2018 Ağustos- Aralık döneminde yaşadığımız, Avrupa Bankalarının Türk Bankalarından gelen garantilere teyit vermeme konusunda özellikle Norveç bankaları olumlu esneklikler sağlasa da, Türkiye’nin kredi notu yatırım yapılabilir düzeyinin altında olduğu sürece bu sorun maalesef devam ediyor ve çözülemiyor.”
Vira Haber