Türkiye’nin Davos’ u olarak bilinen Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin geleneksel olarak Kartepe Green Park Otelde düzenlenen Kartepe Ekonomi Zirveleri’nin 11.si, 29-30 Mart 2015 tarihlerinde yapıldı. Her sene olduğu gibi Zirveyi EGD Genel Başkanı Celal Toprak açtı.
Geçen sene olduğu gibi 29 Mart Cumartesi sabahı AVEA’nın Mobil Pazarlama Müdürü Ömer ŞEN teknolojideki son gelişmelerden bahsetti. Bu teknolojik gelişmelerle insan hayatının 10 sene sonra teknolojik ürünlerle neredeyse tamamen değişeceğini ve kolaylaşacağını AVEA’nın kıdemli müdüründen öğrendik.
30 Mart Pazar sabahı ise Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu ( TGDF ) Başkan Vekili ve Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği ( NÜD ) Başkanı Rint Akyüz, gıda sektöründeki doğru bilinen yanlışları çok detaylı bir şekilde bize anlattı. Özellikle uluslararası stratejik bir sektör olan şeker sanayi konusunda AB ve Türkiye’deki uluslararası regülasyonları, kanuni düzenlemeleri, rekabet koşullarını, gıda güvenliği ve tüketici güvenliğini bilimsel verilerle açıkladı. Özel olarak NÜD Genel Sekreteri Sami Mücaz ile yaptığımız istişarede ise “Tüketicinin Sağlığı ve Güvenliği” ile “Uluslararası Rekabet” konularındaki akademik ve bilimsel çalışmaların kamuoyunda daha geniş kitlelerle paylaşılması hususunda üniversiteler ve STK’larla işbirliği yapılması konusunda mutabakata vardık.
Kartepe Ekonomi Zirveleri’nin ana konuşmacısı olan TOBB ( Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ) Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu yaklaşık 2 saat süren sunumunu 29 Mart Cumartesi günü öğleden sonra yaptı.
Sayın Hisarcıklıoğlu sunumunda; “Dünya Ekonomisi ve Türkiye” başlıklı konuşmasında Türkiye ve dünyadaki son önemli ekonomik gelişmeleri, uluslararası iktisadi gelişme ve ekonomik verilerin mukayeselerini ve geleceğe yönelik ekonomik yapısal dönüşüm ve ekonomide yeniden yapılanma modelinden bahsetti.
Rıfat Hisarcıklıoğlu, “Ekonomik Yapısal Dönüşüm” den sonra 2. Nesil reformlara ihtiyacımız olduğunu ve bunların:
a) Eğitim Reformun
b) Hukuk Reformu
c) İdari Reform
d) İşgücü Reformu
e) Yeni Sanayi Politikası Reformu olması gerekliliğini belirtti.
Şirket sayısı bakımından dünya müteahhit sektöründe ikinci olduğumuzu iş hacminde de 23 milyar dolara ulaştığını bundan da gurur duyduğumuzu ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, ekonomik kriz korkusuyla ülkelerin korumacılık tedbirlerini artırmasının dünyadaki büyümenin yavaşlamasının ana nedeni olduğunu vurgularken “Ticaret eşittir zenginleşme, korumacılık eşittir fakirleşmedir. Ticaretin önünü açmazsak fakirleşiriz” dedi.
KOBİ'lerin Türkiye ekonomisi açısından hayati değeri olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "KOBİ'ler önemli ama dönüşümü yapmaları lazım. Mevcut sistem sürdürülemez. KOBİ'lerin kurumsallaşması stratejisi bir an önce hazırlanmalı" dedi.
Bütün dünyadaki KOBİ’lerin sesi olacak Küresel KOBİ Forumu'nun (WORLD SME’ s FORM) TOBB’ un Uluslararası Ticaret Odası ICC ortak girişimi olarak İstanbul merkezli olarak kurulacaktır. KOBİ politikalarını bütün dünyaya anlatacak merkez, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında 2015’te faaliyete geçeceğini söyledi.
Türk Özel sektörü son 3 yılda 1,1 milyon kişiye istihdam sağladı. Kamu ise aynı dönemde sadece 200 bin kişiye istihdam yarattı. İstihdam artışında dünyada üçüncü sırada olduğumuzu belirtti.
Asıl sunum konusu "Yeni bir ekonomi modeline ihtiyaç var" olarak özetlenebilir.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin gelecek için yeni ekonomik modelinin 3 önemli bileşeni olduğunu vurguladı. Bunlar:
- Teknolojide dönüşüm
- Yüksek Teknolojiye Geçiş
- Kamu Alımlarında ( Public Procurment ) Türk firmalarına ayrımcılık sağlamak
- Kadınların işgücüne katılımı
- Girişimcilik
Temel hedefin ileri teknoloji ihracatını artırmak olduğunun altını çizdi. OECD ülkeleri ortalamasında yüksek teknoloji ihracatı yüzde 18 iken Türkiye'de bu oranın yüzde 4, Malezya’da ise yüzde 44 olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
Yeni ekonomik büyüme modelinde en önemli bileşen yüksek teknoloji olmalı. Gereksiz günlük basit tartışmaları bırakıp hepimizin esas konuya odaklanması lazım, gelirimizi artırmak, işin hamallığından kurtulmak istiyorsak en azından bu ortalamayı yakalamalı yani ihracatta ileri teknoloji ürünlerinin payını yüzde 20’lere çıkarmalıyız. Biz bunu rakiplerimiz kadar yapamıyoruz. Gelişmekte olan ülkeler bile bizden daha önde."
İleri teknolojinin markalaşmayı da beraberinde getirdiğini ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, biz bir ceketi 33 dolara satarken aynı tip ve kalitedeki ceketi İtalya’nın 160 dolara sattığını ilave etti. Ayrıca en hızlı büyüyen 100 şirket içinde yazılım ve bilişim teknolojileri şirketlerinin sayısının ABD'de 60 iken Türkiye'de 21 olduğuna dikkati çekti.
Kamu ihalelerinin Türkiye'nin büyüme politikasındaki yeni trend olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Bu devrim niteliğinde bir adım. Kamu alımı sanayinin dönüşümünde en önemli itici güç olacak” dedi.
“Kamu Alımları” yani devlet ihaleleri konusunda TOBB’ un Yasama ve Yürütme Organları nezdinde 10 yıldır sürdürdüğü mücadele sonucunda bu sene Şubat ayında "Meclis'ten geçen yasayla artık kamu ihalelerinde yüzde 51'i yerli olan bir mal ithale göre yüzde 15 daha pahalı olsa da ihaleyi açan kamu kurumu, Türk malını almak tercihinde değil mecburiyetinde olacaktır. Kamu alımlarında Türk firmalarına yüzde 15 fiyat avantajı sağlanmasıyla, bu fiyat avantajının Türk firmalarının yüksek teknolojiye yönelmelerine neden olduğunu belirtmekten büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Yeni ekonomik modelin ikinci bileşeni olan kadınların işgücüne katılımı konusunda bütün dünyada yapılan anket çalışmalarında ortaya çıkan bilimsel sonucun, kadınlar işgücüne ne kadar fazla katılırsa kişi başına gelirin o kadar arttığını ortaya koyduğunu ve kadın istihdamının artırılması için çalışmalar yapılması gerektiğinden bahsetti. Bu konuda TOBB’ un kadın girişimcilik birimi kurduğunu ve TOBB Yönetim Kurulu’na dört kadın girdiğini ilave etti.
Yeni ekonomik modelin üçüncü ve son bileşeni olan girişimciliğin ise bir risk işi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, işsizlikle mücadele için de girişimciliğin önemli bir mecra olduğuna dikkati çekti.
Umarız TOBB’ un bu gerçekçi ve yaratıcı çalışmasından siyasi karar alma organları ve ekonomi bürokrasisi yeterince yararlanırlar ve hem ülkemiz hem vatandaşımız zenginleşir.
Doç. Dr. Uğur ÖZGÖKER
AREL ÜNİVERSİTESİ İngilizce Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı
TÜKETİCİNİN VE REKABETİN KORUNMASI DERNEĞİ ( TÜRDER ) Genel Başkanı
TÜRK-KUZEY KIBRIS TÜRK TİCARET ODASI Kurucu Başkanı
ULUSLAR ARASI DİPLOMATLAR BİRLİĞİ ( DMW ) ve TÜRKİYE-AVRUPA VAKFI ( TAV ) Yönetim Kurulu Üyesi