Erden Eruç "Kasla git" adlı internet sitesinde tekrar yola çıkışının öyküsünü şöyle anlatmış;
"Lderitz'teki iskeleden Pazartesi sabah, yerel saatle 09.00'da kürek çekmeye başladım. O akşam ortama alışmak ve çıkışın karmaşasını azaltmak için teknede uyumuştum. Dört-beş ayımı aynı kabinde geçirecektim, o konuyu ayrıca işlerim.
Tekneyi hazırlarken ve iki hafta uygun hava şartlarını beklerken bana eşlik eden Graeme de Wit ve Ryun De Robillard, beni denize açılırken görmek için gelen tur bisikletçisi dostlarım Bruno Riollet ve Hilda Van Der Veen, hepimiz hafta sonunu Heiko Metzger'in evinde geçirdik. Cuma günü tekneyi denize indirdikten sonra limandaki çadırları söktük, Heikolara taşındık.
Tekneyi limanda bağlayacak duba bulduktan sonra bana ufak bir oda verildi, arkadaşlarım da bahçede çime çadır kurdular.
Komşular Crispien, Amir Khan Klink'in 1984 yılındaki geçtiği sonrasında Shark Island'daki bronz plaketini koyan kişi. Cumartesi akşam yemeğinde buluştuğumuzda bana zerinde Lderitz'in forsu kazılı bir tahta plaket sundu. Forsun zerinde elmas ve Diaz Burnu'ndaki haç figürlerinin yanısıra "floreamus per constantiam" yazılı. Etrafı çöllerle kapalı, rüzgarı meşhur bu kasabada hep gelişeceğiz, yok olmayacağız anlamına geliyor.
Hepsi beni yolcu etmek için iskelede beklerken bir sürpriz de Brightstart Montesorri okulu öğrencilerinin gelişi oldu. Gelip iskeleden tezahürat yaptılar. Ardından Heiko katamaranıyla arkadaşlarımı alıp alt mil kadar bana elik etti. Fotoğraf ve video çektiler sonra yalnız kaldım.
Rüzgar önce güneybatıdan esiyordu. Batıya doru çabalayıp kuzeybatıya gidebildim. Limanın bulunduğu koydan çıkınca rüzgar güneye oturdu. 20 mil kadar kuzeybatıdaki Douglas Burnu ve Marshall Kayaları’nı kurtaracağımdan emin olmak için neredeyse gece yarısına kadar kürek çektim. Soğuk rüzgar epey canımı sıktı ama yine de pes etmedim.
Sonunda kabine girip alarm saatte bir çaldırarak teknenin ne yaptığını kontrol ettim. Bütün akşam güneyden esen 25 knot rüzgarla tekne kuzeybatıya çıktı. Dün sabah dinlendim, öğleden sonra biraz kürek çektim ve bu haberi hazırladım. Uykum bölündüğünden ve rüzgarın etkisiyle hala bitkin hissediyorum kendimi. Yine de tekneyi rotasında tutmam gerekiyor."
ERDEN ERUÇ KİM?
Erden Eruç, Altı Zirve Projesi'ne, böylesi bir yolculuğun yıllarca hayalini kurup, "acaba kas gücüyle dünyanın etrafı dolanılabilir mi?" diye merak ettikten sonra, 41 yaşındayken başladı. İnsanlık tarihinde bir ilk teşkil edecek bu "en uzun yolculuk," senelerce süren bir hazırlığın sonucu. Makine mühendisliği ve işletme dallarında yüksek lisans sahibi, teknik danışman olarak çalışmış olan Erden, para, koşuşturma ve artık tatmin vermeyen bir kariyeri geride bırakıp hayalini gerçekleştirmek amacıyla yola koyuldu.
Erden Eruç, bir yandan da Around-n-Over vakfı vasıtasıyla çocuklara ulaşma gayreti içinde..."Yılın Doğa Sporcusu" ödülüne aday gösterilenler arasında 2003 Yılında ilk onda yer almıştır.
29 Mayıs 2003 tarihinde, Altı Zirve Projesi'nin ilk aşaması olarak Erden, Kuzey Amerika kıtasının en yüksek noktası olan Alaska'daki Denali (Mc. Kinley) zirvesine ulaşmıştır. Bu sadece insan gücü ile tamamlanacak altı zirvenin ilkiydi.
Erden, 2006 başında Kanarya Adaları'ndan Guadeloupe'ye tek başına ulaşarak, kürekle okyanus geçen ilk Türk ünvanını kazandı. Böylece Altı Zirve projesinde planlanan bütün safhalar için gereken tecrübe derlenmiş oldu.
10 Temmuz 2007 ve 17 Mayıs 2008 tarihleri arasında 312 gününü Pasifik okyanusunda kürek başında geçiren Erden, Papua Yeni Gine sularına kadar ulaştı. Kas Gücüyle Devrialem yolculuğunun bu ilk safhasında önemli bir merhale olan bu ikinci safhanın hedefi Avustralya'daki Kosciuszko zirvesine ulaşmaktı. Denizde geçirdiği 312 günde kuş uçuşu 5.514 denizmili yol katetmişti. Uydu telefonuyla Türkiye'deki Yatılı Il Bölge Okullarında okuyan öğrencilerle telekonferanslar düzenleyip onların yararına İLKYAR Vakfı'na 50.000 dolara yakın bir miktar nakit fayda sağladı. Geçiş sırasında karadan 3.000 denizmili açıkta bir Gülen Martı (Larus atricilla) ile karşılaşmasını belgeleyerek bu martının rekorunun kitaplara girmesini sağladı. Bu geçiş süresi, denizde en uzun süre kalan kürekçiye dair yeni Guinness Dünya Rekoru olarak tescil edildi.
Pasifik okyanusundaki çabalarının ardından Bismarck Denizi, Papua Yeni Gine ve Mercan Denizi etaplarını kürek, kano ve yürüyüş yöntemleriyle tamamlayan Erden, 10 Ocak 2010 tarihinde Avustralya sahillerine ulaştı. Arrdından Avustralya'da bir çok okul ziyareti gerçekleştirip, o kıtanın en yüksek noktası olan Kosciuszko zirvesine 10 Nisan 2010 günü çıktı. 137 günlük Hint Okyanusu geçişi sonunda Madagaskar'daki Mahajanga'da karaya çıkan Erden, Londra merkezli Okyanus Kürekçileri Derneği tarafından "üç okyanusu küreklemiş ilk kişi" kabul edildi. Okyanus kürekçiliğinin ilkleri arasında yer almasının yanında, Guinness World Records da bunu tescil etmiş bulunmaktadır.
Kasırga mevsiminin ardından Erden, 26 günde teknesini kürekle Mahajanga'dan Mozambik'teki Angoche'ye ulaştırdı. Böylece Erden'in Hint Okyanusu geçişi tamamlanmış, kendisi tarihte Avustralya'dan Afrika'ya iki anakıta arasında Hint Okyanusu'nun tamamını kürekle geçmiş ilk kişi olmuştu. Hayatının toplam 655 gününü aynı teknede kürek başında geçirmiş olan Erden, dünyanın hayatta olan en tecrübeli okyanus kürekçisidir.
Altı Zirve Projesi'nin bir parçası olan Kilimanjaro'ya tırmanmak üzere Mozambik'teki Angoche ile Tanzanya'daki Arusha arasını bisikletle kateden Erden, 14 Haziran 2011 günü 78 yaşındaki babası da dahil olmak üzere diğer ekip arkadaşları ile birlikte zirveye ulaştı.
Virahaber