Sayısız medeniyete ev sahipliği yapan ve kıyılarında sayılamayacak kadar çok gemi batığı bulunan Türkiye, yine önemli bir keşfe sahne oldu. 1960’larda su altı arkeolojisi adlı bilim dalının doğmasına vesile olan antik çağ gemi batıklarından biri daha Marmaris Hisarönü’nde bulundu. Dünyanın şimdiye kadar bilinen en eski gemi batığı olarak bilim dünyasını şaşırtan geminin milattan önce 2 bin yılına ait olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca 4 bin yıllık batıktan yine dünyanın tek parça ve bozulmamış halindeki ilk tunç çağı amforası çıkartıldı. Dünyada yine ilk kez gaga ağızlı testi olarak adlandırılan tarihi eser ilk kez Hisarönü sahilinden çıktı. Böylece milattan önce 1300 yıllarına tarihlenen ve 1982’de Kaş’ta bulunan Uluburun batığı, tahtı Hisarönü batığına devretti. Türkiye kıyılarının batık gemi sayısını belirlemek ve tarih boyunca ev sahipliği yaptığı medeniyetler hakkında ipuçları aramak için 9 Eylül Üniversitesi’nin başlattığı çalışmalar dünya çapında bir keşfe sahne oldu. Muğla’nın Datça Yarımadası’ndan Antalya’ya kadar olan kıyıda Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’ne ait STS Bodrum Okul Gemisi’yle araştırmalar yapan bilim insanları 10 yeni batık keşfetti. Fakat Marmaris Hisarönü’nde kıyıdan 50 metre açıkta, 20-35 metre derinlikte dağılmış şekilde bulunan gemi kalıntıları, dünyanın su altı arkeoloji tarihini değiştirdi. Çünkü geminin dünyanın şimdiye kadar bulunan en eski batık olduğu belirlendi.
4 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izinleriyle üniversitenin Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Harun Özdaş başkanlığındaki bilim insanları, aslında Osmanlı döneminin batıklarının izlerine yoğunlaşmıştı. Özdaş ve ekibinin yaptığı araştırma kapsamında 35 farklı alanda 100’ün üzerinde dalış yapıldı. Milliyet'ten Gökhan Karakaş'ın haberine göre; Dalışlarda bulunan 10 batıktan Hisarönü Körfezi’nde keşfedilen, günümüzden 4 bin yıl öncesine, Tunç Çağı’na tarihlendi. Dünyada şimdiye kadar bulunan en eski batık unvanını elde eden batık, milattan önce 2000 yıllarına ait. Daha demirin insanoğlu tarafından kullanılmadığı bunun için pek çok el aleti ve eşyanın yapılamadığı Tunç Çağı’nda kalay ve bakırın karışımı (tunç) kullanılıyordu.
ULUBURUN'DAN HİSARÖNÜ BATIĞINA
1982’de sünger avcısı Mehmet Çakır, Kaş-Uluburun’da bir gemi batığı olduğunu gördü. Büyük titizlikle 11 yıl süren sualtı kazısından dünyanın en eski gemi batığı olan Uluburun’dan kalan eserler ortaya çıkartıldı. Geç Tunç Çağı’na ait geminin yapıldığı sedir ağacının dendokronolojik tarihlemesi milattan önce 1300’lere kayıtlandırıldı. 15 metre boyunda ve 5 metre enindeki geminin 20 ton yükünün Akdeniz’deki çeşitli medeniyetlere ait olduğu belirlendi. 10 ton bakır ingot ve 1 ton kalay geminin ana yüküydü. 150 tane Kenan medeniyeti kil kavanozu, devekuşu yumurtaları gibi kalıntılar bulundu. Suriye’den Ege’deki uygarlıklara doğru gittiği düşünülen gemi, dünya bilim insanlarını şaşırtmıştı.
İLK DEVLET FİKRİ: TUNÇ ÇAĞ
Henüz demirin bulunmadığı Tunç Çağı’nda ilk devlet düşüncesi ortaya çıkmıştı. Akdeniz ve Ege’de ticaret büyük gelişme gösterirken ilk devletler (Sümer, Akad, Babil, Asur, Mısır, Kenan) ortaya çıktı. Bu devirde Anadolu’da Asurlular’ın ticaret amacıyla Pazar kurduğu biliniyor. Anadolu ile Asur medeniyeti arasında bağlantının oluştuğu bu çağda yazı da geldi.
virahaber.com