Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin, Tesco Kipa'nın katkılarıyla düzenlediği Küresel Isınma Kurultayı Ankara’da yapıldı. Ankara’da gerçekleştirilen kurultayda, kamunun küresel ısınma konusundaki yaklaşımı değerlendirildi. "Kamunun Küresel Isınma Konusundaki Yaklaşımı - Geleceğine Sahip Çık" ana temasıyla Ankara’da Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Konferans Salonu'nda yapılan kurultayın açılışını Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu yaptı.
Açılış konuşmaları Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, EGD Başkanı Celal Toprak ve Tesco Kipa CEO’su Paul Ritchie tarafından yapılan Küresel Isınma Kurultayı’nın öğleden sonraki bölümünde de Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) Başkan Yardımcısı Vedat Gün, DSİ Genel Müdürü Haydar Koçaker ve Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar ana konuşmacılar olarak yer aldı.
Küresel ısınma konusunu başkent gündemine taşıyarak kamu desteğinin artırılmasının hedeflendiği etkinliğin açılışı yapan Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu; günümüze dek iklim değişikliğini önlemeye yönelik uluslararası niteliği olan bir dizi adım atıldığını, ancak İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü’nün bu adımlar içerisinde en önemlileri olduğunu belirterek, Türkiye’nin bunların her ikisine de taraf bir ülke olması sebebiyle, küresel ısınma ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik ulusal ölçekte hazırlıklarına hız verdiğini aktardı.
Bakan Eroğlu, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın koordinasyonunda ilgili diğer kurum ve kuruluşlar ile birlikte küresel ısınma ile mücadeleye yönelik olarak ulusal politika belirleme ve strateji geliştirme gibi çalışmaların devam ettiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “İklim değişikliği ve çevre olgusu, sadece ekolojik olaylardan ibaret olmayıp ekonomi, enerji yatırımları, sosyal hayat ve hukuki kapsamı da olan, bütüncül bir yaşam boyutunda ele alınması ve düşünülmesi gerekli bir mevzudur. Bu çerçevede uluslararası alanda yeni ekonomi anlayışları gelişmeye başlanmıştır.”
Bakan Eroğlu, Ekonomi Gazetecileri Derneği tarafından düzenlenen Küresel Isınma Kurultayı'na katıldı. DSİ Toplantı Salonundaki toplantının açılışında konuşan Bakan Eroğlu, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın failinin de mağdurunun da insanlar olduğunu söyledi. Küresel ısınmanın önlenmesine yönelik adımlar atıldığını belirten Eroğlu, bu bağlamda Türkiye'nin de uluslararası anlaşmalara taraf olduğunu söyledi. Türkiye'nin, kişi başına sera gazı emisyonu, toplam emisyon ve kişi başına birincil enerji tüketiminde en düşük değerlere sahip ülkelerden biri olduğuna vurgu yapan Eroğlu, Türkiye'de sera gazı salınımının yüzde 76'sının enerji üretiminden kaynaklandığını bildirdi. Bunu atık, tarım ve sanayi sektörlerinin izlediğini belirten Eroğlu, oluşturulan İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulunda bu alandaki gelişmeleri takip ettiklerini söyledi.
"Enerji verimliğinin artırılmasına yönelik tedbirleri gerçekten, istenilen şekilde alırsak 2020 yılında yaklaşık olarak 75 milyon ton, yani sera gazı emisyonunun yüzde 20'si oranında bir azalma sağlanacaktır" diyen Eroğlu, ulaşım sektörüne ilişkin yakıt kalitesinin iyileştirilmesi ve alternatif yakıt için de adımlar atılmaya başladığını kaydetti. Eroğlu, bu noktada raylı sistemlerin çok önemli olduğunu belirterek, "Marmaray tamamlandığında yılda 130 bin ton sera gazı emisyonunun atmosfere salımı engellenmiş olacak" dedi.
Eroğlu, en kısa zamanda katı atık bertaraf sorununun da çözülmesi gerektiğini de vurguladı. Ağaçlandırma ve erozyon ile ilgili başlatılan seferberlikle 2012 yılına kadar orman ıslahı ve ağaçlandırma çalışmaları yürüteceklerini belirten Eroğlu, bu çalışmanın 2 milyon 300 bin hektarlık orman alanını kapsayacağını söyledi.
"Dereleri, suları satmadık"
Türkiye'nin su enerjisinden yararlanılmasında geç kalındığını belirten Barkan Eroğlu, 130 milyar kilovat saatlik bir potansiyele sahip olunmasına karşın sadece 48-50 milyarlık kısmın kullanılabildiğini kaydetti. Kendilerine yönelik eleştirilere de cevap veren Eroğlu, "Dereleri, suları satmadık. Sadece suyun kullanım hakkını sattık. Bu santraller suyu azaltmaz, tüketmez. Sadece suyun gücünden istifade ediyoruz" dedi.
Kurulan hidroelektrik santraller sayesinde yurt dışına yılda 12 milyar TL'nin çıkmasının önleneceğini, çok büyük miktarda sera gazının havaya salınımının engelleneceğini de belirten Eroğlu, "Lütfen gaza gelmeyin. 'Sular satılıyor, peşkeş çekiliyor, dereler kuruyor'... Kardeşim o dere zaten yazın kuruyor, yani su vardı da biz mi içtik? Bu arada eski genel müdürümüzü de hatırlamış olduk" dedi.
Türkiye'nin iklim değişikliği eylem planı çalışmalarının devam ettiğini belirten Bakan Eroğlu, projelerin neticesini 16. Taraflar Toplantısından önce, Eylül ayında açıklamayı planladıklarını kaydetti.
“Farkındalık yaratmak istiyoruz”
Çağımızın en temel sorunlarından biri olan küresel ısınma konusu ile ilgili farkındalık yaratmaya çalıştıklarını söyleyen kurultayın düzenleyicisi Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak, “Küresel ısınma noktasında eğer gelecek kuşaklar ve gelecek bizimle ilgiliyse herkesin alışkanlıklarını değiştirmesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemde küresel ısınma, enerji verimliği gibi konuları çok konuşacağız. Üretimden tüketime bütün ekonomik faaliyetlerde bu konu öne çıkacak. Geç kalmadan bu konuyu herkes gündemine almalı" diye konuştu.
"Kipa, 2050 yılında ‘sıfır’ karbon şirketi olacak.”
"Kipa, 2050 yılında ‘sıfır’ karbon şirketi olacak.” diyen Tesco Kipa CEO’su Paul Ritchie, küresel ısınmanın etkilerini her geçen gün daha fazla hissettiğimiz dünyamızda harekete geçmenin önemine dikkat çekerek; iklim değişikliğinin önem ve önceliğinin bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de her geçen yıl biraz daha arttığını belirti.
Ritchie şöyle dedi:
“Tesco ve Kipa’nın bu konuya neden öncülük ettiğine açıklık getireyim. Elbette, her şeyden önce bu doğru bir şey olduğu için önlem alıyoruz; çünkü çocuklarımızın ve torunlarımızın iklim değişikliği kaosuna maruz kalmasını istemiyoruz. Bu noktadan hareketle Kipa olarak ilk etapta 2020 yılına kadar karbon salınımını yüzde 50 oranında azaltmayı; 2050 yılında da ‘sıfır’ karbon şirketi hedefliyoruz. Düşük karbon stratejisi, işimize yönelik riskleri asgariye indirmek açısından yaşamsal önem arz ediyor, ancak bu sadece risklerin azaltılmasından ibaret değil. Yani artık parasını ödeyerek karbon dengelemesi yapılamayacak; çünkü karbon emisyonu tamamen sıfıra inecek. Yeşil tüketim devrimi Kipa açısından müthiş bir fırsat sunuyor. Tüketim ve emisyon arasındaki ilişkiyi tamamen kopararak müşterilerimizin beklentilerine cevap vermeyi ve aynı zamanda da işimizi büyütmeyi hedefliyoruz. Bunun, müşterilerimizin bizden önderlik etmemizi istediği ve beklediği bir çalışma olduğuna inanıyorum. Sonuçta, hem onların hem de bizim çocuklarımız, bizim onlara bırakacağımız dünyada yaşamak zorundalar. Hata yapmak yok. İklim değişikliği tehdidi her zamankinden daha belirgin hale gelirken, çocuklarımızın gözleri üzerimizde, aldığımız ve almadığımız önlemleri izliyorlar. Başarısız olursak, altından kalkamayız.”
Küresel ısınma konusundaki önde gelen uzmanların katıldığı ve izleyicilerin forum bölümüne görüşleriyle katkıda bulunduğu Küresel Isınma Kurultayı’nın sonuç bildirgesi ve sunulan bilimsel dokümanlar ilk ve orta öğretim okulları ile üniversitelerle paylaşılacak.
Virahaber