Dünyanın en sessiz denizaltısı

Rus menşeili yeni dizel-elektrikli denizaltılarına, benzeri görülmemiş düşük ses çıkarma özelliği nedeniyle Batı'da 'Okyanustaki kara delikler' adı verildi. Süper hassas sonar cihazlarıyla donatılmış NATO destroyerleri, bu denizaltıyı saptayamıyor.

Proje 636.3 kapsamında üretilen Rus menşeili yeni dizel-elektrikli denizaltılarına, benzeri görülmemiş düşük ses çıkarma özelliği nedeniyle Batı'da 'Okyanustaki kara delikler' adı verildi. Süper hassas sonarlar cihazlarıyla donatılmış NATO destroyerleri, çok amaçlı denizaltının yakında bir yerlerde olduğunu bilse dahi onu sıklıkla saptayamıyor.

Novorossiysk, bu proje kapsamında üretilen 6 denizaltının ilki. Haziran 2014'te suya indirilen denizaltı, Novorossiysk limanında demirliyor. Bu denizaltının ardından Karadeniz Filosu'na tek tip 'Rostov-na-Donu', 'Starıy Oskol', 'Krasnodar', 'Velikiy Novgorod' ve 'Kolpino' denizaltıları da katıldı. 'Rostov-na-Donu', Rus Deniz Kuvvetleri'nin tarihinde gerçek bir düşmana füzelerle saldırı düzenleyen ilk denizaltı.

Aralık 2015'te bu aracın torpido düzeneklerinden fırlatılan tüm 'Kalibr' füzeleri, Suriye'deki hedefleriyle buluştu. Denizaltılar, Pasifik Filosu için de 6 adet daha yapma kararını verdirtecek kadar başarılı oldu.

Novorossiysk'in torpido güvertesinde hem deniz, hem de kara hedeflerini vurabilen mayın, torpido ve Kalibr füzelerinden oluşan tam bir cephanelik sığdırılabiliyor. Burun kısmında yer alan 6 adet 533 milimetrelik torpido düzeneği, her türlü cephaneyi alabiliyor ve çok amaçlı bir fırlatma sistemi teşkil ediyor. Denizaltıya gerekli elektriği ise her biri 1.500 kilovat kapasiteli 2 adet dizel jeneratör sağlıyor. Ana tahrik motoru, 5.500 beygir gücü üretiyor.

Her geminin kendine has bir karakteri var. Birliğimizde 6 adet denizaltı bulunuyor ve inanın ki, tüm denizaltılar aynı projeye ait olsa da denize açılan komutanlar aradaki farkı hissedebiliyor. Üstelik bu durum mürettebatın eğitimine de bağlı bir şey değil.

Dizel-elektrikli denizaltılarının diğer araçlara, örneğin nükleer denizaltılarına göre çok sayıda üstünlüğü bulunuyor. Daha kompakt olan bu denizaltılar sığ sularda hareket edebiliyor, kıyıya çok yaklaşarak sabotaj amaçlı dalgıçları çıkarabiliyor, dibe yatabiliyor, dar geçitlerde gizlice mayın yerleştirebiliyor. Modern yaşam destek sistemleri denizaltıların 5 güne kadar su altında kalmasını sağlıyor.

Bunun dışında dizel yakıtlı denizaltılar çok daha az gürültü yapar. Proje 636.3 bu anlamda tam bir dünya rekoru kırdı, zira bu denizaltıların daha gizlenmişi yok.

Bir defasında Akdeniz'de ABD'ye ait destroyer, 3 gün boyunca aradığı denizaltıyı, su yüzünde karşısında görünceye kadar bulamamıştı.

Böyle bir 'saklambaç' sırasında denizaltının içinde yüksek sesle konuşulmaması gerektiği söyleniyor, ancak durum böyle değil. Lastik kaplı kalın duvarlı gövdenin içindeki konuşmaları karşı tarafın en hassas sonarları dahi yakalayamaz.

SU ALTINDA YATAKHANE

Novorossiysk denizaltısının yaşam bölümleri kompakt ve hatta kendine göre rahat. Minyatür yemekhane ebatları itibarıyla bir arazi aracının kabiniyle karşılaştırılabilir. Subaylara ait bu alanda toplantılar yapılıyor, yemek yeniyor. Yemekhanenin karşısındaysa mürettebat mekânı bulunuyor.

Denizaltıcılar neredeyse tüm boş zamanlarını bu mekandaki ranzalarda geçiriyor, zira denizaltının geçit ve koridorları, işsiz dolaşmaya imkan tanıyacak genişlikte değil. Komutan askerlere gülerek, "Yatağına yat ve dinlen, daha az hava tüket" diyor.

Denizaltıda yemek konusunda her şey güzel, kadrolu 2 aşçı zengin menüler hazırlıyor, denizde olan herkese her gün 50'şer gram kırmızı şarap ve kırmızı havyar veriliyor.

Novorossiysk'te uzmanlık dallarına göre ayrımcılık yapılmıyor. Kaptan için herkes eşit düzeyde, ama kendisi en çok işini iyi bilenlere ve sorumlu yaklaşanlara değer veriyor.

Genel olarak denizaltılarda görevli mürettebat, gemi mürettebatlarına göre birbiriyle daha iyi uyum sağlıyor. Burada sorumluluk duygusu artıyor, herkes onlarca kişinin hayatının bir kişinin yanlış hareketine bağlı olduğunun bilincini taşıyor. Buradaki hatanın bahriyeli ya da komutan tarafından yapılması önemli değil, zira sonuçlar her iki durumda da ölümcül olabilir.

Tüm denizcilerde olduğu gibi denizaltıda bulunanların da özel gelenekleri var. Bu geleneklerin en başta geleni, su altında ilk göreve başlayanlar için düzenlenen 'ilk adım' ayini. Su altına ilk inenlere derinliklerden alınmış tuzlu su içiriliyor. Bu arada su dökülmemeli, bu süreç titizlikle takip ediliyor.

Görevlerini ağır şartlarda yerine getirmelerine rağmen denizaltıcılar neşeli kişiler, burada şakalar ve yüzlerdeki tebessümler düşüncesizlik olarak algılanmaz. Deneyimli her denizci, dünyadan kopuk olarak uzun bir seferde iyi mizahın bir yudum havayla eşdeğer olduğunu, onsuz hayatta kalınamayacağını bilir.

Kaynak: Sputnik

Vira Haber

DZKK Haberleri

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki Yeni Atamalar Resmi Gazete'de Yayınlandı
Filipin donanmasına taze kan
4 yeni nükleer enerjili denizaltı
İlk milli denizaltı Pirireis’in özellikleri
KKTC’de sırada deniz üssü mü var