Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Dilek Yarımadası Milli Parkı içinde kalan Büyük Menderes Deltası'na balık çiftlikleri kurulmasının dört yıl aradan sonra tekrar gündeme geldiğini söyledi. Sürücü, sivil toplum kuruluşları, çevreciler ve doğa dostlarını tepki vermeye çağırdı.
2008 yılında Bodrum, Güllük ve Akbük açıklarındaki balık çiftliklerinin Dilek Yarımadası Milli Parkı'na getirilmesi girişimleri çevreciler ile dönemin Çevre Bakanlığı'nın engeline takıldı. Dönemin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bürokratları ile balık çiftliği lobisi balık çiftliği kurulmasında ısrarcı olup, konuyu mahkemeye taşıdı. Ancak, mahkemeden onay çıkmadı. EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, dört yıl aradan sonra lobinin tekrar harekete geçtiğini, Milli Park'a balık çiftliklerinin kurulması girişimlerinin tekrar başladığını öne sürdü. Bu konuda duyumlar aldıklarını belirten Sürücü, şunları kaydetti:
"Gelişmiş ülkeler nitelikli alanlarını korumaya alıp, korunan alan sayılarını artırırken, biz uluslararası sözleşmelerle korunan alanlarımızı heba etmememiz gerekli. Türkiye'nin en önemli sulak alanlarından biri olan Büyük Menderes Deltası'na balık çiftliklerinin kurulmak istenmesinin nedeni, düşük maliyet getirisi ve kar endişeleri olabilir. Ancak binlerce yıl kendi ekolojik dengesi içinde devam eden döngüyü değiştirmek, büyük tahribatlara yol açacaktır. Bu da telafisi mümkün olmayan sorunları doğuracaktır. Büyük Menderes Deltası'nı kaybetmememiz gerekir. Balık çiftlikleri derin ve açık olan her denizde kurulabilir. Yabancılar ülkemizdeki bir yunusu yaşatabilmek için büyük maliyetler sarf ederken ve yurt dışından uzmanlar getirirken, bizler kendi doğal kaynaklarımıza ve azalan türlerimize daha çok sahip çıkmamız gerekir. Egenin batı ucunda, küçücük bir alanımız kalmıştır. O da Milli Park ve Büyük Menderes Deltası'dır. Buranın korunması için herkesin duyarlı olması gerekir. Ülkemizdeki tüm doğal ve kültürel değerler sürekli yağmalanmakta ve tahrip edilmektedir. Ancak var olan değerlerimizi korumak zorundayız. Deltayı ortadan ayıran Büyük Menderes Nehri'nin sorunlarıyla boğuşulurken, balık çiftlikleri gibi başka bir sorunla karşı karşıya kalınmamalıdır. Orman ve Su Bakanlığı'nın bu tür talepleri önceki yıllarda olduğu gibi geri çevirmesini umuyor, herkesi Büyük Menderes Deltası'na sahip çıkmaya çağırıyoruz."
EKOTURİZM ALANI
Bahattin Sürücü, Büyük Menderes Deltası'nda balık çiftlikleriyle denizi kirletmeden, doğada tahribat oluşturmadan, türlere zarar vermeden kazanmak da mümkün olduğunu söyledi. Sürücü, "Ülkemizin en önemli doğal kaynak türlerini barındıran, bitki çeşitliliği nedeniyle Avrupa Konseyi tarafından Flora Biogenetik Rezerv Alanı olarak kabul edilen bu alanın güneyinde balık çiftliklerinin kurulacak olması, telafisi mümkün olmayan sorunlara neden olacaktır. Büyük Menderes Deltası'nın önü balık çiftlikleri için uygun bir alan değildir. Bir yandan kirlilikle boğuşan Büyük Menderes Nehri'nin sorunlarıyla ilgili çalışmalar devam ederken, bir de balık çiftliklerinin yaratacağı olumsuz etkilerle karşılaşılmamalı. Büyük Menderes Deltası yapılacak iyi projelerle yılın her ayında 'ekoturizm' etkinliklerinin yapılabileceği Türkiye'deki ender alanlardan biri. Burada yapılacak etkinlikler, hem ülke turizmine hem de yöre insanına ekonomik olarak önemli katkı yapacaktır. Doğaya saygılı ve koruma-kullanma dengesi gözetilerek yapılan bu etkinliklerle, delta korunmuş olacak, kıyı balıkçısı ve yöre insanlarının gelir seviyesi artacaktır. Balık çiftliklerinin kurulması halinde alanın ekolojik yapısı bozulacak, zaten nesilleri azalan türler yok olacak, çevre kirliliği artacak, kıyı balıkçısı zarar görecektir" diye konuştu.
EGE'NİN DOĞA HARİKASI
1966 Yılında Milli Park ilan edilen Dilek Yarımadası'ndan sonra, 1994 yılında Milli Park kapsamına alınan Büyük Menderes Deltası, Lagünler ve tuzcul karakterdeki bataklıklar ve düzlükleri kapsayan delta özelliğindeki Türkiye'nin en önemli 10 sulak alanından birisidir. Büyük Menderes Deltası levrek ve çipura balıklarının üreme amacıyla kullandığı iki alandan biri olması nedeniyle, ülkemizdeki ender ekosistem ve rezerv alanlarından bir tanesi olup, bölgedeki kıyı balıkçığı için çok önemlidir. İçinde tepeli pelikan gibi nesli tehlike altındakilerin de olduğu, 256 kuş türü deltada üremekte, barınmakta ve beslenmektedir. Barselona, Bern ve Cites sözleşmeleri kapsamında korunması gerekli türler listesinde yer alan Akdeniz Fokları, Dilek Yarımadasının güney kıyılarındaki bakir mağaralarda yaşamakta ve deltadan beslenmektedir.