Deniz Ticaret Odası 23. Olağan meclis toplantısı DTO Meclis salonunda gerçekleştirildi.
Toplantıya DTO yönetim kurulunun yanı sıra meclis üyeleri, Denizcilik ve Limanlardan Sorumlu Vali Yrd. Emin Çolak, Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürü Cemalettin Şevli katıldı.
“Karaköy Limanı’nın Altyapısı yeterli değil”
Toplantıda konuşan Vali Yardımcısı Emin Çolak, faaliyet alanlarının gümrük limanı, Karaköy limanı, Denizcilik İşletmeleri ve Ambarlı Limanı hariç İstanbul’daki bütün limanlar olduğunu hatırlatarak, bir nevi denizciliğin bürokrasideki faaliyetlerini yürüttüklerini dile getir. Denizcilerimiz için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız” diyen Çolak, Karaköy Limanı’nın deniz ticareti ve kruvaziyer turizm için kullanıldığın belirterek, gelen yolcu sayısının 2009 yılında arttığına değinerek, “2010 yılında gemi sayısında bir azalma yaşandı. Ama bu turizmden kaynaklı bir şey değil. Deniz ticareti için gelen gemilerin sayısında yaşanan azalmadan kaynaklanıyor” dedi. Karaköy Limanı’nın kruvaziyer turizm için uygun olmadığını savunan Çolak, limanın potansiyeli olduğunu, özelleştirme ile gerekli yatırımların yapılmasıyla birlikte Karaköy limanının kapasitesinin 2-3 katına çıkacağını aktardı.
“Güney Kore ve Japonya’dan geri kalmıyoruz”
Türkiye’de özel sektörün yaptığı en büyük gemi olan Arif Bayraktar Gemisi’nin inşa edildiği Deniz Endüstri A.Ş sahibi Celal Çiçek’e bir plaket verildi. Törenin ardından bir konuşma yapan Çiçek sözlerine “Bu plaketi almak benim için büyük bir onurdur. Bu onuru bana yaşattığınız için çok teşekkür ediyorum” diyerek başladı. Geminin inşasına 2007 Mayıs ayında başladığını, 2010 yılında da bitirildiğini hatırlatan Çiçek, “Gemiyi zor bir dönemde yüzde 30 daha pahalıya ve iki katı zamanda bitirilebildi. Türkiye’de sadece işçilik yapılıyor. Malzemelerini yurtdışından alıyoruz. Arif Bayraktar tamamıyla robot teknolojisiyle üretilmiştir. Güney Kore’de inşa edilen gemilerden aşağı bir gemi değildir. Kimse gemi inşa sanayimizi küçümseyemez. Malzeme temini bir sorun ama makine fabrikamızı kurduğumuzda maliyetlerimizde düşecek. 1970’lerden bugüne kadar projelerimi hep kendim yaptım. Şuanda oğlumla birlikte proje üretiyoruz. Güney Kore ve Japonya’dan geri kalmıyoruz. Arif Bayraktar Gemisi’nin denize indirilmesini eşimin de görmesini isterdim. Bu plaketi onun adına alıyorum” şeklinde konuştu.
“Denizcilik Siyasi Parti Tüzüklerine girmeli”
Daha sonra kürsüye gelen TOBB Türkiye Sektör Meclisi Başkanı Erol Yücel, “Celal abiye Türk gemi inşa sanayiye verdiği emekler için teşekkür ediyorum. Rahmetli eşine de Allah’tan rahmet diliyorum” diyerek sözlerine başladı. Yücel, seçimlere kısa bir süre kaldığını hatırlatarak, şuanda hiçbir siyasi partinin tüzüğünde denizcilik ile ilgili hiçbir şeyin olmadığını söyledi. Amerika’nın, Japonya’nın ve Çin’in denizciliği devlet politikası olarak belirlediğini aktaran Yücel, devletlerin politika olarak belirlemediği sektörlerin ortadan katlığına değindi. Siyasilerin bir politika belirlemesi gerektiğini söyleyen Yücel, Koster filo üzerinde konuşmalar yapılıyor. AB’ye entegre olmaya çalışılıyor. Ama politika belirlenmeli. Kabotajda ya yapancı bayraklara izin verilmeli ya da ben kabotajımda kendi bayrağımı görmek istiyorum denilmelidir. AKP hükümeti bundan önceki dönemde bazı hedefler koymuştu. Ama bunun taslağa yazılması yetmiyor. Gemi taşımacılığımızdaki oran yüzde 32’den yüzde 14’e düştü. Çünkü ihracat ve ithalatımızın artmasına rağmen gemi sayımız artmadı. Çünkü tersanelerimizin durumu içler acısı. Tersanelerimiz uluslararası piyasa ile rekabet edecek durumda değil” dedi. Haydarpaşa Garı’nın yanması üzerine de konuşan Yücel, garın yandığına üzüldüğünü, ancak gar yangının söndürülmesinde Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün römorkörlerinin yaptığı işi gördüğünde sevindiğini dile getirdi. “Bunun için başka bakanımız Binali Yıldırım’a ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı’ya teşekkür ediyorum. Artık boğazlarımızı güvenli geçiş ekiplerimiz koruyor” diyen Yücel sözlerine son verdi.
Yücelin konuşmasından sonra bir değerlendirme yapan DTO Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, Erol Yücel’den parti tüzüklerine girmesi için denizcilik ile ilgili bir çalışma yapılmasını istedi ve bunu bütün partilere önerebilecekleri mesajı verdi.
"Endaze" Tanıtıldı
Daha sonra Deniz Ticaret Odası Yayınları tarafından çıkarılan ve Osman Öndeş tarafından hazırlanan “Endaze” isimli kitabın tanıtımı yapıldı. Kitabın nasıl hazırlandığını ve içindeki konular hakkında bilgiler veren Osman Öndeş, 32 yıllık deneyimiyle böyle bir kitap hazırladığını ve denizcilik sektörü için önemli bir eser olduğunu ifade etti. Kitabın hazırlanmasında emeği geçen ve destek veren başka DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’a ve yönetim kuruluna teşekkür etti.
Osman Öndeş’ten sonra kürsüye gelen Meclis Üyesi Koray Deniz, mizan ve tutanakların onaylanması için aylık raporları okudu ve onaylandı.
Global Denizcilik ve Ekonomi
Daha sonra deniz ticareti üzerine bir sunum yapan Prof. Dr. Oral Erdoğan, “Global Denizcilik ve Ekonomi” adlı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunu grafikler üzerinde yapan Erdoğan, ilk bölümde kriz dönemlerinin nasıl öngörüldüğünü aktararak, bu dönemlerde global büyüme ile farklı vadedeki faizler arasındaki açıklık ilişkisinin yüksek olduğunu ve bunun yüksek olasılıkla; 2011 yılında canlanma devam edeceğini söyledi. Daha sonra altın petrol paritesi itibariyle durumu değerlendiren Erdoğan, “Rezerv birikimi yüksek dönemdeyiz, üretim ve tüketim artışı ile altın petrol paritesinin çok daha fazla yükselmesi beklenmemeli” dedi. Dünya’da Denizyolu Taşımacılığı ve Filo İlişkisi’ni de değerlendiren Oral Erdoğan, miktar bazında deniz taşımacılığının kriz öncesi döneme yakalamış durumda olduğunu, artan gemi arzı etkisinin, fiyatlara yansıdığına değindi.
“Arkasında akademik çalışma olmayan sektör öksüzdür”
Toplantıda söz alan Meclis Üyesi Ferit Biren, “Arkasında akademik bir çalışma olmayan sektör öksüz ve cılızdır. Bizim akademisyenlerimiz uluslar arası arenada çalışmalarına devam ediyor. Geçtiğmiz günlerde de İTÜ’de I. Küresel Deniz Teknolojilerinde İnovasyon ve Deniz Ulaştırmasının Geleceği Konferansı yapıldı” dedi.
Yönetim Kuruluna teşekkür
Altan Köseoğlu ise, “Celal Çiçek gibi, adam gibi adama bir plaket verildi. Bu plaketler Celal Ağabey gibi insanlar için çok önemlidir. Osman Öndeş için söylenen sözler beni çok keyiflendirdi. Bunun için başkana ve yönetim kuruluna teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“Hak edişimizi de hakim kararıyla alacağız”
Kıyı Emniyeti’nin Haydarpaşa Garı yangınını söndürürken kullandığı römorkörlerin Türkiye’de üretildiğini söylenen Gökhan…, dizaynı Türkiye’de yapıldı. Kullanılan malzemelerin çoğu Türkiye’den temin edildi. Bunun için Kıyı Emniyeti’ne teşekkür ediyorum. Ama biz bu römorkörlerin ikisine de mahkeme kararıyla teslim ettik ve hak edişimizi de hakim kararıyla alacağız galiba” ifadelerini kullandı.
Virahaber