DTO’da Deniz sigortaları paneli yapıldı

KOSDER Deniz Sigortaları Paneli İMEAK Deniz Ticaret Odası'nda (DTO) gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak Banu Ökem, Ali Çakır, Gürhan Kulle, Erdem Atabey ve Çağdaş Kırcalı katıldı.

KOSDER Deniz Sigortaları Paneli dün İMEAK Deniz Ticaret Odası'nda (DTO) gerçekleştirildi. Panele denizcilik sektöründen birçok kişi katılım gösterirken moderatörlüğünü ise KOSDER Yönetim Kurulu 2. Başkanı Pınar Kalkavan üstlendi. Açılış konuşmasını KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kocabaş yaptı. Kocabaş, panele gösterilen ilgiden memnun olduğunu ifade ederek “Gelişen ekonomilerle birlikte mal ve hizmet üretiminin artması, buna paralel olarak yukarı doğru ivme yakalayan talep miktarı, uluslararası taşımacılığı daha da önemli hale getirmiştir. Dünyamızın dörtte üçünün sularla kaplı olması ve teknolojik gelişmeler göz önüne bulundurulduğunda, deniz taşımacılığı diğer taşımacılık faaliyetlerine göre avantajlı konumda yer almaktadır” dedi.

Her ticari faaliyette olduğu gibi; deniz yolu taşımacılığının da içerisinde yer alan ve değer zincirini oluşturan bileşenlerle bir bütün olarak ele alındığını söyleyen Hüseyin Kocabaş, deniz sigortalarının gemilerin can simidi olduğu vurgusunu yaptı.

Sigortalar sektörüm sürekliliğini sağlıyor

Sigortacılık şirketleri bir prim karşılığında yapılmış deniz sigortası sözleşmesi ile sigortalıyı koruyan kurumlar olduğunu belirten KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kocabaş, “Tıpkı bizler gibi kâr amacı güden ve bu minvalde faaliyetlerini sürdüren kuruluşlardır. Taşımacılık esnasında geminin kendisinin, taşıdığı yükün veya diğer unsurların zarar görmesi ticarete dahil olan bütün etmenleri olumsuz etkilediği gibi, büyük oranda maddi kayıplara da neden olmaktadır. Tam da bu noktada deniz sigortaları; armatör ve işletmecilerin sermayelerini teminat altına almakla kalmayıp, sektörün sürekliliğini sağlama adına da önemli bir işlevi yerine getirmektedir” dedi.

“Bilinmeyenleri oldukça fazla olan”

KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kocabaş, denizciliğin risklerine karşı alınan tedbirlerin doğru ve yerinde olması adına deniz sigortalarının kavranması, karmaşık yapısının hem sigortalı hem de sigortalatan tarafından detaylı bir şekilde ele alınmasının büyük bir önem taşıdığını söyledi. KOSDER olarak sektörün her ayağında sürekli değişim ve yenilikle karşı karşıya kalan denizcilerin ‘bilinmeyenleri oldukça fazla olan’ deniz sigortaları konusunda bilgilendirme amacıyla bir çalışma başlattıklarını ifade etti.

Açılış konuşmasının ardından Omni Sigorta Yetkilisi Erdem Atabey, Çatışma Mesuliyet ve Harp P&I riskleriniz hangi poliçenizde teminatta, P&I poliçelerinde dikkat edilmesi gereken teminat şartları, FDD sigortası ihtiyacı konularında sunum yaptı.

Denizcilik sigortasında dikkat edilmesi gerekenler

Omni Sigorta Yetkilisi Erdem Atabey, çatışma mesuliyet oranlarının paylaştırılmasının 3 şekilde söyledi. Bu ayrıştırılmaları tekne sigorta bedeli, P&I teminat sigortaları ve çatışma sorumluluğunun tekne sigortasından çıkartılması olarak ele alınması gerektiğini dile getiren Atabey, “Bu sorumluluğun P&I sigortası kapsamında alınması, en çok kullanılan sigorta çeşididir budur zira, daha faydalı olacaktır. P&I sigortası bu konu kapsamında muafiyet avantajı, servis hızı, garanti mektubu bilinirliği, gemi hedeflerini aşan çalışma sorumluluklarında hesap kolaylığı sunmaktadır. P&I’ın bilinirliği yurt dışında daha fazla olduğu için P&I garanti mektubu daha kabul görür. Teminatta boşluk olmaması adına 4/4 çatışma mesuliyet sigortası tercih edilir. Tekne, makine, harp, grev poliçesinde P&I riskleri, tekne bedeli kadarı harp P&I sigortası kapsamına alınmalıdır. Peki, burada dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Poliçede gemi bilgilerinin mutlaka olması gerekiyor. Sigorta poliçenizin teminat limiti yer almalıdır. (Bu durum, sigorta şirketlerine göre değişiklik gösterebilir). FD&D Sigorta ihtiyacı, ihtilafa konu olan mevzuda teminat sağlanamaz. FD&D sigortası danışmanlık poliçesidir ve hukuki koruma sigortasıdır. P&I’lar daha hızlı hareket edebiliyor ve muafiyet sağlıyor” dedi.

Poliçenin açık ve net olması gerek

Omni Sigorta’dan Gürhan Kulle, 1983 ve 1995 poliçe versiyonları kıyaslandığında, arada çok çeşitli farklar olduğunu gördüklerini ifade etti. Kulle “Sigorta konusunda karışıklığı önlemek için sigortacının klas kuruluşunu onaylaması lazım. Sigortanın sonlandırılmasında da 1983 ve 1995 poliçe versiyonlarını bazı farklılıklar var. Doğal afet niteliğindeki riskler, karşı tarafa vereceğiniz zarar, çatışma davaları, hasar tekliflerinin nasıl sunulacağı ile ilgili farkındalıklar gibi başlıkların poliçeye açık ve net bir şekilde anlatılması gerekiyor. İhbar süresinde zaman aşımı 12 aydır. Bu zaman aşımının süresinin taraflarca netleştirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Artan çevre kirliliği cezaları

Avukat Çağdaş Kırcalı ise artan çevre kirliliği cezaları konusunda sunum yaptı. Çevre kirliliği cezalarında Anayasa ve çevre kanunlarının açık olduğunu söyledi. Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu gibi kanunların da bu perspektifte ele alınması gerektiğini belirten Kırcalı, Limanlar Kanunu’na İlişkin yönetmeliklerin ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin bu konuda açık olduğunu dile getirdi.

Türk hukukuna göre gemilerin neden olduğu deniz kirliliğine ilişkin mevzuatın madde 8’de kirletme yasağının kapsamının belirlendiğini ifade eden Kırcalı, Çevre Kanunu’na göre verilecek cezalarda geminin türü, kirliliğinin çeşidi, geminin gross tonajının belirleyici olduğunu sözlerine ekledi.

Panel, KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kocabaş’ın konuşmacılara plaket takdimi ve davetlilerle birlikte çekilen toplu hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.

  

 

Vira Haber

SEKTÖRDEN Haberleri

Doğuş Marine Services, D-Marin Turgutreis’te hizmete başladı
ABS’den AB Emisyon Ticaret Sistemi Semineri
12. Ulusal Gemi ve Yat Tasarım Yarışması Sonuçlandı
CII Derecelendirmesinin Charterer ve Armatörler Arasında Yaratacağı Sorunlar Konuşuldu
GBD Cumhuriyetin 100. Kuruluş Yıldönümünü Büyük Bir Organizasyonla Kutladı