Gelenek devam ediyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, vapurları isimlendirmede semt ve iskele seçimi bir gelenek olduğunu belirtti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kentin tarihsel ve kültürel mirasında önemli bir yer tutan vapurların isimlendirilmesinde, semt ve iskele seçiminin bir gelenek olduğunu bildirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, bazı gazetelerde vapur isimleri ile ilgili haberlerin yayınlandığı anımsatıldı.
Şirket-i Hayriye olarak başlayıp günümüzde "İstanbul Deniz Otobüsleri" (İDO) bünyesinde faaliyet gösteren şehir hatları vapurları ve isimlerinin, tasarımı ve siluetiyle, kentin titizlikle korunması gereken değerlerinden biri olduğu, 160 yılı aşkın süredir Boğaz’ın sularında sefer halinde olduğu kaydedildi.
"Önce Şirket-i Hayriye vapurları, sonra AKAY, yüzyılı aşan geçmişlerinde semtler arasında bir mekik gibi seyrüsefer yapmış ve hep semt ve/veya yanaştıkları iskele isimlerini taşımışlardır" denilen açıklamada, bunların, kentin tarihine ve kültürel dokusuna kalıcı izler bıraktıkları ifade edildi.

Şirket-i Hayriye’den bugüne

Açıklamada, Şirket-i Hayriye’nin, Boğaziçi’nin Rumeli kıyısındaki köylerine ve Üsküdar’a çalışırken, "Göksu", "Tarabya", "Sultaniye", "Hünkar İskelesi", "Küçüksu", "Sarayburnu", "Kalender", "Güzelhisar", "Üsküdar", "Altınkum" ve "Kocataş" isimlerini verdiği hatırlatıldı.
"Anadolu Yakası", "Kadıköy", "Adalar" ve "Yalova" isimlerinin de baş harflerinin kısaltmasıyla "AKAY" şirketine vücut verdiği dile getirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Taşıdıkları isimler Kadıköy, Moda, Burgaz, Heybeliada, Pendik, Maltepe, Kalamış, Yalova, Haydarpaşa, Bostancı, Caddebostan’dır. Bunların tümü yanaşılan iskele ve semt adıdır.
Görüldüğü üzere vapur isimleri kentin tarihsel ve kültürel mirasında önemli bir yer tutmaktadır ve isimlendirmede semt ve iskele seçimi bir gelenek olmuştur. Uzun tarihleri boyunca şehir hatları vapurları, semt isimleri dışında kişi isimleri taşımışlar, ancak bu durum sürekli, yaygın ve kalıcı olmamıştır.
1911 yılında iki Şirket-i Hayriye vapurunun ismi önce, ’Hüseyin Haki’ ve ’Ziya’ olarak tescil edilmiş, ancak kısa bir sürede ’Göztepe’ ve ’Erenköy’ olarak değiştirilmiştir. İttihat ve Terakki döneminde ’Mithat Paşa’ ve ’Mahmut Şevket Paşa’ isimlerini taşıyan iki gemi ise şehir hattı vapuru değildi."

1960 ve sonrası

Açıklamada, 1960 yılından sonra şehir hatlarına katılan Glascow tipi 9 vapurun hepsine semt isimleri verilmesinin planlandığı, ancak 27 Mayıs 1960’dan sonra gelen son 4 vapura "İnkılap", "Harbiye", "Şehit Teğmen Ali İhsan Kalmaz", "Turan Emeksiz" isimlerinin verildiği ifade edildi.
Bu isimlerin de sadece kişi adlarından oluşmadığı vurgulanan açıklamada, şahıs isimleri dizgesi şeklinde gelişen, yaygın, sürekli ve kalıcı bir uygulamanın olmadığı ve ana eğilimin başlangıçta ve uzun tarihi boyunca semt isimleri şeklinde olduğu belirtildi.
Açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İDO’nun, seçimini, İstanbullular’ın oyları ile belirlediği 4 No’lu vapurlarda da bu köklü geleneği sürdürdüğü ifade edilerek, modelini İstanbulluların belirlediği yeni şehir hatları vapurlarının sıklıkla sefer yaptıkları semtler dikkate alınarak, sırasıyla "Fatih", "Kadıköy", "Beyoğlu", "Beykoz" ve "Sarıyer" olarak isimlendirildiği kaydedildi.
Açıklamada, "Bu, kültürel ve tarihsel mirasa, İstanbullular’ın ortak değerlerine sahip çıkma adına uygun bir adımdır. Böylece güçlü ve yaşayan bir geleneği devam ettirmek, hem kentsel hafızayı hem de müşterek kültürel değerleri gözetmek mümkün olmaktadır" denildi.

Radikal

GÜNCEL Haberleri

Bozcaada ve Gökçeada'ya Yarınki Tüm Feribot Seferleri İptal Edildi
Karadeniz’e Göç: Tekirdağlı Balıkçıların Umut Rotası
Denizci Hastalığı Türkiye’ye Geliyor
Milli Savaş Gemileri ve Mini İHA’lar Pakistan’da Sahne Alacak
Çanakkale'de Kaçak Avcılığa Geçit Yok