Erkek balıkların yumurtlama özelliği tespit edildi

TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi öğrencisi Canberk Kızılkaya, deterjan, şampuan, plastik atık sularında beslediği erkek lepistes balıklarının zaman içinde dişi balıklara dönüştüğünü ortaya koydu.

Canberk Kızılkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, modern kimyasalların çoğunun vücutta dişi cinsel hormonu östrojenin etkilerini taklit ettiklerini anlatarak, bu konuda yapılan bazı araştırmalar hakkında bilgi verdi.

Kaliforniya kıyılarda yapılan araştırmalarda tüm nehirdeki balıkların dişi görünümde olduğunu, ancak dişi balıkların da erkek genetiğinde olduğunun ortaya çıktığını aktaran Kızılkaya, benzer şekilde Mineaspolis'teki bir gölde yapılan araştırmada da endüstri atıkları nedeniyle erkek balıkların çoğunun yumurtlama özelliğinin tespit edildiğini dile getirdi.

Kızılkaya, TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasında finale kalan projesinde, östrojen hormonunun erkek lepistes balıkları üzerindeki etkilerini balıklara zarar vermeden gözlemlediğini bildirdi.

Cinsiyet değişikliğini gösteren üç deney

Doğada dişi lepistes balıklarının renksiz ve solgun, erkek lepisteslerin ise parlak renklerde göründüğünü dile getiren Kızılkaya, erkek balıkların bazı durumlarda cinsiyetlerinin değişebildiğini göstermek için üç deney yaptığını belirtti.

İlk deneyinde erkek balıkların yemlerine 42 gün boyunca doğum kontrol hapından çözdürdüğü östrojen hormonu verdiğini ifade eden Kızılkaya, deneyinin sonunda östrojen hormonunun etkisiyle erkek balıkların dişi görünümüne benzer hale geldiğini, yani soluk ve renksiz göründüklerini aktardı.

İkinci deneyinde ise balıkları okyanuslara ve nehirlere dökülen kimyasal atık sularda beslediğini bildiren Kızılkaya, bu balıkların da dış görünüşlerinin dişileştiğini gözlemlediğini söyledi.

Üçüncü deneyinde de günlük hayatta kullanılan plastikleri kaynatarak özütünü çıkardığını, balıkları bu özütün bulunduğu suda beslediğini belirten Kızılkaya, ''Bu deneyde de balıkların zamanla cinsiyetlerinde değişme olduğunu gördüm. Bu iki deney ilk deneyime kanıt oldu'' dedi.
Deneylerinde, cinsiyet değişimini tetikleyen asıl önemli unsurun insanların günlük hayatının her alanında kullandığı ve vücuda girdiğinde östrojen hormonuyla aynı etkiyi yaratan kimyasallar olduğunu saptadığını bildiren Kızılkaya, şöyle konuştu:

''Kimyasal atıklar sebebiyle balıkların habitatlarında ortaya çıkan çeşitli çevre felaketlerinin balıkların cinsiyetini de etkilediği ortaya çıktı. Balık türlerinin soyunun devamı, yok olmaması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi için çevre kirliliğinin önüne geçilmeli. Kimyasal atıkların nehirlere, göllere, denizlere, okyanuslara atılmaması ve bu konuda firmaların fabrikaların, çalışanların bilinçlendirilmesi gerekiyor. İnsanların da balıklarla aynı kaderi paylaşmaması için çevre kirliliğinin önüne geçilmeli, bu konuda önlemler alınmalıdır.''
 

A.A.

GÜNCEL Haberleri

Ege ve Akdeniz'de Balıkçılığı İzleme Çalışmaları Muğla'da Devam Ediyor
Bodrum-Kaş Arası Denizlerde Fırtına Uyarısı
Türkiye’nin En Büyük Balıkçı Barınağının Yüzde 70'i Tamamlandı
Deprem Bölgesinde Görevini Tamamlayan Yaşam Gemisi Yalova'da Bakıma Alındı
Ege Denizi İçin "Sarı" Uyarı