Fadista, şarap ve fado şehri: Porto

COŞKUN ARAL

Kaşiflerin ülkesi Portekiz'e yolunuz düştüğünde, dünyaca ünlü Porto şarabını yudumlayarak enfes bir yemek yiyin. Yemeğin ardından bir kadeh daha şarap koyun kendinize, ve Portekiz'in hüzünlü müziği fado'yu dinleyin. İşte unutulmaz bir akşamın sırrı bu.Fado, Portekiz ruhunun bir parçası. Fadista denilen şarkıcıların gitar eşliğinde söyledikleri hüzünlü şarkılar bunlar. Bu halk şarkılarının hepsinde özlem var. Portekizliler bu müziğe öyle önem veriyorlar ki, Lizbon'da bir fado müzesi dahi kurmuşlar. Bu müzede Portekiz'in gelmiş geçmiş tüm fado şarkıcıları tanıtılıyor. Ama içlerinden biri var ki, işte o çok önemli : Amalia Rodriguez.Onun skandallarla dolu bir yaşamı oldu ve 1999 yılında 79 yaşında gırtlak kanserine yenik düştü. Koca bir ömür özlem dolu bu şarkıları söyleyen efsane fadista, bundan sonra ülkenin fado kraliçesi olarak adlandırıldı.Siz de bu hüzünlü hikayenin kahramanının fado'larını dinlemeden Portekiz'den ayrılmayın. Elinizde de mutlaka bir kadeh porto şarabı olsun.Portekizliler için Porto şarabının önemi büyük. İçimi kolay olan bu şarabın yapım aşaması pek zahmetli. İçtikten sonra tadını çok beğeneceksiniz. Siz en iyisi bir iki şişe de evinize götürün.Porto şarabının kökeni Roma dönemine dek uzanıyor. 15. yyda Portekizli denizcilerin uzak kıtaları keşfe çıkarken, yanlarına Porto şarabı aldıkları söyleniyor. Peki, Porto şarabı nasıl üretiliyor?Üzüm suları Porto'ya tankerlerle getiriliyor. Loş bir mahzende, belirli bir sıcaklıkta, tam 3 yıl bekletiliyor. İşte şarabın güzelliğinin kaynağı da bu. Bekleme süresi. Tabii şarabın bekletildiği fıçıların ağacı da önemli. Bunlar meşe ağacından yapılmış.Üç yılı dolduran şarapları bir degüstatör kontrol ediyor.. Bu işin de incelikleri var elbette. Mesela eski şaraplar açık renkli oluyor, yenilerse koyu. Bunun gibi sayısız özelliği var şarapların. Kaliteli olanlar şişeleniyor. Bundan sonra sıra size geliyor. Bu şişelerden satın alıyor ve keyifle şarabınızı yudumluyorsunuz.