Doğu ve Güneydoğu Asya ülkeleri son hız donanmalarını güçlendiriyor. Uzmanlar bölgede son dönemde yaşanan anlaşmazlıklara dikkat çekerek çatışma riskinin arttığı uyarısında bulunuyor.
Petrol ve doğalgaz zengini Güney Çin Denizi'nin yaklaşık üçte ikisini kendi karasuları olarak gören Çin'in aldığı önlemler bölgede gerilimi artırıyor. Çin yönetiminin kasım ayında hak iddia ettiği karasularında avlanmak isteyen yabancı balıkçılara izin zorunluluğu getirmesi bölge ülkelerinin tepkisine yol açmış, Çin'in Doğu Çin Denizi'nde uçuşa yasak bölge ilan etmesi Japonya ile gerilime neden olmuştu. Diğer yanda Vietnam'ın Rusya'dan aldığı altı denizaltıdan ilki yeni yılla birlikte teslim edildi. Hanoi adı verilen Kilo tipi denizaltı ülkede bayram havasıyla karşılandı.
Avustralyalı Vietnam uzmanı Carlyle A.Thayer, bu denizaltıların Vietnam'ın savunma kapasiteleri açısından büyük bir atılım olduğunu belirtiyor. New South Wales Üniversitesi'nden uzman Thayer, Vietnam ordusunun artık kara, deniz, hava ve denizaltı olmak üzere dört boyutta faaliyet gösterebileceğine işaret ediyor. Ülke böylece Endonezya, Singapur ve Malezya ile birlikte Güneydoğu Asya'nın denizaltı sahibi ülkeleri arasına girdi. Vietnam uzmanı Thayer, ancak ülkenin stratejik planlama, eğitimli denizaltı personeli ve teknik bilgi eksikliğine dikkat çekerek, denizaltıları etkin bir şekilde kullanabilmesi için daha en az 10 yıl Rusya'dan teknik desteğin gerekeceğini kaydediyor.
Ekonomi geliştikçe silahlanma artıyor
Vietnam denizaltı alımlarıyla aslında bölgedeki genel eğilime ayak uydurmuş oldu. Çin ilk uçak gemisini 2012 yılı eylül ayında Doğu Çin Denizi'ne indirmişti. Japonya da 2015 yılına kadar bir helikopter gemisi inşa etme planlarını açıklamıştı.
Alman Körber Vakfı'nın alanında tanınmış uzmanların katılımıyla kasım ayında düzenlediği konferansta da, Asya-Pasifik bölgesi genelinde yaşanan silahlanma ve askeri modernizasyon faaliyetleri masaya yatırıldı. Uzmanlara göre silahlanmadaki canlanmanın en önemli nedenleri ekonomik başarı. Bir yanda kıyı ülkelerinin yeni hammadde kaynaklarına ilgisi artarken, diğer yanda savunma harcamalarının artırılması için hareket alanı genişliyor. Bu nedenle de son yıllarda Doğu ve Güney Çin Denizi'ne kıyısı bulunan ülkeler arasında stratejik önem arz eden ada ve ada grupları konusunda anlaşmazlıklar baş göstermeye başladı.
"Denge kurulamaz"
Almanya'nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Berlin merkezli Bilim ve Politika Vakfı'ndan Asya uzmanı Gerhard Will bölge ülkelerinin donanmalarındaki silahlanma ve modernizasyon çalışmalarına şüpheyle yaklaşıyor. Çin'in tek başına 60 denizaltıya sahip olduğuna dikkat çeken Gerhard Will, Vietnam, Malezya, Singapur ve Endonezya'nın sahip olacağı 2 ila 6 denizaltının ciddi bir askeri denge oluşturmaya yetmeyeceğini vurguluyor. Will bu satın alımların daha ziyade iç siyasi güç gösterisi olarak görülmesi gerektiğini belirtiyor.
Ancak bu iç siyasi manevra dış politik riskler taşıyor. Will bu riskleri şöyle açıklıyor:
"Bu askeri silahlanma, güç dengeleme stratejisi, ortada bir çerçeve, bir güvenlik mimarisi olmadığı ve herkes askeri gücünü artırmaya çabaladığı sürece tehlikeli."
"Acilen bir davranış kodeksi oluşturulmalı"
Aralık ayında Doğu Çin Denizi'nde Çin uçak gemisi Liaoning ile Amerikan USS Cowens'ın çarpışmasına ramak kalmıştı. Will, Soğuk Savaş sırasında 1972 yılında ABD ile Sovyetler Birliği arasında imzalanan anlaşmayı hatırlatıyor. Bu anlaşmayla savaş gemilerinin uluslararası sularda karşılaşmaları durumunda nasıl davranacaklarını belirleyen kurallar getirilmiş, böylece sonu kestirilemeyecek olayların önüne geçilmesi hedeflenmişti.
Will, bu tür bir anlaşmanın şu an da acilen gerekli olduğunu, ancak ikili değil, tüm Doğu Asya ülkelerini kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor:
"Çünkü o dönemde Atlantik ve Pasifik söz konusuydu. Şimdi ise bahsettiğimiz deniz bölgesi çok daha küçük."
Ancak bu tür bir anlaşma şu an ufukta görünmüyor. Bölgede güvenlik politikalarında işbirliğini resmi amaçları arasında gösteren Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ASEAN bile üyeleri için bağlayıcılığı olan kurallar getirebilmiş değil. Doğu Asya ülkelerinin karasuları, gemi rotaları, balıkçılık gibi alanlarda bir davranış kodeksi oluşturabilmesi ise daha da zor görünüyor.
virahaber.com