İsmini güreş tarihine altın harflerle yazdıran Koca Yusuf, yurtdışında güreşirken tesettüre de riayet eder ve diz kapaklarını örten bir şort giyerdi. 1857 yılında Şumnu’da doğan Koca Yusuf, 16 yaşında güreşe başlayarak vefâtına kadar sırtı hiç yere gelmeden güreşmiş ve "Cihan Pehlivanı" unvanını almıştır.
Kırkpınar'da senelerce aldığı başpehlivanlık başarıları, isminin bütün dünyada duyulmasını temin etmiştir ve Avrupalı menejerler güreş teklifinde bulunurlar. Teklifleri geri çevirmeyen Koca Yusuf Fransa'ya gider. Birçok güreş yapar.
Yurtdışında güreşirken tesettüre de riayet eden ve diz kapaklarını örten şortla güreş tutan Yusuf, hususi hayatında da dinî inançlarına son derece bağlıydı. Beş vakit namazını aksatmadan düzenli olarak kılmaktaydı.
Yemeklerinin piştiği kaplarda daha önce domuz yağı ve etiyle yemek pişmiş olması ihtimalini göz önünde bulunduran Yusuf, önceden bu kapları iyice yıkatmakta ve yemeklerin pişmesine bizzat nezaret etmekteydi.
Yusuf’un sırtından para kazanan Fransız menejer Doublier, sırf Yusuf’un inancıyla alay etmek için bir gün yemeğine domuz eti karıştırır. Bunu fark eden Yusuf, Doublier'i bir temiz pataklamak ister. Durumu fark eden Fransız kaçar. Ahlâksızlıktan tiksinen Yusuf, hele inancına karşı yapılan bu hakarete tahammül edemeyerek, yapılan bütün teklifleri reddederek Fransa'da güreş yapmak istemez.
1898 yılında Fransa’dan ayrıldıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek, çeşitli güreşçilerle dünya şampiyonluğu için yaptığı müsabakaların hepsini kazandı.
Yurda dönmek için New York’tan La Bourgogne isimli Fransız yolcu gemisi ile 2 Temmuz günü hareket etmiştir. Gemi 731 yolcu ve 104 mürettebatla sisli bir havada yoluna devam ederken, 4 Temmuz günü, Cromartyshire isimli bir İngiliz yelkenli gemisi ile çarpışmış ve yolculardan 670’i ölmüş, ancak 61 yolcu kurtulabilmiştir. İşin garibi, 104 mürettebatın hepsi, yolcuları kendi hâlinde bırakarak, geminin sandallarına binerek kurtulmuşlar ve bu sandallara binmek isteyenleri denize itmişlerdir.
Çarpışmada okyanusa düşen Koca Yusuf, vicdansız gemi personelinin denize attığı kadın ve çocukları kurtarıp sandallara tekrar koymak için çalışıyordu. Bu arada, sandalda bulunan gemi personeli, Koca Yusuf’un bu kahramanlık ve şefkatli hareketini önlemek için, sivri ve keskin gemici kancaları ile, onun ellerini parçalıyorlar ve kafasına kürekler indiriyorlardı. Başı ve elleri kanlar içinde kalan güreşçimiz, son bir gayretle ilerideki Grecian gemisine kadar yüzmeyi denedi. Ama aşırı kan kaybından buraya ulaşamadı ve şehit oldu.
virahaber.com